Yazılar

60 yaş üzeri her 2 erkekten 1’inin sorunu!

60 yaş üzeri her 2 erkekten 1’inin sorunu!

Ülkemizde 60 yaş üzeri her 2 erkekten 1’inin sorunu olan iyi huylu prostat büyümesi, 80 yaş üzerindeki erkeklerin ise yüzde 80’inde görülüyor. Prostat kanserinden tamamen farklı olan bu hastalığın, bazen de prostat kanseri ile beraber seyredebildiğini belirten Acıbadem Ataşehir Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, bu nedenle doğru tanıya ulaşmak için her iki yönden de inceleme yapılması gerektiğini söylüyor. Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, bazen sessizce, hiçbir belirti vermeden de ilerleyebilen iyi huylu prostat büyümesinin genellikle öne çıkan belirtilerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. İşte 10 soruda farkındalık kazanabileceğiniz iyi huylu prostat büyümesi testi…

Sinsice ilerleyebildiği gibi, genellikle her şey yolunda giderken aniden idrara çıkma alışkanlıklarında değişikliklere yol açarak kendini gösteren iyi huylu prostat büyümesi erkeklerin korkulu rüyası… Ortalama yaşam süresinin uzaması, genetik faktörler ve obezite gibi etkenler dünyada ve ülkemizde iyi huylu prostat büyümesi hastalığının görülme sıklığını artırıyor. İyi huylu prostat büyümesinin zamanla hastanın idrar yolunu tıkayarak idrar akışını engellemeye hatta tam tıkanıklığa yol açabildiğini, buna karşın prostat kanserinden tamamen farklı olduğunu ve prostat kanserine zemin hazırlamadığını belirten Acıbadem Ataşehir Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim “Prostat kanserine zemin hazırlamasa da, yaşam konforunu büyük ölçüde azaltan bu hastalık tedavi edilmediği taktirde böbrek yetmezliğine, mesane taşlarına ve taşlara bağlı olarak mesane kanserine neden olabiliyor. İdrar borusunun ani tıkanması durumunda ise idrara çıkmak imkansız hale gelebiliyor.” diyor.

Prof. Dr. Mustafa Sofikerim

Prostat kanseri ayırımı iyi yapılmalı!

İyi huylu prostat büyümesi günümüzde 60 yaş üzerinde her 2 erkekten 1’inde görülen hastalığın, 80 yaş üzerindeki kişilerde ise görülme sıklığı yüzde 80’e ulaşıyor. İyi huylu prostat büyümesi görülen kişilerde aynı zamanda prostat kanseri de olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Sofikerim şöyle konuşuyor: “Erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olan prostat kanserinin kendine özgü erken dönem belirtileri olmadığından sinsice ilerleyerek ileri evrede karşımıza çıkıyor. İyi huylu prostat büyümesi ise bazı kişilerde hiçbir belirti vermese de çoğunlukla kendine özgü erken dönem belirtileri oluyor. Bu nedenle doğru tanıya ulaşmak için her iki yönden de incelemeler yapılması gerekiyor. İyi huylu prostat büyümesi (BPH-benin prostat hiperplazisi) genellikle her şey yolunda giderken idrara çıkma alışkanlıklarla değişikliklerle kendini gösterdiğinden, olası bir değişiklikte mutlaka hekime başvurmakta çok büyük fayda var.”

Pause Dergi

Tedavide gecikilmemeli!

Erkeklerde idrar kesesinin altında yer alan ve idrar kanalını çevreleyen bir organ olan prostat bezi, 45’li yaşlardan itibaren büyümeye başlıyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim normalde 25-30 gram büyüklüğünde olan prostat bezinin, hem boyutunun hem de ağırlığının artmasının ‘iyi huylu prostat büyümesi’ olarak adlandırıldığını belirterek teşhis ve tedavide erken davranılmasının önemli olduğunu vurguluyor. Hastalığın erkeklik hormonu olan testosteron hormonunun ilerleyen yaşta düzeyinin azalmasına ve prostat dokusunda artışa bağlı olarak meydana geldiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, genetik faktörün de önemli olduğunu, bu nedenle özellikle birinci derece akrabalarında iyi huylu prostat büyümesi olanların daha fazla risk taşıdığını söylüyor.

10 soruda İyi Huylu Prostat Testi!

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim iyi huylu prostat büyümesinin en sık görülen belirtilerini sıralayarak “Bu belirtilerden en az bir tanesinin varlığı dahi iyi huylu prostat büyümesinin araştırılması için yeterlidir” diyor.

  1. Her şey yolunda giderken aniden idrara çıkma alışkanlıklarınızda değişiklik oldu mu?
  2. Günlük idrara çıkma sayınızda belirgin ve geçmeyen bir artış yaşıyor musunuz?
  3. Gece uykudan idrar için uyanma sayınızda artış var mı?
  4. İdrar yaparken yanma ve ağrı sorununuz oluyor mu?
  5. İdrarınızda hiç kan gördünüz mü?
  6. İdrar akış hızı ve kalınlığında azalma var mı?
  7. İdrar akışında kesilme olduğunu düşünüyor musunuz?
  8. İdrarınızı yaptığınız halde tam yapamamış gibi hissediyor musunuz?
  9. İdrar yapma hissi geldiğinde idrar damlası kaçırıyor musunuz?
  10. İdrarı başlatmada sıkıntı yaşıyor musunuz?

Tedavisi hastaya göre değişiyor!

İyi huylu prostat büyümesinde tedavi şeklinin hastaya göre değişebildiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, bazen sadece takibin ya da ilaç tedavisinin yeterli olabildiğini, bazı klinik durumlarda ise cerrahinin kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Son yıllarda Thulium Lazer (ThuFLEP) yönteminin sinirlere hasar vermeyen, hastanede kalma süresini kısaltan, yan etkileri azaltan ve iyileşme süresini hızlandıran özellikleriyle öne çıktığını belirten Prof. Dr. Mustafa Sofikerim şöyle konuşuyor: “ThuFLEP yöntemi kapalı olarak gerçekleştirilmesine rağmen açık prostat ameliyatına benzer bir yöntemle prostatın tamamı alınıyor. Ameliyat sırasında spinal anestezi yeterli oluyor. Hasta idrar yaparken yanma hissi yaşamadığı gibi, cinsel fonksiyonları düzenleyen sinirlere hasar vermiyor. Ameliyat sonrası cinsel fonksiyon kaybı yaşanmıyor ve hasta ameliyatın ertesi günü taburcu edilebiliyor. Bir iki gün içerisinde hastadan sondanın alınmasıyla normal hayata dönülüyor.”

Prostat kanserinde doğru bilinen yanlışlar

Prostat kanserinde doğru bilinen yanlışlar

Erkeklerde en sık görülen kanser türlerinin başında prostat kanseri geliyor. Dünyada yaklaşık bir milyon 500 bin civarında erkeğe prostat tanısı konuyor. Ülkemizde de durum farklı değil. Yaygınlığı; akciğer kanserinden sonra, 2. sırada yer alıyor. Böylesine sık görülen kanser türünde ise erken teşhis, hayat kurtarıyor! Ancak erken teşhisi geciktirecek pek çok yaygın inanış da var.

Acıbadem Ataşehir Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, erken teşhisin ihmal edilmesine yol açan bu şehir efsanelerinin doğruları hakkında bilgi verdi.

Prostat kanseri, sık görülen ama toplumsal farkındalığı yeterince oluşmamış bir hastalık. Farkındalığı artırmak için Eylül ayının Dünya Prostat Kanseri Farkındalık Ayı olduğuna dikkat çeken Acıbadem Ataşehir Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim kansere bağlı ölümlerde ikinci sırada yer alan prostat kanserini şöyle ifade ediyor:

“Prostat, yaklaşık olarak bir ceviz büyüklüğünde, erkeklerde mesanenin altında yerleşmiş, üreme faaliyetleri için çeşitli salgılar üreten bir organdır. Prostat kanseri ise prostat dokusunu oluşturan bazı hücrelerin anormal seyrederek tümör oluşturması sonucu meydana geliyor. Tümörler, prostatın sadece belirli bir kısmında gelişebileceği gibi birden çok kısmında da gelişebiliyor.”

Hastalığın erken dönemlerinde genellikle hiçbir belirti vermediğine değinen Prof. Dr. Sofikerim, hastalığın gelişim sürecini “Tedavi edilmezse zamanla büyüyerek idrar kanalına baskı yaratabiliyor. Böyle hastalarda idrar yapmayla ilgili bazı şikayetler görülüyor.” diyerek açıklıyor.

Prof. Dr. Sofikerim, prostat kanseriyle ilgili doğru bilinen yanlışları sıralıyor ve özelikle risk grubundaki kişilerin kontrollerini ihmal etmemesi için doğruları anlatıyor.

Pause Sağlık, Pause Dergi

Prof. Dr. Mustafa Sofikerim

YANLIŞ: Prostat kanseri yalnızca yaşlı erkeklerde görülür
Her zaman olmasa da evet, ancak hastaların önemli bir kısmı da 50 ve daha genç yaşta olan erkekler. Bu nedenle, erken teşhis için 50 yaşın altındaki erkeklere de prostat kanseri taraması öneriliyor. Özellikle ailesinde prostat kanseri olan kişilerin 40 yaşından sonra kontrollere başlaması daha önemli hale geliyor.

YANLIŞ: Şikayetim yoksa prostat kanseri yoktur
Hayır! Prostat kanseri en az şikayet veren kanserlerin başında geliyor. Özellikle erken evredeki kanser hastalarında şikayet oluşmuyor. Ancak ilerleyen evrelerde şikayetler başlıyor.

YANLIŞ: Prostat kanseri hızlı ilerlemez
Çoğu prostat kanserinin yavaş ilerleme eğiliminde olduğu doğrudur. Ancak önemli bir kısım hastada, kanser çok saldırgan ve hızlı seyredebiliyor.

YANLIŞ: Ailemde prostat kanseri yok, ben de olmam
Aile öyküsü ve bazı ırklar prostat kanseri riskini artırsa da birçok hastanın ailesinde prostat kanseri yoktur ya da bilinmiyordur. Yapılan çalışmalar hastaların ancak yüzde 15’inin ailesinde prostat kanseri öyküsü olduğunu gösteriyor. Birinci derece akrabalarından birinde prostat kanseri olanlar kişilerde risk 2 kat, ailesinde 2 kişide prostat kanseri görülüyorsa risk 5 kat, üçünde görülenlerde ise 11 kat artıyor.

YANLIŞ: PSA prostat kanser testidir
Kan örneğiyle bakılan PSA (prostat spesifik antijen) kanserli hücreden değil, prostat tarafından salgılanan bir belirteçtir. PSA’nın bir tarama testi olduğunu söyleyen Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim kanda yüksek olmasının, prostata bağlı bazı sorunların olduğuna işaret ettiğini söylüyor. Kanserde olduğu gibi kanser dışı birçok prostat hastalığında da PSA yüksekliği görülebilir.

Pause Sağlık, Pause Dergi

YANLIŞ: PSA testi muayenenin yerini tutar
Sadece PSA’ya bakılırsa, prostat kanserlerinin yaklaşık dörtte birini atlamış, gözden kaçmış olur. PSA’nın yükselmediği bazı prostat kanserlerinde tanı konabilme şansı rektal muayene ve prostat multiparametrik MR tetkiki sayesinde olur.

YANLIŞ: Prostat kanseri çevreme ya da eşime bulaşabilir
Prostat kanseri bir enfeksiyon hastalığı gibi bulaşıcı bir hastalık değil. Cinsel ilişki ile de bulaşmıyor.
YANLIŞ: Prostat kanseri tedavisi sonucunda idrar kaçırma ya da iktidarsızlık kaçınılmazdır
Prostat kanser ameliyatları veya ışın tedavisi sonrası görülebilen sorunların en sık idrar kaçırma ve iktidarsızlık olasılığı olması doğrudur. Ancak günümüzde gelişmiş tıbbi yöntemler laparoskopik ve robot yardımlı laparoskopik cerrahi ve deneyimli ellerde bu sorunlar oldukça nadir görülür.

YANLIŞ: Bazı yiyecekler ve sık cinsel ilişki prostat kanserine neden olur
Prof. Dr. Mustafa Sofikerim ne sık cinsel ilişkinin ne de bazı yiyeceklerin, prostat kanseri nedeni olmadığını belirtiyor. Prostat kanseri riskini yükselten etkenlerin başında genetik özellikler ve sigara gibi zararlı alışkanlıklar geliyor.

YANLIŞ: Doğru beslenme ve vitamin takviyeleri, bitkisel ilaçlarla ile prostat kanserinden tamamen korunabilirim
Beslenme ve yaşam tarzının genel anlamda kanser oluşum süreçlerinde olumlu etkilere sahip olduğu bilinse de, yalnızca bu yöntemlerle prostat kanserinin tedavi edileceği fikri yanlıştır.