Yazılar

Geleneksel Ramazan sofraları Sheraton Istanbul Levent’e

Geleneksel Ramazan sofraları Sheraton Istanbul Levent’e

Ramazan’ın geleneksel sofraları Sheraton Istanbul Levent’e kuruluyor.

Birlikte açılan oruçlara Ramazan ayı boyunca geleneksel fasıl müziği eşlik ediyor. Sahur servisi de veren Sheraton Istanbul Levent, bu kutsal ayda Ramazan geleneklerini yaşamak ve yaşatmak isteyen herkesi bir araya getiriyor.

Sheraton Istanbul Levent

Ramazan ayı süresince sunacağı bu aya özel lezzetlerden oluşan zengin açık büfe ile geleneksel iftar sofralarında herkesi bir arada olmaya davet ediyor.

Her damak tadına uygun farklı alternatiflerin ve klasik Ramazan lezzetlerinin sunulduğu açık büfede başlangıç olarak pastırma ve kavurma dahil kahvaltılıklar, taze ve kuru meyveler yer alıyor.

Sheraton Istanbul Levent

Sıcacık bir mercimek, yayla ya da ezogelin çorbası, mezeler, salatalar ve lahana sarması, biber dolması gibi klasik zeytinyağlılardan oluşan leziz seçenekler iftar büfesinde ana yemeklere geçmeden önce sunulan çeşitli alternatifler.

Sıcak büfedeki ana yemek seçenekleri arasında şiş, döner ve ızgara şeklinde et, tavuk ve balık spesiyallerinin yanı sıra börekler ve ızgara sebzeler de yer alıyor.

Sheraton Istanbul Levent

Ramazan’ın vazgeçilmezi tüm tatlıların yer aldığı tatlı büfesinde baklava, güllaç, revani, aşure ve ayva tatlısı gibi klasiklerin yanında cheesecake, çikolatalı puding ve creme caramel gibi uluslararası damak tadına hitap eden pek çok tatlı seçeneği de sunuyor.

Geleneksel ramazan şerbeti, ayran, çay ve kahvenin de dahil olduğu iftar büfesinin kişi başı ücreti 360 TL.

Le Méridien Istanbul Etiler’de renkli Ramazan menüsü  

Le Méridien Istanbul Etiler’de renkli Ramazan menüsü  

Le Méridien Istanbul Etiler, Ramazan’ı da kendine özgü modern zarafetiyle karşılıyor.

Le Méridien Istanbul Etiler’de, açık büfe iftar menüsü ve her akşam mutlaka et döner servis ediliyor. Otel’de ayrıca Sahur hizmeti de sunuluyor.

Le Méridien Istanbul Etiler’de renkli Ramazan menüsü  

İftar geleneği olan kahvaltılıklar ve kuru yemişlerden sıcacık çorbalara, geleneksel zeytinyağlılar, iştah açan mezeler ve salatalardan et, tavuk ve balık alternatiflerinin sunulduğu leziz ana yemek seçeneklerine kadar zengin çeşitlerin yer aldığı iftar büfesinde her akşam mutlaka et döner servis ediliyor.

Geniş tatlı büfesinde baklavadan güllaca pek çok geleneksel Ramazan tatlısının yanı sıra taze meyveler ve popüler lezzetler de yer alıyor. Çay, kahve, ayran ve geleneksel Ramazan şerbetinin de ikram edildiği açık büfe iftar menüsü kişi başı 390 TL ücret ile sunuluyor.

 

IST TOO Restoran’da iftar

IST TOO Restoran’da iftar

Shangri-La Bosphorus, Istanbul; bu Ramazanda IST TOO Restoran’ın her damak zevkine hitap eden, zengin iftar büfesiyle ağırlıyor.

Uluslararası gurme kültürlerin farklı tatları ile buluşturan IST TOO’nun Ramazan’a özel hazırladığı iftar büfesinde, çorba çeşitlerinden zeytinyağlılara, pidelerden et yemeklerine kadar iştah kabartan ve sofralara lezzet katan birçok seçenek yer alıyor.

Shangri-La Bosphorus, Istanbul

Ramazan ayına özel olarak IST TOO’da kurulan istasyonlarda birebir, canlı hazırlanan iftar yemekleri, renkli şovlara dönüşüyor.

Gözleme istasyonu, mantı istasyonu gibi sıcağı sıcağına hazırlanan ve servis edilen tatlarla Shangri-La Bosphorus, Istanbul, IST TOO’da ağırladığı misafirlerine unutulmaz lezzet deneyimleri yaşatıyor. Özel şıracılar tarafından servis edilen çeşit çeşit Osmanlı şerbetleri ve rengarenk Osmanlı macunları gibi geleneksel lezzetler IST TOO’nun iftar büfesinde kendini gösteriyor.

Shangri-La Bosphorus, Istanbul

Her akşam geleneksel Türk sanat müziği performansının eşlik edeceği iftar yemeklerinde, baklava ve güllaç gibi ramazanın vazgeçilmez tatları da saat 19:30-22:00 arasında özel tasarımlarla konuklara sunulacak.

Bilgi ve rezervasyon için: 0212 275 88 88

Ramzan’ın tadı Nevberi Restaurantta çıkıyor

Ramzan’ın tadı Nevberi Restaurantta çıkıyor

11 ayın sultanı Ramazan ayı boyunca Nevberi Restaurant, çeşitliliği ile göze çarpan özel iftar menüsü ile misafirlerini lezzet şölenine davet ediyor.

Usta şef Muharrem Bilginsoy’un hazırladığı iftar menüsünde, özenle hazırlanan geleneksel yemekler, pideler, şerbetler, salata ve peynir seçenekleri, zeytinyağlılar ve coğrafi tescilli ürünleri içeren iftariyelikler bulunuyor.

Osmanlı saray mutfağının lezzetlerinden oluşan bir iftar sofrası sunan şefin imza yemekleri arasında; Beykoz Kebabı, keşkekli kuzu tandır, Begova çorbası ve kuzu gerdan yer alıyor. Dört farklı çeşit tatlının yer aldığı menüde ise güllaç, tezpişti, Osmanlı sarması ve kalburabastı damakları adeta çatlatıyor.

Huzur veren ambiyansında ayrıcalıklı servis anlayışıyla misafirlerine her zaman keyifli anlar yaşatan mekânda Grup Alâturka, Ramazan ruhunu yaşamak isteyenlere eşsiz bir müzik ziyafeti sunuyor.

Avlu’da iftar sofrası hazır

Avlu’da iftar sofrası hazır

Six Senses Kocataş Mansions, İstanbul’un, bahçesinde konumlanan, Avlu Restaurant, Ramazan’a hazır.

Avlu, Anadolu mutfaklarından özenle seçilmiş lezzetlerden oluşan iftar menüsü ile Ramazan ayında misafirlerini bekliyor.

Six Senses Kocataş Mansions

Avlu, Ramazan ayı boyunca her hafta farklı menülerle misafirlerini karşılıyor. Üstelik Ramazan ayına özel geleneksel Türk Sanat Müziği canlı performansı, hat ve minyatür sanatı atölyeleri ile misafirleri sıra dışı bir iftar deneyimi bekliyor.

Avlu Restaurant

Osmanlı mutfağının geleneksel lezzeti Kızılcık, Demirhindi ve Reyhan şerbetleri, Ege zeytinleri, petek bal, Afyon manda kaymağı, yayık tereyağı, pastırma, yerel peynir tabağı ve kuruyemişleri içeren iftariyeliklerle başlayan lezzet şöleni, Anadolu sofralarının vazgeçilmezi çorba seçenekleriyle sürüyor.

Avlu Restaurant

Divle Obruk peynirli çoban salatası, Malkara biberi ile hazırlanan muhammara, İskenderun karidesli semizotu salatası gibi yerel lezzetler dikkat çekiyor. Lezzetler bu şekilde devam ediyor

reservations-istanbul@sixsenses.com

Tel: +90 212 355 55 00

Geleneksel iftar lezzetleri Köşebaşı’nda

Geleneksel iftar lezzetleri Köşebaşı’nda

Adana ve Tarsus mutfak kültürünü, özüne bağlı kalarak modernize eden, Köşebaşı, unutulmaz iftar ziyafetlerin altına bu yıl da imzasını atıyor.

Kebap konusundaki uzmanlığıyla Anadolu’nun mutfak kültürünü sürdürülebilir bir yemek anlayışıyla İstanbullularla buluşturan Köşebaşı, Ramazan menüsüyle misafirlerini ağırlıyor. İftariyeliklerden salatalara, fındık lahmacundan ara sıcaklara, çöp şişten karışık kebap tabaklarına kadar geniş bir menü sunan restoran, geleneksel Ramazan tatlılarını da unutmuyor.

Vegan menü sunan ilk kebap restoranı olan Köşebaşı, Ramazan ayında da vegan misafirlerini unutmuyor. Vegan misafirler için de başlangıçlardan salatalara, fırın ürünlerinden kebap çeşitlerine kadar birçok alternatif de Köşebaşı menüsünde yerini alıyor.

Kimler Oruç Tutmamalı?

Kimler Oruç Tutmamalı?

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. İrem Aksoy, Ramazan ayında beslenme ile ilgili merak edilenleri anlattı.

Ramazan ayı kilo kontrolünü yönetmek ve sağlık açısından çok önemlidir. Su ve besinlerin kıymetinin en çok bilindiği bu dönemde tabii ki akıllara oruçta beslenme ile ilgili birçok soru gelmektedir. Bunlardan en popüler olan birkaç soruya birlikte cevap aramaya başlayabiliriz.

Pause Sağlık, Pause Dergi

Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. İrem Aksoy

Ramazan ayında neden kilo alınır?

Sahur ve iftar arasındaki ortalama 15-16 saatlik sürede besin alımı yapılmaması gereken bu ibadette genel olarak en sık yapılan hataların başında tek öğün beslenmek geliyor. Tek öğün beslenmek öğün yapıldıktan birkaç saat sonrasından başlayarak gün boyu devam eden düşük kan şekeri anlamına gelir. Dolayısıyla uzun süre açlıktan sonra yapılan ilk öğünde daha hızlı, fazla ve basit karbonhidratları içeren besinlerle beslenmek kilo almaya sebep olabilir. Diğer yandan metabolizma hızı uzun süreli açlıklarda yavaşlar ve bu durumda kilo almak mümkün hale gelebilir.

Genel olarak oruç tutulan dönemde enerji düşüklüğü sebebiyle hareketsiz kalmak da kilo kazanımının diğer nedenleri arasında yer alabilir. Gün içerisinde yapılan fiziksel aktivitenin oruç tutarken azalması vücudun enerji harcamasını olumsuz etkilediğinden her ne kadar besin alımı aynı düzeyde olsa da kilo kazanımı kaçınılmaz olacaktır.

Toplumumuzda geleneksel hale gelmiş bol çeşitli iftar davetleri ve iftardan sonra tüketilen genellikle porsiyonu abartılan şerbetli tatlılar da kilo almaya sebep olan etmenler arasında yer almaktadır.

Sahurda ve iftarda hangi besinleri tercih etmeliyiz?

İlk olarak sahur ihmal edilmeyerek sağlıklı bir sahur yapılmalıdır. Sahurda, uzun süre tok kalmanıza fayda sağlayacak yeterli protein ve bol lif içeren bir öğün yapılmalıdır. Örnek vermek gerekirse; kaliteli protein kaynaklarından yumurta, peynir, yoğurt, süt ve kefir gibi gıdalardan biri veya birkaçı mutlaka sahur menünüzde yer almalıdır. Bol lif ve sağlıklı besin ögeleri içeren yulaf ezmesi gibi tahıllar, sebzeler ve meyveler de sahur menünüzde yer almalıdır.

İftarda ise hafif iftariyeliklerle başlangıç yapılabilir. Örneğin; peynir, zeytin, kuru domates, ceviz gibi çiğ kuruyemişler, kuru kayısı, hurma gibi kuru meyveler. Devamında besleyici bir çorba tüketilerek bir süre ara verilmelidir. Ana ve yardımcı yemekler gayet hafif olmalı ve çok tuzlu, baharatlı ve yağlı olmamalıdır. Yeşil sebzeleri yoğunlukla barındıran bir salata, günlük ihtiyacı karşılamak için gerekli olan protein kaynakları iftar menüsünde mutlaka olmalıdır.

İftar sonrasında en az bir ara öğün yapılmalıdır. Bağışıklığa destek sağlayacak antioksidanlar içeren meyveler, sağlıklı yağlar içeren yağlı tohumlarla birlikte bir ara öğün yapılabilir. Haftada 1-2 gün hafif bir sütlü veya meyveli tatlı tercih edilebilir. İftardan sonra sindirim sisteminin rahatlamasına destek olacak bitki çayları içilebilir.

Son olarak en önemli olan günlük su ihtiyacı doğru zamanlarda ve miktarda içilerek karşılanmalıdır.

Kimler oruç tutmamalı?

Oruç ibadeti yerine getirilirken sağlığı olumsuz etkileyecek durumlarda ara verilmeli ya da sağlık durumu elverişli olmayan bireyler oruç tutmakta ısrar etmemelidir.  Akut veya kronik hastalıklara sahip olan insanlar için oruç ibadeti muaf sayılırken bazı bireyler yine de oruç tutmayı isteyebilirler. Bu durumda sağlık takiplerini yapan hekimlerin ve diyetisyenlerin önerilerine uyarak hareket etmeleri gerekmektedir.

Oruç tutması riskli olanlar arasında en başta diyabet hastaları, hipoglisemi takları yaşayan bireyler, hamileler ve emziren anneler gelmektedir.

Elite World Hotels Ramazana özel menüler

Elite World Hotels Ramazana özel menüler

Elite World Hotels Ramazan süresince Türk mutfağının en seçkin lezzetlerini özel set menü veya açık büfe olarak misafirlerinin beğenisine sunuyor.

Fırınlanmış patlıcan ile dana kaburga konfit, mantarlı piliç but sarma, kuzu tandır, antrikot, Ramazan pidesi, güllaç başta olmak üzere tatlı büfesi, meyve ve limitsiz çay, kahve gibi seçkin lezzetler ile Elite World Hotels misafirlerine bir ramazan şöleni yaşatıyor.

Elite World Hotels şefleri tarafından Ramazan ayına özel hazırlanan; Türk mutfağının vazgeçilmez iftariyelikleri, zeytinyağlı, et yemekleri, tatlı ve meyve çeşitleriyle damaklarınızı tatlandırıyor. Elite World Hotels unutulmaz iftar lezzetlerini kişi başı 180 TL’den başlayan menü alternatifleri ile sunuyor.

İstanbul’un en merkezi bölgesinde yer alan Taksim’deki Elite World İstanbul Taksim, Basın Ekspres Yolu üzerindeki Elite World Europe,  Florya’daki Elite World Business, Küçükyalı’daki Elite World Asia, Sapanca’daki Elite World Sapanca Convention & Wellness Resort ve Van şehir merkezinde konumlanan Elite World Van Otelleri’nde iftarlar daha keyifli hale geliyor.

Tok tutan besinler

Tok tutan besinler

Ramazan ayında tüketilen besinlere dikkat edilmesi sağlık açısından oldukça büyük önem taşıyor. Oruç tutanlar iftar için ağır yemekleri tercih ederken, sahurda ise daha hafif besinler tüketiyor. Ramazan ayının en önemli öğünü olan sahurda tüketilen besinler, gün içerisindeki iştah kontrolünü olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebiliyor. Yiyeceklerin bazıları tokluk hissi sağlarken, bazıları ise açlık hissine neden olabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Ceyda Nur Çakın, sahurda mutlaka yenilmesi ve uzak durulması gereken gıdaları şöyle sıraladı:

Tok kalmayı sağlayan gıdalar:

Yumurta: Yumurta tokluk veren besinlerin en önemlisidir. Yüksek kaliteli protein içeriği sayesinde mide boşalmasının yavaşlamasını sağlayarak iyi bir iştah kontrolü sağlamaya yardımcı olur.

Tahıllar: Tam tahıllı ekmek, karabuğday, yulaf gibi liften zengin kompleks karbonhidratlar sahurda mutlaka tüketilmelidir. Bu tahıllar vücudumuzun temel enerji kaynağı olup gün içerisinde daha dengeli bir kan şekeri profili sağlayarak tokluk hissine katkıda bulunur.

Yeşillikler: Domates, salatalık ve biber gibi çiğ sebzeler mutlaka sahur sofrasında yer almalıdır. Çiğ sebze tüketimi ile artan lif alımı yine mide boşalmasını yavaşlatarak daha uzun süre tokluk hissi sağlayacaktır. Çiğ sebzelere ek olarak sahur menüsüne bir adet taze meyve eklemek bu etkiyi artıracaktır.

Süt ürünleri: Peynir, yoğurt, süt veya kefir gibi süt ürünlerine yer vermek protein alımına katkı sağlayarak iştah kontrolüne yardımcı olmaktadır.

Kuruyemiş: Ceviz, çiğ badem, fındık ve tuzsuz zeytin içerdiği sağlıklı yağ asitleri ve diyet lifi sayesinde tok kalmanıza destek olmaktadır.

Uzak durulması gereken gıdalar:

Kızartma çeşitleri: Kızartma yöntemi ile pişirilmiş her türlü yiyecek sağlıklı beslenme önerilerinde yer almamakla birlikte oruç tutarken de tercih edilmemelidir. Çünkü yüksek yağ içeriğine sahip öğünlerden sonra kan şekeri hızlı bir şekilde düşebilmekte; gün içerisinde susuzluk hissi artabilmektedir.

Şarküteri ürünleri: Salam, sucuk, sosis, pastırma gibi şarküteri ürünleri yüksek miktarda yağ ve tuz içermekte, bu nedenle uzak durulması gereken besinler arasında yer almaktadır.

Hamur işi: Kek, poğaça, börek gibi hamur işleri ve beyaz ekmek, tüketildikten sonra kan şekerinin hızlı bir şekilde yükselip daha sonra düşmesine neden olmaktadır. Bu ürünlerin sahur menüsünde yer alması gün içinde daha fazla acıkma hissi yaratabilmektedir.

Çay ve kahve: Sahurda çok fazla çay ve kahve tüketmek vücuttan sıvı kaybını artıracağı için susuzluk hissine neden olacaktır.

Meyve suyu: Meyveler kabuklu ve bütün şekilde tüketilmeli, suyu sıkılmamalıdır. Meyve suyu tüketimi gün içerinde dengeli bir kan şekeri profili sağlamazken; meyve suyunda diyet lifinin olmaması iştah üzerine olumsuz etki göstermektedir.

Kavrulmuş ve tuzlu kuruyemiş: Kabuklu yemişler mutlaka kavrulmamış ve tuzsuz şekilde tüketilmelidir, aksi takdirde susuzluğu tetikleyebileceği unutulmamalıdır.

Yağlı et ürünleri: Genel olarak besinlerin yağ, tuz ve baharat içeriğine dikkat edilmeli; kavurma ve diğer yağlı etlerin tüketiminden kaçınılmalıdır.

Ramazan’da Covid-19’a karşı bağışıklığı güçlendirecek 10 altın kural

Ramazan’da Covid-19’a karşı bağışıklığı güçlendirecek 10 altın kural

Covid-19 yaşam tarzımız ve beslenme biçimlerimizde önemli değişimleri beraberinde getirdi. Pandemi hız kesmeden devam ederken Ramazan ayı ile birlikte bu dönemde sağlıklı beslenme daha da fazla önem kazandı. Yayla Agro Sağlıklı Beslenme Departmanı Diyetisyeni Nihal Tunçer, Ramazan ayında Covid-19’a karşı bağışıklığı güçlendirecek altın değerinde bilgiler paylaştı. Yapılan bazı çalışmalarda oruç tutmanın bağışıklık sistemini onardığı sonucuna ulaşıldığını belirten Tunçer, ancak oruç tutmadan önce tanısı konulmuş bir sağlık problemi olanların mutlaka doktorları ile görüşerek karar vermeleri gerektiğinin de altını çizdi.

İşte Diyetisyen Nihal Tunçer’in Ramazan’da Covid-19’a karşı bağışıklığı güçlendirecek 10 önerisi…

1 – Yeterli ve dengeli bir beslenme planı içerisinde oruç tutun

Ramazan orucunun bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini inceleyen bazı çalışmalarda, oruç tutmanın bağışıklık sistemini onardığı sonucuna ulaşılmıştır. En az 3 günlük oruç sonrası, vücudun yeni beyaz kan hücreleri üretmeye başladığını ve bağışıklık sistemini enfeksiyonla savaşmak için canlandırdığını gösteren çalışmalar mevcut. 3 günlük oruç ile vücudun glikoz ve yağ depolarını tüketmeye başladığını ve önemli miktarda beyaz kan hücresi oluştuğunu destekleyen çalışmalar, oruç sırasında bağışıklık sisteminde bir zayıflama değil artış olduğunu vurguluyor. Yapılan çalışmaları bütün olarak değerlendirdiğimizde; genel sağlıklı beslenme kurallarına bağlı kalarak, yeterli ve dengeli bir beslenme planı içerisinde oruç tutmak Covid-19 virüsüne karşı bağışıklığınızı düşürmezken artırır gibi görünüyor. Ancak; Covid-19 yeni bir hastalıktır ve risk faktörleri ile ilgili sınırlı sayıda çalışma vardır. Oruç tutmadan önce tanısı konulmuş bir sağlık problemi olanlar mutlaka doktorları ile görüşerek karar vermelidir.

2 – İftar ve sahur menülerinde protein alımına dikkat edin

Oruç tutmanın sağlık için atfedilen faydalarından yararlanabilmek ve güçlü bir bağışıklık sistemi için iftar ve sahur menülerinin yeterli, dengeli bir besin içeriğine sahip olması gerekiyor.   Hücre yapım ve onarımda görev alan proteinler bağışıklık sistemimiz için vitamin ve mineraller kadar önemlidir. Protein tercihi haftada 2-3 gün hayvansal kaynaklı besinlerden yana yapılabileceği gibi, 2-3 gün de bitkisel proteinlerden seçim yapılmalı.

3 – Yüksek protein ve lif içeren bakliyatları tüketin

Bitkisel kaynaklı proteinler yüksek protein ve daha düşük doymuş yağ içerir. Buna karşılık hiç kolesterol içermezler. 8-10 yemek kaşığı kuru fasulye veya nohut yemeği, yaklaşık 15 gram protein sağlar. Bitkisel protein kaynaklarından özellikle kuru fasulye, nohut, barbunya, mercimek gibi kuru baklagiller proteine ek olarak yüksek lif içerdiklerinden dolayı Ramazan ayında en sık karşılaşılan problemlerden biri olan konstipasyon (kabızlık) probleminin çözümüne de yardımcı olacaktır. Sebzeler yüksek miktarda kompleks karbonhidrat, çok düşük proteine sahiptir. Sebze yemeklerine ve salatalara haşlanmış fasulye veya nohut ilavesi ile besleyici değeri artırabilirsiniz.

4 – Ev yapımı yoğurt gibi fermente gıdalar tercih edin, yoğurda keten tohumu ekleyin

Fermente gıdalar ve yüksek lifli beslenme bağırsak bakteri çeşitliliğini artırarak, bağışıklık sistemini güçlendirir. İftar menülerinizde ev yapımı yoğurt veya lif ile zenginleştirilmiş yoğurtlu mezeler bulandırabilirsiniz. İçerisinde hiç lif bulunmayan yoğurda ilave edeceğiniz 1-2 yemek kaşığı keten tohumu ile lif miktarını 3 grama çıkarabilir, hem de keten tohumunun yüksek omega-3 oranı ile bağışıklığınızı daha çok destekleyebilirsiniz.

5 – İftarda yemeğe çorba ile başlayın

İftar sofralarındaki diğer bir önemli nokta ise; yemeğe çorba ile başlayıp, çorbanızı içtikten sonra 10-15 dakikalık kısa bir mola vermektir. Bu kısa mola iftar sofrasında daha kontrollü yemek yemenize yardımcı olurken, kan şekerinizin ani bir şekilde yükselmesini önleyecektir.

6 – Sahurda gün boyu tok tutacak besleyici seçenekler tercih edin

Sahurda ne yersek yiyelim 4-5 saat sonra acıkma hissi başlayacaktır. Önemli olan bu acıkma hissinin dayanılabilir olması ve günlük rutinimizi engellememesidir. Sahurda kahvaltılık; yumurta, peynir, zeytin, bol yeşillik, meyve tercih edilebileceği gibi kahvaltı etmek istemeyenler için çorba iyi bir tercih olacaktır. Ancak bu çorba, besleyici ve protein değeri yüksek, mercimek çorbası, sarı bezelye çorbası gibi baklagillerden tercih edilmeli. Çorbanızın içine 2 yemek kaşığı chia tohumu eklemek, daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı olacaktır.

7 – Su içmeyi unutmayın

 Covid-19 döneminde dehidratasyon (sıvı kaybı) riski daha fazla olduğundan sıvı tüketimine özen gösterilmesi gerekir. Virüse karşı alınan tedbirlerin başında gelen ve zorunlu bir kural olan maske kullanımı, özellikle tüm gün maske kullanması gerekli olan kişilerde dehidratasyon riskini artırabilir. Maske ile soluk alıp verirken, normale göre solunum kat sayısı artıyor ve daha fazla soluk alıp vermeye başlıyoruz. Vücuttan kaybolan sıvı miktarı artıyor. Oruç tutan bireylerde sık rastlanan sıvı kaybı; halsizlik, dikkat dağınıklığı, baş ağrısı ve zayıf bir bağışıklık sistemi ile karakterizedir. Sıvı kaybının artacağı bu günlerde hem daha güçlü bir bağışıklık sistemi, hem de daha sağlıklı bir şekilde oruç tutabilmek adına iftar ve sahur vakitleri arasında sıvı alımı mutlaka artırılmalı. Özellikle çay, kahve gibi diüretik etkisi olan içecekler yerine sıvı ihtiyacını karşılamada ilk tercih su olmalıdır. Günde 1 veya 2 şişe maden suyu da özellikle gün içerisinde terleme ile kaybolan mineral dengesini desteklemek ve sıvı ihtiyacını karşılamak adına iyi bir tercih olacaktır.

8 – Uykunuzu almaya dikkat edin

 Uyku ile bağışıklık sistemi arasında da çok sıkı bir ilişki vardır. Yetersiz ve kalitesiz bir uyku hastalıklara yakalanma riskini artırır. Yetişkin bir bireyin her gece 7 saat veya daha fazla uyuması gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.

9-Yaşamınıza hareket katın

Covid-19 nedeniyle evlere kapansak da her gün yürüyüş ve hafif egzersizler yapmayı ihmal etmeyin. Egzersiz, stres hormonlarının da salınımını yavaşlatıp vücudun bağışıklık sistemini aktive etmiş olur. Hafif tempolu yürüyüş; evde esneme, gerinme gibi çok terletip sıvı kaybına sebep olmayacak egzersizler bu dönem için idealdir.

10 – Sosyal mesafe kurallarına dikkat etmeye devam

Ramazan ayının vazgeçilmesi aile ve sevdiklerimizle kalabalık iftarlarda bir araya gelmek olsa da bu Ramazan ayında Covid-19 virüsüne karşı, halen en güçlü silahımız olan sosyal mesafemizi korumaya devam etmek adına kalabalık sofralardan ve iftar davetlerinden uzak durmalıyız.