Yazılar

Kronik migrene karşı aşılanabilirsiniz!

Kronik migrene karşı aşılanabilirsiniz!

Migren, baş ağrıları arasında gerilim tipi baş ağrısından sonra 2. sıklıkta görülüyor. Ayrıca tüm dünyada bel ağrısından sonra en çok iş güç kaybına neden olan hastalıklardan biri olarak kabul ediliyor. Yaşam kalitesini ciddi oranda düşüren migren için uygulanan farklı tedavi seçenekleri ile başarılı sonuçlar alınabiliyor. Özellikle migren aşısı ya da migren iğnesi olarak bilinen uygulama atakların önlenmesinde etkili oluyor. Memorial Sağlık Grubu Medstar Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Murat Kurnaz, migren aşısı hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Pause Sağlık, Pause Dergi

Dr. Murat Kurnaz

Her 5 kadından 1’ini etkiliyor

Migren genellikle başın bir tarafında zonklayıcı bir ağrı olarak hissedilen orta veya şiddetli bir baş ağrısıdır. Birçok insanda ayrıca hasta hissetme, ışığa veya sese karşı artan hassasiyet gibi belirtiler de vardır. Migren, her 5 kadından 1’ini ve her 15 erkekten 1’ini etkileyen yaygın bir sağlık durumudur. Migrenin kesin nedeni bilinmemektedir ancak beyindeki sinir sinyallerini, kimyasalları ve kan damarlarını geçici olarak etkileyen anormal beyin aktivitesinin sonucu olduğu düşünülmektedir.

Migrende aşağıdaki şu görülebiliyor:

  • Şakaklarda ağrı
  • Bir gözün veya kulağın arkasında ağrı
  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • Noktalar veya yanıp sönen ışıklar görmek
  • Işığa ve/veya sese duyarlılık
  • Boyun ve omuz ağrısı
  • Kas ağrıları

Dirençli ağrılarda oldukça başarılı sonuçlar alınıyor

Migren hastalarında tedavi için farklı seçenekler kullanılmaktadır. 2018 yılında Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onay verilen ve ülkemizde de daha sonra kullanılmaya başlanan 2 molekül, özellikle diğer koruyucu tedavi yöntemleri ile yeterince başarılı olunamayan migren hastalarında migren aşısı adıyla gündeme gelmiştir.

Ayda 4 günden fazla migren atağı yaşayanlar için uygun

Migren aşısı olarak bilinen ilaçlar migrenin oluş mekanizmasında rol oynayan kalsitonin gen ilişkili peptidi (CGRP) engelleyen antikorlar yoluyla etki göstermektedir.  Bu ilaçlar ayda 4 günden fazla migren ağrısı çeken hastalara önerilmektedir. Migren aşısı olarak bilinen ilaçlar deri altı enjeksiyon şeklinde kullanılmaktadır. Başlangıçta olası yen etkiler açısından doktor tarafından yapılması önerilir.  Aynı anda 2 enjeksiyon uygulanır. Daha sonra hastanın kendisi tarafından da aylık enjeksiyonlar şeklinde yapılabilmektedir. Tedavi süresi hastaya göre değişmekle birlikte, ortalama 6 ay kadardır.

Beyin tümörlerinin beş belirtisi

Beyin tümörlerinin beş belirtisi

Beyin tümörleri; kafatası içindeki beyin dokusu, beyincik, damarlar, beyin zarları gibi yapıları oluşturan hücrelerin normal yapılarının bozularak, kontrolsüz olarak büyümesiyle gelişiyor. Ülkemizde ortalama olarak her yıl 15000 kişi beyin tümörü tanısı alıyor. Uzun süreli ve şiddetli baş ağrıları, bulantı-kusma atakları, epileptik (sara) nöbetler, ani ya da yavaş gelişen görme-işitme kaybı gibi durumlar beyin tümörünün ilk belirtileri arasında yer alıyor. Belirtilerin dikkate alınması ve zamanında bir uzmana başvurulması hastalığın tedavisi açısından büyük önem taşıyor. Memorial Sağlık Grubu Medstar Antalya Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Okan Cinemre, “ Beyin Kanseri Farkındalık Ayı”nda beyin tümörleri ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi verdi.

Pause Sağlık

Kalıtsal hastalıklar beyin tümörlerine neden olabiliyor

Vinilklorid (PVC) ve iyonize radyasyonun beyin tümörlerinin oluşumunda etkisi olduğu düşünülmektedir. Genetik yapıda mutasyon, delasyon adı verilen değişikliklerin olması bazı beyin tümörlerinin gelişmesinde ana etkenler olabilir. Von Hippel-Lindau Sendromu, Multiple Endokrin Neoplazileri, Nörofibromatozis tip II gibi kalıtsal hastalıklarda beyin tümörü eşlik sıklığı artmaktadır. Son zamanlarda artan cep telefonlarının beyin tümörü görülme sıklığını artırdığına ilişkin yayınlar bulunmaktadır ancak henüz bu konuda kesin kanıtlar yoktur. Genel olarak beyin tümörleri asıl ve metastatik olarak ayrılır. Bunlar iyi ya da kötü huylu olabilir.

Metastatik tümörler daha sık görülüyor

Asıl beyin tümörleri çoğunlukla kötü huylu kanserler arasında sayılmaktadır.  Ancak beyinde iyi huylu tümörler de vardır. Yalnız kafatası kapalı bir kutu olduğundan iç hacminin sabit olması nedeniyle, burada büyüyen bir tümör iyi huylu olsa dahi, beyin ve diğer yaşamsal dokulara yaptığı bası sonucu ölümcül ve sakatlık yaratıcı sonuçlar doğurabilir. Hasta sayısı olarak metastatik beyin tümörleri, asıl tümörlere göre daha sıklıkla görülmektedir. Beyin tümörü belirtileri kimi zaman yavaş yavaş artan bir bozukluk, bazen de aniden gelişen ve tanı koyduran bir durum olabilir.

Beyin tümörlerinin başlıca belirtileri şunlardır;

  1. Uzun süreli ve şiddetli baş ağrıları
  2. Bulantı-kusma atakları
  3. Epileptik (sara) nöbetler
  4. Ani ya da yavaş gelişen görme-işitme kaybı
  5. Denge ve yürüme bozuklukları

Modern görüntüleme yöntemleri ile kesin tanı konuluyor

Beyin tümörü tanısı günümüzde en sık olarak bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans (MR) yöntemleriyle konulmaktadır. MR görüntüleme ile tümörün cinsinin tahmin edilmesi konusunda da yararlıdır. Yine de bazen mevcut görüntüleme yöntemleriyle anormalliğin gerçekten tümör olup olmadığı belirlenemeyebilir.  Bu durumda biyopsiye başvurulur. Kesin doku tanısı, tümörün tamamı veya bir kısmı çıkarıldıktan sonra patologlar tarafından kesinleştirilir. Bu; ek tedavinin yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa nasıl yapılacağı konusunda belirleyici olur.

Cerrahide amaç tümörün tamamının çıkarılmasıdır

Beyin tümörlerinin tedavisinde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi olmak üzere üç yöntemden söz edilebilir. Bu tedavilerden biri veya birkaçı tümörün tipine, yerleşim yerine, hastanın özelliklerine göre uygulanabilir. Cerrahi tedavide amaç hastaya olabildiğince zarar vermeden, mümkünse tümörün tamamını çıkarmaktır. Ancak bu her zaman gerçekleştirilemeyebilir. Tümörün yeri, hastanın genel durumu tümörün tam olarak çıkarılmasına elvermezse o zaman bir kısmı çıkarılır. Kafatası içinden çıkarılacak görece küçük bir parçanın bile beyin tümörünün tanı ve tedavisinde büyük yeri olabilir.

Radyoterapi tümörün etrafındaki sağlam beyin dokusu korunarak uygulanır

Radyoterapi, radyasyon onkolojisi uzmanlarınca yapılır. Uygulanacak tedavi öncesinde tümörün doku tipinin bilinmesi tedavi biçiminin belirlenmesinde önemlidir. Bu olanak yoksa bazen doğrudan radyoterapi uygulaması yapılabilir. Radyoterapi esnasında tümörün etrafındaki sağlam beyin dokusunu korumak önemlidir. Kemoterapi beyin tümörü tedavisinde başka organların kötü huylu tümörlerine nazaran daha az başarılıdır. Genelde diğer iki tedaviyi desteklemek üzere uygulanır. Kemoterapi ilaçlarının zaman içerisinde gelişmesi ile beyin tümörü tedavisinde daha fazla yerleri olacağı düşünülmektedir.