Yazılar

Sabahları her yanınız ağrıyarak uyanıyorsanız!

Sabahları her yanınız ağrıyarak uyanıyorsanız!

“Sabah yataktan yorgun kalkıyorum. Hiç dinlenmemiş gibiyim”, “Dayak yemiş gibi uyanıyorum”, “Yataktan çıkamıyorum, belim korkunç ağrıyor”, “Sabah kalktığımda çok kötü bir kalça ağrısı yaşıyorum”… Bu ve benzeri şikayetler modern çağın koşuşturmacasında artık neredeyse kanıksanmış durumda. Üstelik yaşa da bakmıyor! Peki bütün gece uyuduğumuz halde neden dinlenemiyoruz? Sabahları kalkarken neden her yerimiz ağrıyor? Acıbadem Ataşehir Hastanesi Ağrı Kliniği (Algoloji) Uzmanı Prof. Dr. Alp Yentür normalde sabahları uyanınca dinlenmiş hissedilmesi gerekirken güne ağrılarla başlamanın altında birçok neden yatabildiğini söylüyor. Prof. Dr. Alp Yentür sabah ağrılarının altında gizli etkenleri ve başa çıkma yollarını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Prof. Dr. Alp Yentür

Stresinizi yönetmeyi öğrenin

Stres, vücutta bir dizi fizyolojik değişikliğe neden olur. Farkında olmadan kas gerginliğini artırır ve ağrıya neden olan kimyasal maddelerin salınımına yol açabilir. Günümüzde sık görülen bu olgu, yoğun stres altında olduğunuz dönemlerde kaslarda ortay çıkan gerginliğin neden olduğu ağrılardır. Bu nedenle, stresten tamamen kurtulmak mümkün olmasa da kontrol altına almayı öğrenmeye çalışın, gerekirse profesyonel bir destek alın. Unutmayın; kontrollü yaşadığınız stres sizi tehlikelerden korurken, zinde tutar ancak aşırıya kaçmamak, ipleri elinizde tutmak şartıyla. Yatağa stresli ve gergin girmemeye, özellikle yatmadan hafif egzersizler yapmaya ya da gün içinde pilates gibi kasları geren ve güçlendiren egzersizler yapmaya çalışın.

İdeal kilonuza kavuşun

Fazla kilo sağlığın düşmanı olduğu gibi sabahleyin güne zinde, enerjik ve ağrısız başlamanın da önündeki en büyük engellerden biri. Bu nedenle sağlıklı bir diyetle, varsa aşırı kilolarınızdan kurtulun ve ideal kilonuza ulaşın.

Uyku apneniz var mı kontrol ettirin!

Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Alp Yentür “Uyku apnesi; fazla kilo, anatomik sorunlar ve yatış pozisyonu ile ilişkili olarak uyku sırasında tekrarlayan solunum durması veya azalmasıyla karakterize edilen bir uyku bozukluğudur. Bu kişiler, uyku sırasında oksijen eksikliği yaşayabilir bu da sabah ağrılarına ve yorgunluğa neden olabilir. O nedenle uyku apneniz olup olmadığını öğrenmek için KBB Uzmanına görünmeniz fayda sağlayacaktır” diyor.

Kas ve eklemlerinizi güçlendirin

Halk arasında kireçlenme de denilen “osteoartrit” gibi eklem rahatsızlıklarının, sabahları eklem ağrısı ve sertlikle kendini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Alp Yentür şöyle konuşuyor: “Eklem kıkırdağının yıpranması sonucu ortaya çıkan bir eklem rahatsızlığı olan osteoartrit, özellikle ileri yaşlarda sabahları görülen eklem ve kemik ağrılarının en önemli nedenidir. Belirgin özelliği yatakta gece boyunca sağa sola dönerken görülen ağrı şikayeti ve yataktan kalktıktan sonra hareket etmeye başlayınca ağrıların kısmen hafiflemesidir. Sabah tutukluğunun süresi kişiden kişiye değişebilir ve genellikle hareketle birlikte azalır. Sabahları eklem sertliği ve tutukluğu yaşayan kişiler hafif egzersizler yaparak rahatlayabilirler. Ancak düzenli egzersizi mutlaka günlük yaşam alışkanlıkları arasına eklemek gerekir. Kilo vermek de şikayetlerin azalmasında etkili olur. Bunlara rağmen sorun devam ediyorsa Ağrı Hekimine başvurulabilir.”

Acıbadem Ataşehir Hastanesi Ağrı Kliniği (Algoloji) Uzmanı Prof. Dr. Alp Yentür

Fibromiyaljiniz var mı öğrenin

Yaygın kas ve bağ dokusu ağrısı ile karakterize kronik bir rahatsızlık olan fibromiyalji çoğunlukla “Her yerim ağrıyor, yorgunum, sırtımın ve kollarımın ağrısından duramıyorum, ağrı kesici işe yaramıyor” şeklindeki serzenişlere yol açıyor. Fibromiyaljinin; klasik ağrı kesicilere cevap vermeyen, vücudun her tarafında ağrı, sızlama, halsizlik ve yorgunluk ile kendini gösteren sinsi bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Alp Yentür “Kişi sabah yorgun kalkar hatta kalkamaz. Kalkmak istemez. Sabahları sertlik ve ağrıyla yorgun uyanmak fibromiyalji hastalarında sık görülen bulgudur. Halsizlik, kırıklık, yorgunluk hissi ve yaygın vücut ağrısı gün boyu davam eder. Fibromiyaljisi olanların kardiyo egzersizleri yapmasında fayda var. Haftada 3 kez ve en az 30’ar dakika kalp atışınızı hızlandıracak şekilde yürüyüş veya bisiklet gibi egzersizler yapın. Egzersiz ile birlikte uzun süreli (en az 6 ay) uygun ilaç tedavisine başlamak gerekebileceğinden dolayı mutlaka doktora başvurun” diyor.

Yatış pozisyonuna dikkat edin

Özellikle yanlış yatak veya yastık kullanımı boyun, omuz veya sırt ağrısına yol açabilir. Ayrıca yatış pozisyonuna göre boyun, omuz ve sırtın uygun olmayan pozisyonlarda kalmış olması da ağrı nedenidir. Bu nedenle yatak, yastık ve yatış pozisyonu konusunda doğru yatış tercihleri yaratın. Genellikle sırt üstü yatmak özellikle kilolu kişilerde dilin hava yolunu kapatma olasılığı nedeni ile önerilmez. Reflü olasılığı ve kalbin iş yükünü azaltması nedeni ile ideal yatış şekli olarak sol tarafa yatmak önerilir.  Ancak en rahat ne şekilde yatıyorsanız sizin için ideal olan odur” diyor.

Düzenli egzersiz yapmayı ihmal etmeyin

Sabah ağrıları ve tutukluğunun genellikle dinamik hareketlerle azalacağını ancak aktif olmayan dönemlerde veya uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra tekrar ortaya çıkabileceğini belirten Prof. Dr. Alp Yentür şöyle konuşuyor: “Sabah tutukluğunu ve ağrılarını hafifletmek için eklem hareketlerini ve esneme egzersizlerini düzenli olarak yapmak ve kasların esnekliğini ve gücünü korumak önemlidir. Kronik eklem rahatsızlıklarında ise tıbbi destek gerekir.”

Her bel ağrısı fıtık değil!

Her bel ağrısı fıtık değil!

“Birden belim tutuldu, kalakaldım”, “Sabah yataktan kalkamıyorum, sağa sola dönerken belim kopuyor”, “Ayağıma kadar inen bir ağrı var, sanki oyuyorlar”, “Biraz ayakta kalınca kalçama bir ağrı giriyor, bacağım uyuşuyor”… Bu ve benzeri yakınmalardan şikayet edenlerin yani ‘bel ağrısı çekenlerin’ sayısı her geçen gün artıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Algoloji (Ağrı Tedavisi) Uzmanı Prof. Dr. Alp Yentür “Toplumumuzda çok yaygın olan, her gün karşılaştığımız bel ağrısı şikayetlerinin hepsi farklı nedenlerden kaynaklanıyor. Bu nedenle tedavileri de farklı oluyor. Omurgaya binen yük ağrıları artırırken, hele bir de kişinin fazla kilosu varsa bu durumda bel ağrısı çekmek çok daha kaçınılmaz hal alıyor. Ağrı tedavisi (Algoloji) kliniklerine başvuran hastaların çok önemli bir kısmını bel ağrısı hastaları oluşturuyor” diyor. Her bel ağrısının bel fıtığı anlamına gelmediği gibi, her fıtıkta da ameliyat gerekmediğini vurgulayan Prof. Dr. Alp Yentür, bel ağrısı tedavisinde etkili yöntemleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Günümüzde en yaygın şikayetler arasında yer alan bel ağrıları özellikle pandemi sürecinde hızla yaygınlaştı. Artık sadece yetişkinlerde değil, çocuklarda da sık görülen bel ağrılarında; hareketsiz yaşam tarzı, düzenli egzersiz yapmamak, bilgisayar karşısında uzun süreli duruş bozuklukları ve fazla kilo gibi bir çok etkenin rol oynadığını belirten Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Algoloji (Ağrı Tedavisi) Uzmanı Prof. Dr. Alp Yentür sözlerine şöyle devam yor: “Bel ağrısı nedeni olarak; bel omurgalarında kireçlenme, dar kanal, omurgalar arasında bulunan disklerin şeklinin bozulup dejenere olması, kalça ekleminin kireçlenmesi, iltihaplanması, bel kayması, omurga etrafındaki kasların sertleşmesi, spazma giren kalça kasının siyatik siniri sıkıştırması, olası bir tümör ile bel fıtığı ve bel ameliyatı sonrasında ağrının rahatlamaması hatta bazen daha da artması gibi bir çok neden sayılabilir.” Bu nedenle ağrıya yol açan nedeni doğru saptanarak, ona uygun şekilde  uygun tedaviye en kısa sürede başlamak gerekir.”

Pause Dergi

Prof. Dr. Alp Yentür

Bel fıtıklarının yüzde 95’inde ameliyat gerekmez!

Bel ağrısı şikayetleri içinde bel fıtığı en az sıklıkla görülenlerden birisi olmasına karşılık hastaların önemli bir kısmı, şikayetini “bende bel fıtığı var” şeklinde tanımlıyor. Bir kişiye bel fıtığı tanısı koyabilmek için MR görüntüsünün yanında mutlaka hastanın şikayetlerinin ve muayene bulgularının da bununla uyumlu olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Alp Yentür, gerçek bel fıtıklarının da yüzde 95’den fazlasının ameliyat gerektirmeyen tablolar olduğunu, dolayısıyla bel fıtığında ameliyatın ilk seçenek olmaması gerektiğini söylüyor.

Bel ağrısı mı? Bel fıtığı mı?!

Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Alp Yentürk bel ağrısı şikayetleri arasında en sık görülenin kas spazmına bağlı ağrıların oluşturduğunu, bel ağrılarının çoğunun nedeninin yaşa göre farklılık gösterdiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Örneğin bel fıtığı daha genç yaşlarda görülürken, kireçlenme ve dar kanal ağrıları ileri yaşlarda karşımıza çıkar. Yani ileri yaşta bir kişinin bel ağrısının fıtık nedeni ile olma ihtimali çok azdır. Yine önemli bir özellik, bel ağrısına neden olan bozuklukların hemen hepsinde ağrı şikayeti bel ve kalça bölgesinde hissedilirken, bel fıtığı ağrısı belden çok, fıtık olan tarafta bacağa yayılan ağrıya neden olur. Hatta fıtığın ilerlemiş olduğu hastalarda ağrının yanında ayak parmaklarına kadar gelen uyuşukluk, iğnelenme, karıncalanma ve kaslarda kuvvet kaybı görülebilir.”

Pause Dergi

Tedavi yöntemleri 5 temel başlıkta toplanıyor!

Bel ağrısına yol açan pek çok etken bulunduğundan, tedavi seçenekleri de ağrı şikayetine yol açan nedene göre değişiyor. Klasik olarak bel ağrısı tedavisi seçeneklerinin 5 temel başlık altında toplandığını söyleyen Prof. Dr. Alp Yentür bunları; istirahat etmek, ilaç tedavisi, fizik tedavi, girişimsel ağrı tedavisi ve ameliyat olarak sıralıyor. Ancak; fazla kilo, sedanter (hareketsiz) yaşam tarzı ve zayıf karın/ bel kaslarının bu şikayetlere davetiye çıkartan en önemli etkenler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alp Yentür sözlerine şöyle devam ediyor: “Bizim –Algolojinin- hasta yelpazemizde ilk üç uygulamadan fayda görmeyen hasta grubu yer almaktadır. Yani bunlar istirahat, ilaç ve fizik tedaviden fayda görmemiş ama ameliyat olması da gerekmeyen veya ameliyat olmayı istemeyen hastalardır. Algolojinin tedavi yöntemleri genellikle girişimsel yöntemler denilen, çoğu çeşitli iğneler ile skopi veya ultrason eşliğinde tam olarak problemin olduğu noktaya yapılan, son derece etkili tedavilerdir. Bunun dışında omurilik pilleri, kateterler, yine özel cihazlar kullanılarak yapılan radyo dalgası (RF- radyo frekans) uygulamaları gibi yöntemler de seçenekler arasında sayılabilir.”

Dikkat! Bu şikayetler varsa!

Algoloji (Ağrı Tedavisi) Uzmanı Prof. Dr. Alp Yentür ameliyat gereken durumları ise şöyle anlatıyor: “Bacağından ayağına kadar inen ağrısı olan bel fıtığı hastası eğer ayak parmaklarının ucunda veya topuğu üzerinde yürüyemiyorsa, idrar veya gaitasını tutamıyorsa veya idrar yapamıyorsa, erkeklerde ereksiyon problemi oluyorsa, bu şartlarda hemen ameliyat olması gerekir. Bunun dışında, tüm tedavilere rağmen ağrı kesilemiyorsa bu şartlarda hastanın isteğine bağlı olarak ameliyat yapılabilir. Burada isteğe bağlı dememin nedeni tablonun aciliyet göstermemesi, ameliyat olunmazsa kısa sürede kalıcı bir nörolojik hasarın gelişmesinin beklenmemesidir. Yine dar kanal ve bel kayması şikayetleri de ileri dönemlerde ameliyat olmadan rahatlamanın beklenmediği diğer tablolardır.”