New York Moda Haftasına Türk damgası
Umarım hepinizi mutlu, bahara doğru sıhhat içinde bulmuşumdur.
Ben son 2 ay içinde bol bol gezmelerdeyim.
Yeni yerleri keşif içindeyim. Çok sevdiğim başarılı genç iş insanı İzmirli kardeşim Armand Altan, devamlı çıktığı iş seyahatlerinde ona katılmamı teklif etti. Beni tanıyanlar seyahati ne kadar sevdiğimi çok iyi bilir. Derler ya yeni yıla nasıl girersen öyle devam edermişsin. Yeni yılı San Diego’da sahne almamla karşıladım. Halen oturmuş değilim
Turumuza Philadelphia ile başladık… Virginia, Washington DC, Maryland derken Kanada’ya kadar gelmişiz. Ama hala durmadık yerimizde. Devam ediyoruz gezmeye.
Detaylara girelim…
Virginia Beach harika bir sahil. Sabahları bol bol yürüyüş yaptık. Akşamları restoranları arşınladık. Oralarda en sevdiğim yerlerden biri Abbey’s Road’ oldu. Düşünün tüm duvarlar Beatles’ın çoğu ilk kez gördüğüm değişik dönemlere ait resimleri ile kaplı. Yemekler fazlasıyla İngiliz… Garsonlar sevecen, müzik Beatles’ın her türlüsü, dekor tipik bir İngiliz Pub’ı… Çok keyifli bir mekan. Otelimiz de oranın birçok oteli gibi denize karşı olunca keyfimiz zirveye çıktı.
Adını ilk kez duyduğum Charlottesville ikinci duraktı. Arkadaşım bol bol tekstil firmalarıyla görüşmede olduğu için ben de buraları bol bol gezdim. İlginç butikler, kafeler, restoranlar derken çikolata ve karamelin tavan yaptığı Kilwins’e gittim. Bence çikolata üzerine rakibi olamayan tek pastane…
Richmond…
Şık ve zengin bir yer adı gibi. En sevdiğim yeri kaldığımız oteldi diyebilirim. ‘Graduate’ Bildiğiniz gibi ‘mezun’ demek. Süper bir üniversiteye benzetmişler. O kadar ki anahtarlarınız oralardan mezun olan ünlü kimlikleri. Bar ile restoran üniversitedekilerin şıkı… Hatta masa oyunları bile var.
Derken Kanada…
En beğendiğim, kendimi çok rahat ve mutlu hissettiğim yabancı ülkelerden biri diyebilirim. Montreal… Hele bizim kaldığımız Old Montreal… Binalar, şehir düzeni, insanlar, renkler huzur veriyor. Sanatçılar şehri diyorlar. Doğru. Sokaklar dolusu birbirinden ilginç sanat galerileri dizi dizi. Bunlardan biri Galeri Le Royer’i gezerken gururlandım. Galerinin en güzel yerinde sanatçımız Ali Alışır muhteşem eserini görünce ne kadar mutlu oldum bilemezsiniz. Göğsüm kabardı.
Yine Old Montreal’de birbirinden güzel restoranların arasında şiddetle tavsiye edeceğim mekan, Modavie Restoran. Yediğimiz yemeğin tadını ve servisin şıklığını anlatamam. Yağan kara soğuğa rağmen Kanada sımsıcak harika bir yer. Metrosu, caddeleri, insanları, trafiği, pozitif enerjisi ile yaşanası bir şehir.
Sıra geldi New York Moda Haftasına;
Türk modacıları New York Moda Haftasında boy gösteriyor. Marka uzmanı Selim Akar’la buluştuk ve süper 2 New York günü geçirdik. Ardından defileler… İlki başarılı modacımız Hakan Akkaya’nındı. İnanın göğsüm kabardı. Gelenlerin kalitesinden, sunduğu süper gösteriden, bitmeyen alkışlardan… Tebrikler Hakan Akkaya…
Podyumda her zamanki gibi parlayan Çağla Şikel ve Tülin Şahin görünce bir kez daha gururlandım.
Türkiye’de yıldızı parlayan Rufat İsmayil’in defilesi izledim. Rufat’ın defilesi de kaliteli insanlarla doldu taştı.
Bir arada Buket Özkalfalar, Gökhan İldeniz’in imzalarını attığı ‘Turkish Designers’ büyük bir şevk ile izledim. Tüm bu güzelliklerin tanıtımında sabahlara kadar uyumadan çalışan Selim Akar’ı da candan kutlarım.
Şu anda gelecek sohbetimde size bahsedeceğim Rhode Island’dayım. Hepinizi candan kucaklıyorum…
