Bahar geldi hoş geldi…
Bir iki gün oldu uzuuuun New York gezimden döneli. Her zamanki gibi oyuna, müzikale, galeriye ve konsere gittim. New York haricinde Los Angeles, Las Vegas, Washington’da… Bu kış kar, fırtına, güneş, yağmura doydum diyebilirim. Akşam mehabı seyrederken, sabah karla uyanıp öğleden sonra sokakta oturup kahve içmek nasip oldu bana. Finali Miami’de yaptım.
Minik bir yaz;
Benim değerli dostum Fati Rosenberg’in muhteşem ve huzur dolu konağında Şulem Haskell ile harika bir mini yaz tatili yaşadık. Karlı New York’tan sonra bu çok iyi geldi.
Scorpios Türk restoranını;
Miamili dostlarım Nurdan-Gökhan Yüzbaşıoğlu ile gittiğim Sami Kohen’e ait Scorpios Türk restoranını çok beğendim. Bilhassa balık üzerine ünlenen bu mekanda bir çok arkadaşa rastladık ve sohbetler ettik. Sabah kahvalıtısı ile meşhur Meze’de kahvaltı deneyimi yaşadım. Yumurtama, pidemi bana bana yedim. Lezzet konusunda bir harikalar.
Designer District’te sanat haftası;
Miami’ye geçen yılda aynı tarihlerde gitmiştim, ünlü Designer District’te sanat haftasını görmeniz lazımdı. Bu yıl da çoşkulu ve çok renkli idi. Başta Marcowicz Fine Art, Opera Art derken önemli sanatçı arkadaşım Sevan Bıçakçı’ya uğramadan geçemedim Disagner District’i. Bu arada burada yeni biten araba garajını mutlak görülmesi gereken yerler listesine kattım.
Bahar-Ozan Şer ile Kuskus keyfi
Benim Miami’deki ilk günüm Bahar-Ozan Şer çiftinin son günüydü. Bu yüzden ancak öğlen yemeğinde Bahar’ın evinde buluşup ünlü kuskusunu yedik. O kadar zor oldu ki, dört aylık konuşacakları bir saate sığdırmak…
New York’ta nerler vardı?
St.Petersburg bale gurubu “Anna Karenina” gösterisi için dört gün için New York’a gelmişti. Birde, Denzel Wasington’un oyunu “The iceman cometh” seyrettim. Muhtşemdiii… Gösterime yeni giren ünlü aktör Chris Evans’ın oynadığı “Lobi Hero”ya gittim. Nefis bir tiyatro oyunu. Tavsiye ederim.
Benim çok sevdiğim ve fırsat buldukça ziyaret ettiğim Amerika’da yaşayan başarılı, efendi, kültürlü kardeşlerimizden Uğur Korkmaz, 3. üniversitesine başlamadan kardeşi ile yer açtı. “La Vern”i, güzellik konusunda tercih edeceğiniz bir salon. Tebrik ediyorum genç kardeşimizi.
New York’ta son günüm
Bir taraftan Türkiye’ye dönmek istiyorum. Bir taraftanda bu kadar güzel dostlukları arkamda bırakmak istemiyorum. İkilemde kaldım. Son öğle yemeğimizi Ekmel Anda’nın A la Turka’sın da yaptık. İyi bir yemek güzel bir sohbetin ardından Mehveş Koçak, Hüseyin Turan ve Gökhan Çakmak, peşimden su döküler. Adettendir. En yakın zamanda İzmir’de yada Bodrum’da görüşmek üzere diyerek ayrıldık.
Veeeee bu satırları Bodrum’dan yazıyorum… Hepinize mutlu bir bahar diliyorum…
