Yazılar

Teksüt ihracatta hem ülke sayısını hem de ürün miktarını artırmayı hedefliyor

Teksüt, ödüllü ürün ve lezzetlerini 03-06 Eylül 2024 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gıda dünyasına sunacak. Teksüt, 43 ülkeye yaptığını ihracatını yeni anlaşmalar ve iş birlikleri sonucunda yeni ülkeler ekleyerek büyütmeyi hedefliyor.

Teksüt Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Özmen, Teksüt’ün ihraç ettiği ürünleri ve ihracat yaptığı ülkeleri artırma stratejisi kapsamında bugüne kadar  43 ülkeye farklı Teksüt lezzetlerini ulaştırmayı başardığını söyleyerek şöyle konuştu: “Amerika Birleşik Devletleri’nden Çin’e kadar 4 kıtada 43 ülkeye ihracat yapıyoruz. Hedefimiz yeni ülkelerde olmak, var olduğumuz coğrafyalarda da yeni Teksüt lezzetleri ile mevcudiyetimizi pekiştirmek. Bu sayede başarılı ve sürdürülebilir bir dış ticaret hacmi yaratmak istiyoruz. Avrupa başta olmak üzere tüm dünyadaki fırsatları değerlendiriyoruz. WorldFood İstanbul Fuarı’nı da bu fırsatları yakalamak için önemli bir etkinlik olarak görüyoruz. Fuarı ziyaret etmesi beklenen farklı ülkelerden satın alma profesyonelleri ile görüşmelerimiz sonucu yeni anlaşmalara imza atmayı ümit ediyoruz.”

Hedef, cironun yüzde 20’sini ihracattan sağlamak

Teksüt’ün uzun yıllardır ihracat deneyimi olan bir marka olduğunu hatırlatan Mert Özmen, “Son yıllarda ihracatta daha güçlü adımlar atıyoruz. Avrupa ülkelerine giriş yaptık; ürün gönderiyoruz. Teksüt ihracatı, cirosunun yüzde 10’nu oluşturuyor. Hedefimiz bu oranı yüzde 20 seviyelerine çıkarmak. Şu anda 43 ülkede ürünlerimiz tüketiliyor.” dedi

Beşler Un’dan Irak’a 20 milyon dolarlık ihracat

Beşler Un’dan Irak’a 20 milyon dolarlık ihracat

Beşler Un, Irak’a 40.000 ton gıda ürünü göndererek, ülkemize 20 milyon dolar döviz girdisi sağladı.

Gaziantep merkezli Beşler Group bünyesinde faaliyet gösteren Beşler Makarna Un İrmik Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş, Irak Ticaret Bakanlığı’na mal tedarik eden yerel bir firma ile el sıkıştı.

Irak Ticaret Bakanlığı’na mal tedarik eden yerel bir firma ile anlaşma sağlayan Beşler Un, bu ülkeye tek kalemde 40.000 ton gıda ürünü gönderdi. Irak Ticaret Bakanlığı’nın talebini 2 ay gibi kısa sürede karşılayan Beşler Un, Türkiye ekonomisine 20 milyon dolar döviz girdisi sağladı.

“Türkiye ve Irak arasındaki ticari ilişkileri daha da güçlendirecek”

Beşler Makarna Un İrmik Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mesut Çakmak, “Beşler Un olarak bizim Irak pazarına yönelik ihracatımız her geçen yıl artarak devam ediyor. Bunun yanı sıra, Irak Ticaret Bakanlığı’nın son talebini karşılamak hem ülkemiz, hem de firmamız açısından önemli bir gurur kaynağı oldu. Bu olumlu iş birliklerinin önümüzdeki süreçte de artmasını bekliyoruz. Gerek üretim kapasitesi, gerekse yönetimsel çeviklik ile coğrafi yakınlık avantajını da kullanarak 2 ay gibi bir sürede büyük montanlı bir siparişi teslim etmenin gururunu şirket olarak yaşıyoruz. Bu olumlu iş birliklerinin yakın gelecekte de artmasını bekliyoruz” dedi.

Şirket, 2022 yılında yaşanan Kahramanmaraş depremine rağmen üretim ve istihdamını artıran bir trendle bölge ekonomisine ve halkına katkıda bulunması da önemli bir başarı örneği olarak dikkat çekiyor.

Tat Gıda katma değerli ürünlere yatırım yapacak

Tat Gıda katma değerli ürünlere yatırım yapacak

Memişoğlu Tarım’ın Tat Gıda’nın ana hissedarı olması sonrasında şirketin stratejisi ve hedefleri hakkında bilgiler veren Tat Gıda Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysel Memiş gerek ürün gamları gerekse iç ve dış pazarlardaki gücüyle iki şirketin aynı çatı altında yer almasının dev bir sinerji yaratacağını belirtti.

Tat Gıda Başkan Vekili Veysel Memiş, Tat Gıda’nın yeni iş stratejisi ve hedefleri hakkında açıklamalarda bulundu. Memiş, iki markanın ürün gamlarıyla birbirini tamamlayan, iç ve dış pazarlardaki gücünü katlayan bir sinerjiye ulaşacaklarını söyledi.  Memiş, “Tat Gıda ve Tat Bakliyat olarak her eve giren ve çok tüketilen önemli sayıda gıda ürününü biz sağlıyor hale geldik. Türkiye pazarındaki gücümüzü birleştirdik, katladık. Önümüzdeki dönemde Tat Bakliyat’ın bulunduğu uluslararası pazarlarda Tat Gıda’yı da yaygınlaştıracağız. Böylece Tat’ın dünyaya olan satışını artıracak ve ülkemizin bayrağını küresel pazarlarda gururla dalgalandıracağız” dedi.

“Güçlü ürün gamımıza yenilikçi ürünler ekleyeceğiz”

“Salça ve bakliyat ürünlerimizden gelen köklü ve güvenilir marka algımızı, hazır yemek ve sos gibi katma değerli ürünlerde yapacağımız vizyoner ataklarla destekleyerek, komple bir gıda markası haline gelmeyi hedefliyoruz” diyen Memiş, “Bu bize yeni müşteriler kazandıracağı gibi, mevcut müşterilerdeki marka tercih ve bağlılığımızı da daha iyi noktaya taşıyacak. Tat Gıda bölgesel olarak Batı ve sahil illerinde, Tat Bakliyat ise Doğu, Güney ve İç Anadolu’da daha güçlü konumda. İki şirketin aynı çatı altında yer almasıyla birlikte Türkiye pazarında yaygın bir penetrasyona ve kanal gücüne ulaşıyoruz” şeklinde konuştu.

Katma değerli ürünler

Hazır Yemek’te yeni nesil ileri teknoloji yatırımlarıyla, ürünlerimizin hem lezzet ve kalitesini hem de üretim kapasitesini arttırmaya yönelik makine yatırımının kararını aldık. Bu yatırımlar ile hazır yemek üretim kapasitesini 180 bin adet/günden 230 bin adet/güne yükseltmeyi planlıyoruz. İkinci odak alanımız olan sos tarafı için 75 milyon adet/yıl pet şişe (sos) kapasitemizi 120 milyon adet/yıla çıkartmayı hedefliyoruz. Ek olarak, yeni bir hat yatırımıyla da tüketicinin talebinin yüksek olduğu yeni trend lezzetlendiricilere de yatırım yapıyoruz. Bu kapsamda yıla yaygın sürekli üretimi de destekleyecek sos ve hazır yemek kategorilerine 2025 yılının ilk yarısına kadar toplam yaklaşık 10 milyon EUR yatırım yapmayı planlıyoruz.

“İhracatımızı arttıracağız”

“Tat Bakliyat, halen dünyada 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapıyor. Bu global müşteri ağı, Tat Gıda’nın ihracatını daha üst seviyeye taşımak için hazır bir potansiyel konumundadır” dedi.

“Global yardım kuruluşlarının en büyük tedarikçilerinden biriyiz”

Tat Bakliyat’ın satış gücünü Tat Gıda için de kullanacaklarını ifade eden Memiş, “Yardım kuruluşlarına yapılan toplu satışları Tat Gıda için de en iyi şekilde değerlendireceğiz. Tat Bakliyat olarak 2000’den beri UN World Food Programme’ın (WFP) en büyük tedarikçilerinden biriyiz. Bu kapsamda Tat Gıda, açıklama yaptığımız üzere, 2 milyon USD seviyesindeki ilk sevkiyatını tamamladı. Uluslararası yardım kuruluşları ile ihracat ve toplu satış bağlantılarımızı genişletecek yeni tedarikçi anlaşmaları imzalamak üzere hızla çalışıyoruz” dedi.

Balkanlar üzerinden döviz yağmuru geldi

Balkanlar üzerinden döviz yağmuru geldi

*Türkiye, Mart ayında ihracatında yüzde 4,1’lik kan kaybı yaşarken, yaklaşık 7 asırdır yoğun siyasi, sosyal ve kültürel bağlara sahip olduğu Balkanlara ihracatını yüzde 19’luk artışla 1 milyar 853 milyon dolardan 2 milyar 204 milyon dolara tırmandırdı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre; 2024 yılının ilk çeyreğinde ihracatı yüzde 3,6’lık artışla 61,4 milyar dolardan 63,6 milyar dolara ilerleten Türkiye, aynı dönemde 11 Balkan ülkesine ihracatını yüzde 19,11’lik yükselişle 4,7 milyar dolardan 5,6 milyar dolara çıkardı.

Türk kimya sektörü Balkanlara yaptığı ihracatı yüzde 57’lik artışla 719 milyon dolardan, 1 milyar 128 milyon dolara taşıdı ve Balkanlarda lider sektör konumuna yükseldi ve Türk ihracatçısının Balkanlarla kimyasının tutmasına aracılık etti.

İhracatta lider ülkeler Romanya ve Bulgaristan

Türk ihracatçıları 2024 yılının ilk çeyreğinde Balkanlarda en çok ihracatı Romanya ve Bulgaristan’a yaptı. Türkiye’nin Romanya’ya ihracatları yüzde 36’lık artışla 1 milyar 375 milyon dolardan 1 milyar 865 milyon dolara ilerledi. Bulgaristan’a 2023 yılının ilk çeyreğinde 994 milyon dolar olan ihracat yüzde 3,4 artışla 1 milyar 27 milyon dolara çıktı.

Arnavutluk ihracat artış rekortmeni oldu

Arnavutluk’a ihracatını yüzde 83’lük artışla 163 milyon dolardan 299 milyon dolara çıkaran Türk ihracatçıları, 2024 yılının ilk çeyreğinde Balkan ülkeleri arasında ihracat artış rekorunu Arnavutluk’ta kırdı.

Türk ihracatçıları Ege Denizi’nin öte kıyısındaki Yunanistan’a 2023 yılının ilk çeyreğinde 635 milyon dolar olan ihracatını, 2024 yılının ocak-mart döneminde yüzde 5’lik artışla 666 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırdı.

Slovenya’nın Türk ürünlerine talebi 2024 yılının ocak-mart döneminde yüzde 13’lük artışla 539 milyon dolardan 607 milyon dolara ulaştı. Sırbistan’a 407 milyon dolar ihracat yapan Türkiye, Hırvatistan’a ihracatta hanesine 207 milyon dolar yazdırdı.

Türkiye, 2024 yılının ilk çeyreğinde Balkan ülkelerinden Bosna-Hersek ve Kosova’ya ihracatta başarılı bir döneme imza attı. Bosna-Hersek’e ihracatı yüzde 13’lük artışla 167 milyon dolardan 189 milyon dolara çıkarken, Kosova’ya ihracatını 40 milyon dolar geliştirerek 138 milyon dolardan 178 milyon dolara taşıdı. Karadağ’a ihracatta yüzde 43’lük büyüme yakalayan Türkiye, 47,4 milyon dolar dövizi Karadağ’a ihracattan kazandı.

Balkanlarda ihracatımızın düştüğü tek ülke Makedonya

Türkiye’den Balkan ülkelerine yapılan ihracatta kan kaybı yaşanan tek ülke Makedonya oldu. 2023 yılının ilk çeyreğinde Makedonya’ya 149 milyon dolar ihracat yapan Türkiye, 2024 yılının aynı döneminde Makedonya’ya ihracatta yüzde 2’lik düşüşe engel olamadı ve 146 milyon dolar ihracat yapabildi.

Balkanlara en çok kimya, otomotiv ve çelik ihraç ettik

Türk ihracatçıları, Balkanlardaki 11 ülkeye 2024 yılının ilk çeyreğinde; 5 milyar 640 milyon dolarlık ürün ihraç ederken en çok ihraç edilen ürünler kimya, otomotiv endüstrisi ve çelik sektörü oldu.

Balkanlara ihracatını 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 57’lik artışla 719 milyon dolardan 1 milyar 128 milyon dolara çıkaran kimya sektörü, 2023 yılında ikinci sektör iken, 2024’te adını birinci sıraya yazdırmayı başardı.

Kimya sektörü, Romanya’ya 516,5 milyon dolarlık, Bulgaristan’a 141 milyon dolarlık ve Slovenya’ya 133 milyon dolarlık ihracat performansı ortaya koydu.

Türkiye’de uzun yıllardır ihracatta lider sektör olan otomotiv endüstrisi, Balkanlarda 2024 yılının ilk çeyreğinde liderliği kimya sektörüne kaptırsa da, 895 milyon dolarlık ihracat hacmiyle ikinci sıraya tutundu.

2024 yılının ocak-mart döneminde; Slovenya’ya 398,5 milyon dolar ihracat yapan otomotiv sektörü, Romanya’ya ihracattan 247 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı. Bulgaristan ise; 88 milyon dolarlık Türk otomotiv endüstrisi ürünleri talep etti.

Çelik sektörü, 2024 yılının ilk çeyreğinde Balkanlara ihracatta büyük bir başarı hikayesi yazdı. 2023 yılının ocak-mart döneminde 543 milyon dolar olan ihracatını, 2024 yılını aynı zaman aralığında yüzde 64 artırarak 893 milyon dolara taşıyan çelik sektörü en çok ihracatı 385 milyon dolarla Romanya’ya yaptı. Romanya’yı 135 milyon dolarlık ihracatla Yunanistan ve 103 milyon dolarla Bulgaristan izledi.

Türkiye’nin 2023 yılı ihracatından Balkan ülkeleri yüzde 7,4 pay almışken, 2024 yılının ilk çeyreğinde Balkan ülkelerinin Türkiye’nin ihracatındaki dilimi yüzde 8,7’ye yükseldi.

CÜD logolu cevizler hedefine ulaştı

CÜD logolu cevizler hedefine ulaştı

Ceviz Üreticileri Derneği (CÜD) iştiraki tarafından marketlerde yerini alan CÜD logolu ürünler, hedefine ulaştı!

2023 yılındaki üye ceviz bahçelerinden hasat edilen 72 bin kilo cevizi tüketicilerle buluşturan CÜD, tüketicilerden oldukça olumlu yorumlar aldı. CÜD Başkanı Ömer Ergüder, “2023 yılının ekim-kasım aylarında hasat ettiğimiz ürünlerimizi, CÜD logosuyla bir kilogramlık nostaljik filelerde tüketicilerle buluşturduk. Mart ayının sonuna gelmeden, market raflarındaki 72 bin kilo cevizimiz tükendi. 2024 yılında hasat ettiğimiz ürünlerimizi yine tüketicilerin beğenisine sunmaya hazırlanıyoruz. Yaklaşık 300 bin kilo olarak satışa çıkarmayı hedeflediğimiz cevizlerimizin market raflarındaki yerini alması için heyecanlı bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

BU YIL HEDEF 300 BİN KİLO

Yerli cevizin hak ettiği değeri görmesi için çalışmalarına ara vermeden devam edeceklerini ifade eden CÜD Başkanı Ömer Ergüder, tüketicilere lezzetli, taze, kaliteli ve güvenilir cevizler sunmaya ve yerli cevizin markalaşmasına katkıda bulunmaya kararlı olduklarının altını çizdi. Ergüder, “Ceviz Üreticileri Derneği olarak, Türkiye’nin en kaliteli ceviz bahçelerinden özenle yetiştirdiğimiz cevizleri, modern tesislerimizde el değmeden işleyerek paketliyor ve güvenilir, kaliteli ürün arayan tüketicilerle buluşturuyoruz. Yerli cevizin markalaşması ve hak ettiği değeri görmesi için çıktığımız bu yolda, 2023 yılı ekim-kasım aylarında hasat ettiğimiz ürünleri bir kilogramlık filelerde tüketicilerin beğenisine sunduk. Mart ayının sonuna gelmeden 72 bin kiloluk partimizin tükenmesi ve tüketicilerden aldığımız çok olumlu geri dönüşler, bizim ne kadar doğru bir yolda olduğumuzun kanıtı. Bu başarı, yerli cevizin potansiyelini ve tüketiciler tarafından ne kadar sevildiğini de açıkça göstermiş oldu. 2024 yılından hasat ettiğimiz ürünlerimizi, sabırsızlıkla bekleyen ceviz severlerle buluşturmaya hazırlanıyoruz. Yaklaşık 300 bin kilo olarak satışa çıkarmayı hedeflediğimiz cevizlerimizin, market raflarındaki yerini alması için heyecanlı çalışmalarımıza devam ediyoruz” diye konuştu.

Ulusoy Un sektörde 55. yılını kutluyor

Ulusoy Un sektörde 55. yılını kutluyor

Fahrettin Ulusoy tarafından 1969 yılında kurulan Ulusoy Un, bugün Türkiye’nin lider un üreticisi ve ihracatçısı konumuna geldi. Küçük bir zahire dükkanından global bir şirkete dönüşen Ulusoy Un, ciro bakımından Türkiye’nin de dördüncü büyük gıda şirketi pozisyonunda.

Samsun, Aydın, Ankara, Çorlu ve Hatay’daki 5 fabrikasıyla günde 4.375 ton üretim kapasitesi bulunan Ulusoy Un, 55. yılını kutluyor.

Türkiye un ihracatının yüzde 10’unu gerçekleştirerek Türkiye’nin lider un ihracatçısı ve üreticisi konumundaki Ulusoy Un, 2023 yılının ilk 9 ayında 24 milyar TL satış hasılatı gerçekleştirdi. 105 ülkeye ihracat yapan Ulusoy Un, TİM1000 listesine göre Türkiye’nin en büyük 247. ihracatçısı, İSO500 listesine göre Türkiye’nin en büyük 273. sanayi kuruluşu ve kendi sektörünün en büyük firması olan konumunda.

Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Babam Fahrettin Ulusoy tarafından kurulan Ulusoy Un, küçük bir zahire dükkanından, global bir şirkete dönüştü. Sevgili babam Fahrettin Ulusoy’un başlattığı bu yolda, aynı azim ve heyecanla yürümeye devam ediyoruz. Babamın mirasını taşımak, aynı zamanda Ulusoy Un’un bu topraklara kattığı değeri sürdürmek benim ve ailem için büyük bir onur ve sorumluluk. Şirketimizin geçmişine duyduğumuz saygı ve geleceğe olan inancımız, her adımda bizi daha da ileriye götürüyor. Ulusoy Un olarak gıda sektöründeki yenilikçi yaklaşımlarımızla, kaliteye ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızla sektörde fark yaratırken; geleceğe dönük vizyonumuzla bu topraklarda yaşam için değer üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Oba Makarna’nın net karı 1,3 milyar TL

Oba Makarna’nın net karı 1,3 milyar TL

Oba Makarna, 2023 yılına ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. 2023 yılında 23,4 milyar TL ciro elde eden Oba Makarna, yılı 1,3 milyar TL net kâr ile kapattı.

1 Ocak – 31 Aralık 2023 tarihlerini kapsayan bir yıllık dönemde cirosunu geçtiğimiz yıla göre yüzde 12 oranında artıran Oba Makarna,  toplam 23,4 milyar TL ciro elde etti. Aynı dönemde net kârını 1,3 milyar TL’ye çıkaran şirket, yıllık yüzde 445 büyüme ile 1,8 milyar TL FAVÖK’e ulaştı. FAVÖK marjı ise 2022 yılına göre ciddi bir artışla yüzde 1,6’dan yüzde 7,6’ya yükseldi. Oba Makarna’nın aktif toplamı 8 milyar TL olup karşılığında 4,3 milyar TL öz kaynağı bulunuyor.

 Finansal sonuçlara ilişkin açıklamada bulunan Oba Makarna CEO’su Alpaslan Özgüçlü, “1.200’ün üzerinde çalışanımızın emeği ve yatırımlarımız sayesinde artan üretim hacmimiz, ihracatımız ve satış gelirlerimizle 2023 yılını da başarılı bir sonuçla tamamladık.

Türk makarnasını dünya sofralarıyla buluşturduklarını vurgulayan Özgüçlü, “6 kıtada 100’ün üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Ülkemizdeki makarna üretiminin yüzde 25’ini Oba Makarna olarak gerçekleştiriyor, Türkiye’nin makarna ihracatından ise yaklaşık yüzde 30 pay alıyoruz” dedi.

Dünya standartlarında, yüksek teknoloji ile üretim yapan Oba Makarna, Türkiye Şirket, 2022 yılında Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (İSO 500) sıralamasında 118’nci, Fortune 500 Türkiye listesinde ise 117’nci sırada yer alıyor. Oba Makarna, yurt içi pazarda Oba Makarna ve Obamie Noodle markalarıyla ürün satışı gerçekleştirirken, yurt dışı pazarda Oba Makarna’nın yanı sıra; Oba Gold, Obalino, Nido, Eva, Omelia, Pasta Layla, Pasta Savana, Vera, Rosa Linda markaları ile faaliyetlerine devam ediyor.

Meyve suyu ihracatı 500 milyon dolara dayandı

Meyve suyu ihracatı 500 milyon dolara dayandı

Türk meyve suyu sektörünün ihracatı son 1 yıllık dönemde yüzde 10’luk artışla 430 milyon dolardan 472 milyon dolara ulaştı. İhracatta 2024 yılında 500 milyon doları aşmayı hedefleyen sektör, 2028 yılı için 1 milyar dolar ihracat hedefi belirledi.

Türkiye’nin meyve sebze mamulleri ihracatı yıllık bazda ilk kez 2,5 milyar doları aşarken, meyve sebze mamulleri grubunda en güçlü ihraç kalemi 472 milyon dolarlık tutarla meyve suları oldu.

2024 hedefi 500 milyon doları aşmak

Türkiye’de üretilen 27 milyon ton meyve üretimi olduğu bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, yıllık meyve üretiminin yüzde 10’unun meyve suyu endüstrisi tarafından işlendiğini ve katma değere dönüştürüldüğünü, 2024 yılında sektörün ihracat hedefinin 500 milyon doları aşmak olduğu dile getirdi.

2028 hedefi 1 milyar dolar ihracat

Türkiye’de iç piyasaya şeftali, kayısı, vişne, portakal suları ağırlıklı bir tüketim olduğunu aktaran Başkan Uçak, “Türkiye’nin konsantre (yarı mamul) ihracatının yarısı elma suyu konstrantesinden geliyor. İhracatta nar, siyah havuç konsantresi Türkiye’nin rekabet gücü çok yüksek ürünleri arasında geliyor. Kişi başı tüketimde Avrupa ortalama 20 lt’de iken, Türkiye’de bunun henüz yarısına ancak ulaşılabiliyor. Meyve suyu sektörümüz hem ihracatta hem de iç piyasada büyüme potansiyeline sahip. 2028 yılında Türkiye’nin meyve suyu ihracatından döviz getirisiniz 1 milyar dolara ulaşacağını öngörüyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye 151 ülkeye meyve suyu ihraç etti

Türkiye’nin 2023 yılında meyve suyu ihracatında Amerika Birleşik Devletleri 196 milyon dolarlı tutarla açık ara lider pazar konumunda. Hollanda 36,5 milyon dolarlık taleple ikinci, İtalya 22 milyon dolarlık meyve suyu ihracatıyla üçüncü sıranın sahibi oldu. Bu ülkeleri 18 milyon dolarla Almanya, 17 milyon dolarla Kanada, 13,5 milyon dolarla Japonya, 11 milyon dolarla İngiltere takip etti.

Taze meyve sebze sektörüne çifte destek

Taze meyve sebze sektörüne çifte destek

Narenciye sezonuna sayılı günler kala Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan narenciye ürünleri ihracatına çifte destek geldi.

Narenciye ürünleri ihracatında Avrupa Birliği ülkelerine ihracatta yüzde 100 olan analiz sıklığı yüzde 50’ye düşürüldü. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’den taze meyve sebze ihracatında parti başına 1700 TL olan analiz ücretlerinin 1300 TL’ye düşürülmesi sözünü aldı.

Türkiye’nin narenciye ürünleri ihracatında Avrupa Birliği’nin yüzde 20’lik payla önemli bir ihraç pazarı olduğu bilgisini veren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile görüştüklerini, narenciye ürünlerinde yüzde 100 olan analiz sıklıklarının azaltılması talebinde bulunduklarını dile getirdi.

Uçak: “Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’ye çok teşekkür ediyoruz”

Yaptıkları görüşmede, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin taleplerini olumlu karşıladığını, hemen sorunun çözümüne odaklandığını dile getiren Uçak, “Avrupa Birliği’ne portakal, mandalina, greyfurt ve limon ihracatında pestisit analiz sıklığı yüzde 50’ye düşürüldü. Bakanlık bu gelişmeyi resmi yazıyla acele kodlu Zirai Karantina Müdürlükleri ve ilgili birimlere iletti. Bu değişiklik Türk ihracatçısının rekabetçiliğine olumlu yansıyacak. Bizlere  güveni ve desteği için Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli’ye ihracatçılarımız adına çok teşekkür ediyoruz. Avrupa Birliği’ne narenciye ve nar ihracatımızı 202 milyon dolardan 250 milyon dolara çıkararak teşekkürümüzü daha anlamlı kılmak için çalışacağız” diye konuştu.

“Evimizin önünü süpürüyoruz”

Türkiye’nin yıllık 55 milyon tonluk taze meyve sebze ürettiğini bu üretilen taze meyve sebzelerde kalıntı oluşumunun önüne geçmek için yoğun çaba içinde olduklarını anlatan Uçak sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarladan çatala gıda güvenliği için “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz” isimli projemize 2021 yılı başında start verdik. Yıllık 3 milyar doları aşan taze meyve sebze ihracatımızı domine eden domates, kiraz, biber, üzüm, kayısı, incir, narenciye, çilek ve nar ürünlerinde analizler yapıyoruz. Projeyle hastalık ve zararlılarla mücadelede entegre bir süreci hedefliyoruz. Şu ana kadar projemiz kapsamında çok mesafe kat ettik. Kalıntısız taze meyve sebze üretimi için tabir yerindeyse evimizin önünü süpürüyoruz.”

Analiz ücretlerinde indirime gidiliyor

Taze meyve sebze ihracatında parti başına 1700 TL analiz ücretlerinin Türk ihracatçısının rekabetçiliğini olumsuz etkilediğini, bu hususta Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’den analiz ücretlerinde indirime gidilmesi talebinde bulunduklarını da dile getiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Bakan Pakdemirli’den 1700 TL olan analiz ücretlerinin 1300 TL’ye indirilmesi sözünü aldıklarını sözlerine ekledi.

Narenciye ve nar ihracatı 1 milyar doları aştı

Türkiye, 2019 yılında 852 milyon dolarlık narenciye ve nar ihracatı yaparken, 2020 yılında narenciye ve nar ihracatından elde ettiği döviz tutarını yüzde 24’lük artışla 1 milyar 58 milyon dolara taşıdı.

Türkiye’nin narenciye ve nar ihracatında Avrupa Birliği’nin payı 2019 yılında 164 milyon dolar iken, 2020 yılında 202,5 milyon dolara yükseldi.

Mandalina, 2020 yılında 438 milyon dolarlık ihracatla narenciye ürünleri arasında ilk sırada yer alırken, limondan 274 milyon dolar döviz geliri elde edildi. Portakal ihracatı 129 milyon dolar, nar ihracatı ise 126 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Greyfurt ihracatı 92,5 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Hububat bakliyat ve yağlı tohumlarda yüzde 6’lık artış

Hububat bakliyat ve yağlı tohumlarda yüzde 6’lık artış

Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 2021’in ilk üç ayında Türkiye geneli ihracatını yüzde 12’lik artışla 2 milyar dolara, Ege Bölgesi ise ihracatını yüzde 6 artışla 141 milyon dolara çıkardı.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Terci, 2019 yılında 443 milyon dolar olan ihracatlarını 2020 yılında yüzde 14 artışla 505 milyon dolara taşıdıklarını hatırlattı.

“Geçen sene pandemiye rağmen 500 milyon dolar ihracat hedefimizi aştık. 2021’e Ocak ayında 39 milyon dolarlık, Şubat ayında ise önemli bir ivme kaydederek yüzde 64 artışla 53 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek başladık. Mart ayında 49 milyon dolarlık ihracatımız var. 2021’in ilk çeyreğinde Ocak-Mart döneminde ihracatımızı yüzde 6 artırmayı başararak 141 milyon dolara taşıdık. Son bir yıllık dönemde hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektörü yakaladığı yüzde 7’lik ihracat artış hızıyla ihracatını 514 milyon dolara çıkardı. Bu dönemde en çok artış gerçekleşen ihracat kalemlerimizden biri yüzde 74’lük yükselişle hububat oldu. Gıda müstahzarları yüzde 60, küspeler ve hayvansal yemler yüzde 61, şekercilik mamulleri yüzde 15, bitkisel yağlar yüzde 12 artışla en fazla ihracat artışı gösteren diğer ürünlerimiz.”

En fazla ihracat artışı Suriye, Hong Kong ve Bangladeş’e

En çok ihracat gerçekleştiren ilk 5 alt sektörün 75 milyon dolarla bitkisel yağlar, 14 milyon dolarla küspeler ve hayvansal yemler, 11 milyon dolarla yağlı tohumlar, 8 milyon dolarla gıda müstahzarları ve 7 milyon dolarla çikolatalı şekercilik mamulleri olduğunu açıklayan Terci, sözlerine şöyle devam etti:

“2021’in ilk çeyreğinde ihracat gerçekleştirdiğimiz 125 ülke arasında; yüzde 316 yükselişle 21 milyon dolarla Libya, 9 milyon dolarla Yemen, yüzde 24’lük artışla 7 milyon dolarla Almanya, yüzde 116’lık artışla 6 milyon dolarla Hindistan ve Cezayir öne çıktı. 5 milyon dolarla yüzde 39’luk artışla Avustralya ve yüzde 239’luk artışla Lübnan, yüzde 262’lik yükselişle 4 milyon dolarla Çin, BAE ve ABD ihracatımızda ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Ocak-Mart döneminde en çok ihracat artışı yaşadığımız üç ülke ise Suriye, Hong Kong ve Bangladeş. Türkiye’nin 2020 yılındaki 18 milyar dolarlık gıda ihracatının 7 milyar dolarlık kısmını sektörümüz gerçekleştirdi. Hububat bakliyat ve yağlı tohumlar sektörü yüzde 41 ile geniş ürün gamıyla ülkemizin gıda ihracatını sırtlayan lokomotif sektörlerden biri. 2021 yılı için ihracatımızı yüzde 10 artırarak, 550 milyon doların üzerine çıkarmak için çalışmaya devam edeceğiz.”