Veeeeee uzun bir karantinadan sonra Alaçatı o kadar iyi geldi ki…

Gerçi evde oturmaya da bir o kadar alışmıştım. Hayatın güzel olan her şeyini tatmak ve yaşamak ne güzel… Her şeyi bayram güzelliğinde görmek derken, hepinizin teker teker bayramını candan kutluyorum. Aileniz ve dostlarınızla huzur, mutluluk içinde bayram geçirmenizi ve bayram ertesi aynı mutlu hava ile yaşamınıza devam etmenizi diliyorum.

Biz de Alaçatı Cahide’de bayram neşesini tattırmak için Fatih Ürek ve Linet ile eğlencelerimize eğlence kattık. Bu arada geçen haftaki Ürek konserinden bahsetmeden geçemeyeceğim. Çeşme’de çok ama çok başarılı konserler veren kardeşim kadar sevdiğim Fatih 5 aydan sonra ilk kez bizde muhteşem bir performans sergiledi. 3 ayrı sahne kostümü, muhteşem bir repertuarı, o çok ölçülü mütevazılığı ile sahne aldı. Programın ortasından sonra yerinde oturan pek kalmamıştı. Candan kutluyorum seni canım Fatih’im…

Size nasıl geçtiğini fark bile edemediğim Alaçatı günlerinden biraz bahsetmek istiyorum. Cahide Alaçatı’ya çok yakın Hotel Simira’da başta İzzet Çapa, Barış Demirtaş, Burak Kılıç kalıyoruz… Otelin müdiresi Zeynep hepimizin bir tatil beldesinde ihtiyacı olacak her şeyi en iyi şekilde sunuyor. Kahvaltılarımız olay geçiyor. Hergün bir ekstra sürpriz başlangıçla…

Bu arada Alavya Otel’deki dostlarımızı ihmal etmemek için orada da kahvaltılara katılıyoruz. Başta güzeller güzeli Derin Mermerci, annesi Ender Mermerci, Heves Ekinci ile kahvaltılar çok renkli geçiyor. Çocukluğundan beri tanıdığım Celal Çapa ve eşi Şebnep Çapa’da bu otelde. Bol bol hasret giderdik.

Her hafta gitmeden edemediğim sebzenin, meyvenin ve bilhassa giyim eşyalarının en bol ve iyi olduğu Alaçatı Pazarına bu hafta Fatih Ürek ile katıldım. Şaka gibi… Bilmediği sebze olmadığı gibi hepsinin nasıl pişeceğini de tarif etti.

Özel ve güzel bir kahvaltı için mutlak gidilmesi gereken bir adres daha Villa Taraça… Antakyalı sahipleri hem harika bahçeleri harika bir güzellikle sunuyorlar. Otel odalarını Alaçatı konseptinde hazırlamışlar, ama kahvaltı bir rüya…

Hazır Antakyalı demişken muhteşem bir Antakya et restoranı tanıtmak istiyorum. Port Alaçatı’da İzzet Çapanın adını verdiği ‘Sayfiye’ Gidilmeğe, o güzel kahvaltı ve süper et menüsünü yemeğe değer. Biz Neslihan Yargıcı ile gittik ve hayran olduk.

Bu arada Cahide’ye gelen sevdiklerim arasından Fati Rosenberg, minik teknesine (46 metre) beni atıp Bodrum’a kaçırdılar… Bu minik teknemizle Bodrum yolculuğuna Fatih Ürek ve Neslihan Yargıcı’da katıldı.

Bodrum maceramız Yalıkavak’ın yeni süksesi ‘Fiko’ ile başladı. Teknede rahmetli Fahrettin Aslanın eşi Arzu Aslan, Miami arkadaşım Ayşe Jourdan’ın katıldığı öğlen yemeği ile bitti.

Bu arada son geceyi Fatih’in Bodrum’daki güzel evinde kaldım. Çok ama çok misafir perverdir benim kardeşim. Sabah bir kahvaltı hazırlamış görsel şölendi. Havalara uçtum mu? Evet uçtum. Kahvaltıyı instagrama paylaştım. Her gün binlerce like alan video şu ana kadar 350 bini geçti.

İşte böyle dolu dolu geçiyor Çeşme günlerimiz. Ama hepsi tedbir ve temizlik ve dikkat içinde…

Hepinize tekrar hayırlı bayramlar ve mutlu Ağustoslar diliyorum…

Son olarak değerli sanatçımız Seyfi Dursunoğlu nam-ı diğer “Huysuz Virjin” rahmetle anıyorum. Allah’tan gani gani rahmet diliyorum. Cahide’de her programın finalini Huysuz Virjin tiplemesi ile bitiriyoruz. Sevgili dostumuzsa vefamızı bu şekilde gösteriyoruz.