Geçen ay yine minikli, büyüklü seyahat ve dost meclisleriyle geçti…

Geçen ay yine minikli, büyüklü seyahat ve dost meclisleriyle geçti… Size özet geçeyim dedim… Bu arada sıhhat ve güzelliklerle olduğunuzu ve öyle kalmanızı dilerim.

Paris Turu;
Seyahat turlarıma Milano dönüşünden 1 hafta sonra Paris ile başladım. Bu kez havaalanından şehire geçerken yeni modern binaların yer aldığı ‘la defense’ı daha dikkatle incelerken eski (bildiğimiz) Paris’e yumuşak geçiş beni çok etkiledi.  Otele geçmeden, aynı uçakta geldiğimiz Sema Maliki ile şehri birlikte gezdik. Seine nehri kenarından geçip Louvre, Saint Germain de Pres, Cafe de Flore derken kalacağım Hotel Costes’a geldik. Otel çiceklerle süslü… Bordo renginin hakim olduğu muhteşem minik bir palas…  Kendine ait çiçek kokuları ile sizi karşılıyor. Muhteşem üstü restoranında yemek bir ayrıcalık. Misafirleri ayrı bir kategoride. Sabah havuz ve masajı unutulmaz bir huzur niteliğinde. Bu kadar artıdan sonra sıra geldi Paris’i gezmeye. İlk Bartoux galerisine gittim. New York’takinden sonra hasret giderdim. Biraz daha geniş eser takdim ediyor. Yine çok renkli yine çok başarılı. Ardından hemen yanı başındaki la reserve ve hotel de Crillon…  La reserve’deki inanılmaz deri duvarlar, klasik koltuk, masa, tablolar varken, Crillon’daki objeler, asansörü, tuvaletleri bile mermer, ayna detayları, daha neler neler…  Aklımı başımdan almaya yetti. Hele bunları ünü ülkemizi bile aşmış şöhret ve saygınlığı olan mimar Eren Yorulmazer ile dolaşmak ayrıcalık. Onun da fikirleri ve anlatımlarıyla gezmek olunca bilmem mutluluğumu tahmin edebiliyor musunuz? Paris’in enlerini, enlerle dolaşmak büyük keyifti.

İbiza turu;

İbiza’da olmak çok iyi geldi. Şipşirin hava alanında, dünyanın dört bir yanından gelmiş şipşirin gençlerin rengarenk koşturmaları beni çok etkiledi. Ne diyeyim bana bu güzellikleri tattıran çok sevdiğim can dostuma tekrar teşekkür etmemi gerektirdi.
İbiza’nın en önde gelen otellerinden birine geçtik. Gidenler bilir, buram buram tatil, renk, gençlik, müziğin olduğu kaliteli bir ada…  Size Ushuaia Otel’i tavsiye ederim. Hem otel, hem tatil köyü var. Odaları yaz tatili için ne ihtiyacınız varsa fazlasını veriyor. Uçsuz bucaksız bir beach’i var. Kenarında inanılmaz bir brunch yapıyorsunuz… İnanın kuşsütü eksikti derlerya, belki o da vardı. Manavı var.  Manavdan istediğiniz meyveleri gösteriyorsunuz anında sade, iced vs… olarak size veriliyor. Dönerden her türlü böreğe croissant’a herşey fazlası ile…
Üç marinası var… Hepsinde butikler restoranlar var. Renk cümbüşü bir tatil yeri. Geceleri irili ufaklı restoranların yanı sıra dev diskoları tarif bile edemiyorum. Formentera diye bir ada var ki anlatamam.  Bu kadar özel yatı bir arada göremezsiniz.  Kumlarla çevrili adadan restorana doğru yürütken basit dekorlarla yapılmış balık restoranı dikkatinizi hemen çekiyor.  Sade ama çok şık restoran tam bir balık kralığı… Balıkla ilgili bir birinden lezzetli onlarca yemek ve meze var. Akşamları ise belki dünyanın en büyük alana kurulmuş parti alanı var. Dj müziği ve şovlarla geceleri renkleniyor.  Hepinize iyi bir yaz geçirmenizi dilerim… Önümüzdeki ay görüşmek üzere

Besim Kazado

Besim Kazado

Famous / besimkazado@gmail.com

DİĞER YAZILARI