Veeeeeee Eylül…

Veeeeeee Eylül…

Eylül de her şey gibi Eylül de değişti.

Benim bildiğim Eylül’de hava serin olurdu, yağmurlar başlardı, kışlıklar çıkardı hatta bir kısmı giyilmeye başlanırdı. Çocuklar tüm hazırlıkları ile okul heyecanı yaşardı. Yeni sezon için hazırlıklar tamamlanırdı. Şimdilerde her şey gibi Eylül heyecanı da yok oldu.

Yeni sezon için açılabileceğiz mi? İş yapabileceğiz mi? Yoksa tekrar eve mi kapanacağız? Çocuklar okula başlayacak mı?  Yoksa uzaktan eğitime devam mı edecek? Kafamdaki soruların hepsi cevapsız…

Her şey ama her şey tüm dünyada değişime uğradı. İstesek de istemesek de bizler de bu değişime uymak zorunda kalıyoruz. Tek mutluluğum bizim çağ o çok hisli o çok güzel çok renkliydi. Bugünlerde rengârenk ama renkler çok sert.  İyi ki o kültürlü, o saf, temiz, o dostluğun ön planda olduğu, o güzelliklerin hatta acıların dolu dolu yaşandığı yılları doya doya yaşamışız.

İşte bu yüzdendir sanırım,  bir haftada sekiz kez eski günlerdeki gibi yeni yaşımı dostlarımla kutladım.

Adetler, görgü, renkler ne kadar değiştiyse de biz öyle kalmaya çalıştık.

Ve de kalabildik sanırım.

Birçok iş teklifi alsam da bendeniz eski tanıdığım İzzet Çapa ile Çeşme’nin değil,  İzmir’in değil, belki tüm ülkemizin en güzel en başarılı müzikholü Cahide’de yazımı geçirdim. Büyük gurur ve haz ile…

İzzet Çapa ve Şehmus Şerbetçi ile bu yaz benim için muhteşem geçti.

Doğumgünü kutlamaları;

Size bana gençliğimi yaşatan dostlarımla yaptığımız yeni yaş kutlamalarından bahsetmek istiyorum.  Cahide’de coşku ile geçen üçüncü konserini veren Fatih Ürekciğim ile Bodrum’a geçtik.

Gitmediyseniz tavsiye edeceğim birr mekan var. ESKİYER… Yalıkavak’da ( istakozlu spagetti başta muhteşem bir menüsü var) Burada Mesude Öztanık, Ayşe Kazancı, Fatih Ürek ve Derya Ayaydın harika bir yemekten sonra ilk yaş günü pastamı kestik. Gecenin finali Avangard Yalıkavak otelinde çaylarla oldu.

Bodrum dönüşü Cahide’de başta İzzet Çapa, Şehmus Şerbetçi’nin ve tüm Cahide personelinin hazırladığı sürpriz parti ile yeni yaşımı kutladım. Ne kutlama… Sırf benim için Bodrum’dan gelen Ahu Aysal Kerimoğlumu ve Seyhan Sapmazımı öpücüklere boğdum. Ama tabii karşıdan sanal öpücükle…  Davete gelen çocukluk dostlarım Sadık Kızılağaç, Hakan Elyaban ve Neslihan Yargıcı dışında tüm dostlarım bana çok ama çok mutlu anlar yaşattı. Hele finalde “Onun sayesinde varız la” başlayan Nihat Duygu’nun, duygulu konuşması sonrası gözlerim doldu.

Çeşme ve İzmir’de harika yaş günü anları yaşadım. Yasemin Şenkula’nın balıkçı sürprizi, İnvictus müdürü Ülkü Hoşsoy’un L’orient sürpriz pastası…

L’orient’en biraz bahsedeyim. Benim Milano’dan çok sevdiğim Ayten Çebi’nin yeğeni Ecem Çebi buranın mutfağının başını çekiyor. Geçen yaz yemeklerine bayıldığım Ecem bu kez apayrı lezzetlerle yıktı bizi… Fatih Ürek ve Neslihan Yargıcı ile “Sen yolla kafana göre” dedik. Yemek maceramız inanılmaz lezzette benzeri olmayan fıstıklı börek ile başladı. Tel, tel yumuşacık altında vişneli iç pilavı olan kaburga ile bitti. Tatları hala damağımızda… Binlerce on binlerce tebrikler Ecem.,.

L’orient’en çıkıp hemen yan tarafındaki İNVİCTUS’a geçtik. Çeşme Marina manzaralı muhteşem bir otel ve etrafındaki evlerin projesi apaydınlık bir ofis… Kızımız Ülkü burayı daha da aydınlatıyor. Bakarsınız beni de Çeşmeli yapar! O alternatifi görüyorum…

Çeşme’de davetler bitmiyor. Hepsine değil tabii de yakın olduklarıma katılmayı çok seviyorum. Yeni insanlar, yeni yerler tanımakta güzel… Oğlum dediğim Ümit Temurçin yaptığı eventler, bir prens katında. Sabah gazetesi gastronomi yazarı İdil Çimrin’in öğrettiği enginar göbeği ve köz patlıcanlı makarna salatasını yaptık… Ödül bile aldık. Tukaş’ın sponsorluğundaki bu event çok beğendim.

Daha yazacak o kadar şey var ki sayfaları aşıp gider. Bu aylık bu kadar diyelim.

Hepinize mutlu, sağlık dolu, iyi haberler alacağımız, güzel bir sonbahar diliyorum…

Besim Kazado

Besim Kazado

Famous / besimkazado@gmail.com

DİĞER YAZILARI