Dijital defileler ile ilginç moda haftası

Tüm dünyayı saran Covid-19 virüs nedeniyle toplu yapılan etkinlikler sağlık riskleri nedeniyle ertelendi. Psikolojimize, sosyal hayatımıza hatta ekonomimize darbe vursa da yine de hayat devam ediyor deyip farklı çözümlerle bu olağan üstü durumu aşmaya çalışıyoruz. Dört gözle beklenen Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul dijital ortamda yapıldı. Belki klasik defileler kadar tat vermedi ama birçok moda sever bu etkinliği takip etti. Ben hem kendim için hemde Pause Dergisi için bu önemli moda etkinliği takip ettim.

——HAKAAN YILDIRIM İlkbahar Yaz ’21

Hakaan Yıldırım İlkbahar Yaz ’21 Koleksiyonu sadece normun dışındakinin ötekileştirilişini değil, dahil olanın da ötekileştirilişinin normalleştirilişini derinlikli bir şeffaflıkla anlatıyor.

Bir sanatçı, bir sanat eseri, bir koleksiyon içinde olduğu zamanı, tüm zamanları anlatmalı, çözülemeyeni çözmeli, entelektüel bir perspektif ile dahil etmeli dışarıya atılanı, noktaları birleştirmeli, dünya gibi tam bir daire oluşturmalı diyor Yıldırım.

Koleksiyonda bulunan hemşire şapkaları dahiliyetçi bir pandeminin anlatımı değil. Tasarımcı için modeller ötekileştirileni, halkanın dışına itileni betimliyor. Bu koleksiyon hasta ile şifacıyı, tamir edilememiş ile tamirciyi bir halkaya tamamlıyor

—–Mehtap Elaidi  İlkbahar/Yaz 2021 koleksiyonu  “back to point zero”

Pandeminin etkisiyle herkesin eve kapandığı ve ruhsal bir arınmaya girerek özüne döndüğü dönemde bu sürecin Mehtap Elaidi ekibine yansımaları ve ekibin sürece dair gözlemleri #backtopointzero koleksiyonuna taşındı.

Mehtap Elaidi, pandemi sürecinde çiçek açarak tasarım ekibinin huzur depolamasını sağlayan mimoza ağaçlarından ilhamla özel bir desen hazırladı, bu desen organik kotona basıldı ve uçuşan elbiselere taşındı.

——-Niyazi Erdoğan İlkbahar/Yaz 2021 koleksiyonu “Tatavla”

Tamamı 3D bir defile hazırlayan tasarımcı sadece koleksiyonuyla değil, mimari kimliğini kullanarak bu kez mekan tasarımını da kendisi gerçekleştirdi.

Niyazi Erdoğan, karantina günlerinin etkilerini ve artçılarını harmanlayarak, İstanbul’un bir kültür mozaiği olan Tatavla bölgesine odaklandı. Aynı dönemde dünyada özellikle Afro-Amerikalılar’a uygulanan şiddetin yanı sıra, hemen her gün tanıklık ettiğimiz ötekileştirmeye gösterilen hassasiyetin bir sonucu olarak, Erdoğan da kendi topraklarımızda çeşitli sebeplerle ayrımcılığa uğramış ve yok olmayla yüz yüze kalmış kültürel zenginliklerimizin baş mekanlarından biri olan Tatavla’yı koleksiyonunun ilham kaynağı haline getirdi.

——-Özlem Süer İlkbahar-Yaz 2021 Koleksiyonunu “Triyanda”

Triyanda adını verdiği koleksiyonunda Özlem Süer, yenidünya içerisindeki yeni kadının kendini arayış yolculuğu temasını işliyor ve koleksiyonun genelinde experimental bir yaklaşım benimseniyor; stiller, dokular ve formlar arası zıtlık ilişkileri, post pandemik dünyanın zıtlıklar içerisinde kendini konumlandırma arayışından yola çıkıyor.

Jakar, brokar, ipek tafta, ipek organzelerin, mat ve parlak ilişkisindeki kontrast, tarihi ve yeni modernin ilişkisini sembolize ediyor. Tasarımcı farklı kumaşları siyah, beyaz, gri, gold ve bakır gibi renkler kullanarak yorumluyor.

——– Özgür Masur, /Yaz 2021 koleksiyonu “Özgür Masur SS21”

İmza silüetlerin canlı renklerle buluştuğu koleksiyonda; yeşil, mavi, turuncu ve pembe silüetler ön plana çıkarken onlara beyaz ve ekru eşlik ediyor. 24 parçalık koleksiyonda formun gücü öne çıkıyor. Kabarık etekler, uçuşan silüetler, cut-out detaylar, drapeli kesimlerin maksimize edildiği formlarda öne çıkan güçlü kadınlar, güçlü silüetler.

Masur, yazın renklerinin ve geride bıraktığı fresh hissin arkasındaki bu koleksiyonda hiç bitmeyen bir yaz düşünü ardına alıyor.  İçerisindeki “demi-couture” parçalar ile öne çıkan koleksiyon, kadınların özgün ve güçlü ruhuyla birleştiriyor.

Silver dokular, ışıldayan kumaşlar, hacimli silüetler, koleksiyonun temelini oluştururken, sezon renkleri de vurgulanıyor. Couture algısını hazır giyim pratikliğiyle buluşturan koleksiyon, Özgür Masur çizgilerindeki lüks tavırdan ödün vermeyen, özgüveni yüksek siluetlere dönüşüyor.