Bağlıkaya “Otellere deprem sertifikası şart”

Bağlıkaya “Otellere deprem sertifikası şart”

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından otellere ve yeme-içme sektöründeki işletmelere, depreme dayanıklı olduklarına dair sertifika verilmesi gerektiğini belirtti.

Turizm sektöründe seyahat acentaları, depremin ardından yeni bir yol haritasının hayata geçirilmesini bekliyor. Pandemi döneminde uygulanan Güvenli Turizm Sertifikası’na benzer şekilde, otellerin ve yeme-içme mekânlarının, depreme dayanıklı olduğunu gösteren bir sisteminin devreye alınması talep ediliyor.

Yabancılar şimdi depremi soruyor, oteller sertifikalansın ki güven telkin edelim

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya yaptığı değerlendirmede, “Yurtdışındaki muhataplarımız eskiden ‘yeni otel açıldı mı, yeni destinasyon var mı?’ diye sorarken şimdi depremi soruyorlar. Yurtdışındaki büyük tur operatörleri de büyük ihtimalle otellerin depreme dayanıklı olup olmadıklarına dair raporları isteyecek. Oteller sertifikalansın ki güven telkin edelim” açıklamasını yaptı.

Bağlıkaya, “Bunu hem yerli hem yabancı turist için yapmalıyız. Turist buraya gelmeye mecbur değil, İstanbul’a gelemezse Paris’e gider. İstanbul Havalimanı bu dönemde tıklım tıklım olurdu; şu an boş. Mart ayında turist sayısında bu anlamda ciddi bir düşüş olacağını düşünüyorum. Hiç kimse şu an tesislerinin, restoranlarının denetlenmesine hayır demez, zihnen bu işe hazırız. Bakanlık olmasa da kaymakamlıklar ve valilikler bazında da denetimler yapılabilir” önerisini sundu.

Six Senses Kaplankaya’da sezon başlıyor

Six Senses Kaplankaya’da sezon başlıyor

Six Senses Kaplankaya, 1 Nisan itibariyle misafirlerini ağırlamaya başlıyor.

Baharın gelişini Six Senses Kaplankaya’da karşılamak isteyen konukları Bütünsel wellness deneyimi anlayışı ve ödüllü SPA’sıyla, Ege’nin eşsiz doğasında beş özel koyda konumlanan kum plajları ve doğayla bütünleşen modern dizaynıyla bekleyen Six Senses Kaplankaya, her yaşa özel aktiviteleri, doğal ürünler hazırlama ve sürdürülebilirlik üzerine kurulu Earth Lab, organik bahçe ve Alchemy Bar’ı ve farklı lezzetlerin deneyimlenebileceği restoranları ile misafirlerinin tatillerine yeniden renk katacak.Six Senses Kaplankaya’da sezon başlıyor

Sürdürülebilirliğin İzinde bir Mutfak

Six Senses Kaplankaya, misafirlerine kendi organik bahçesinden ve bölgedeki zeytin ağaçlarından, yerel balık pazarından ve çevre köylerden gelen doğal ürünlerden oluşan menüler sunuyor. Otelin bünyesinde farklı lezzetleri deneyimlemek isteyen misafirler için farklı konseptlerde restoranlar da bulunuyor. Beach Bar’da hafif atıştırmalıklar ve muhteşem kokteyllere ek olarak Sage and Sea Restoranda dünya mutfaklarını deneyimlemek, Meze By the Sea restoranda Akdeniz’in en gözde lezzetleriyle gurme bir şölen yaşamak ve Wild Thyme restoranın Asya esintili menülerini deneyimlemek isteyen misafirleri bekliyor. Kumsalda yıldızların altında romantik bir akşam yemeği için ise destination dining deneyimleri romantik seçenekler sunuyor.

Six Senses Kaplankaya’da sezon başlıyor

Geçen sezonun süprizi deneyimli şef Osman Sezener ve OD ekibinin imzasıyla hayata geçirilen, Akdeniz kültürü ve yaşam tarzından yola çıkan Anhinga by OD da bu sezon yine farklı ve güçlü menüsüyle zamansız bir gastronomi rüyasını, güneş ve kumsalın buluştuğu benzersiz bir deneyime dönüştürüyor.

Ramazan ayının en sevilen lezzetleri Grand Hyatt İstanbul’da

Ramazan ayının en sevilen lezzetleri Grand Hyatt İstanbul’da

Grand Hyatt İstanbul Ramazan ayı boyunca Osmanlı ve Türk mutfağının sevilen lezzetlerini sunuyor.

34 Restoran’da sunulan ve geleneksel hale gelen açık büfenin sevilen lezzetlerine eşlik eden kanun sanatçısı Özge Doğru’nun müzikleri misafirlere Ramazan ayının ruhunu yaşatıyor.

Baş Aşçısı Yusuf Gülyiyen ve deneyimli ekibi tarafından özenle hazırlanan Ramazan menüsü geleneksel tatları modern dokunuşlarla yorumluyor.

İftar menülerinde misafirleri, hünkâr beğendiden imambayıldıya, beğendili kuzu incikten, içli köfteye Osmanlı ve Türk mutfağının en sevilen lezzetleri bekliyor. Tatlı köşesinde Ramazan ayına özel hazırlanan şerbetler, geleneksel Türk tatlıları ve çok daha fazlası lezzet tutkunları ile buluşuyor.

Ramazan ayının ruhuna uygun müzikleri ile kanun sanatçısı Özge Doğru’nun sahne alacağı iftar menüsü Ramazan ayı boyunca 899 TL olarak misafirlere sunuluyor.

Rezervasyon: 0531 651 00 70

Kışında seferlerine devam edecek

Kışında seferlerine devam edecek

EasyJet’ten kış dönemi için Dalaman ve Antalya’ya uçacak. 2023 Aralık – 2024 Mart dönemi biletlerini satışa açan şirket, Manchester ve Gatwick’ten Dalaman; Luton, Gatwick ve Manchester’dan ise Antalya uçuşlarına 2024 yılının mart ayı sonuna kadar devam edecek. Söz konusu uçuşların biletleri satışa açılmış durumda.

D-Marin İspanya pazarına giriyor

D-Marin İspanya pazarına giriyor

D-Marin ve İspanyol marina grubu Marinas del Mediterráneo, kurdukları ortaklığı duyurdu.

D-Marin. Marinas del Mediterráneo’daki üç marina 1.000’den fazla yanaşma noktasıyla Akdeniz genelinde premium marina ağının bir parçası olacak.

D-Marin’in geçtiğimiz aylarda ise özel müşteri deneyimini Venedik yakınlarındaki Punta Faro Marina’ya getirmek üzere İtalya pazarına girmişti. D-Marin’in dijital imkanlara ve inovasyona yaptığı 10 milyon euronun üzerindeki yatırımdan yeni marinalar da faydalanacak.

Costa del Sol’da yer alan Puerto Deportivo de Estepona, Puerto Marina La Duquesa ve Puerto Marina del Este, toplam 1.000 bağlama yeri ile D-Marin’in uluslararası düzeyde faaliyet gösteren premium marina yelpazesine İspanya’dan katılan ilk marinalar olacak.

Aila’da Michelin yıldızlı iftar sofraları…

Aila’da Michelin yıldızlı iftar sofraları…

Michelin Rehberi İstanbul 2023’ün ilk seçkisinde tavsiye edilen restoran seçilen Aila, Mutfak Şefi Kemal Can Yurttaş tarafından hazırlanan Ramazan sofrası ile sizleri bekliyor.

Aila, Anadolu’nun zengin mutfak mirasından ilham alınarak hazırlanan geleneksel lezzetlerin, klasik Türk müziği ezgileri eşliğinde sunulduğu iftar menüsüyle misafirlerini ağırlıyor.

Fairmont Quasar Istanbul’un bahçe katında yer alan ve Anadolu mutfağının şehirdeki en iyi temsilcilerinden Aila’nın iftar menüsünde zengin iftariyelikler, tıpkı bir aile sofrasındaki gibi paylaşım esası ile masaya servis edilen soğuk başlangıçlar ve ara sıcakların yanı sıra seçmeli ana yemekler ve leziz tatlı büfesi yer alıyor.

Ramazan sofrası Mart – 20 Nisan 2023 tarihleri arasında

Rezervasyon: 0536 288 41 42

www.ailaistanbul.com

Adres: Fairmont Quasar Istanbul, Büyükdere 76B, Mecidiyeköy, İstanbul

Four Seasons Hotels İstanbul’a yeni genel müdür

Four Seasons Hotels İstanbul’a yeni genel müdür

Reto Moser, Four Seasons Hotel Bosphorus’un ve Four Seasons Hotel Sultanahmet’in yeni genel müdürü oldu.

Reto Moser kimdir?

Profesyonel iş hayatına Chicago’da başlayan ve daha sonra Four Seasons Hotels & Resorts ekibine dahil olan Reto Moser, birçok otelde üst düzey yöneticilik ve genel müdürlük görevlerinde bulundu.

Four Seasons çatısı altında 18 yıl süresince farklı yöneticilik görevleri üstlenen Moser,  Fransa Provence bölgesi, Bangkok, Koh Samui ve Mısır’da marka için başarılı çalışmalar gerçekleştirdi.  2021 yılında Four Seasons Hotel Moscow’a genel müdürlük pozisyonuna getirilen Reto Moser, 2022 yılından bu yana Four Seasons Dubai merkez ofisinde birçok önemli sorumluluk üstlendi.

2023 yılı itibariyle Four Seasons Hotel Bosphorus ve Four Seasons Hotel Sultanahmet’e genel müdür olarak atanan Moser, İsviçre’nin Schwarzenburg kasabasında doğan ve Lucerne’deki Swiss Hotel Management School’da Konaklama İşletmeciliği eğitimini tamamladı. Reto Moser, çok iyi derecede İngilizce, Almanca ve Fransızca bilmektedir.

THY’nin karı 2,7 milyar dolar

THY’nin karı 2,7 milyar dolar

Türk Hava Yolları 2022 yılında 2,7 milyar dolar net kar elde ettiğini açıkladı.

2022 yılının 4. çeyreğine ilişkin bilançosunu açıklayan Türk Hava Yolları (THY), 2022 yılını 2,7 milyar dolar (47,4 milyar TL) net kar ile tamamladığını duyurdu.

THY Basın Müşavirliğinden yapılan açıklamada, şirketin, 2020’den itibaren yaşanan zorlu faaliyet ortamına rağmen bu çeyrekle birlikte üst üste altıncı çeyrekte de net kar kaydetmiş olduğu ifade edildi.

Gelirlerin pandemi öncesi dönem olan 2019’u aşarak rekor seviyeye ulaştığı belirtilen açıklamada “Ortaklığımızın 2022 yılında toplam gelirleri, 18,4 milyar dolar ile 2019 yılını yüzde 39 aşarak tarihi yüksek seviyeye ulaştı. Toplam gelirin yüzde 20’sini oluşturan kargo gelirleri de söz konusu dönemde 2019 yılına göre yüzde 120 artış göstererek yaklaşık 3,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.” denildi.

Öte yandan THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat ise yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“THY olarak 90 seneye dayanan tecrübemiz ile yükselerek önümüzdeki her engeli aşmaya devam ediyoruz. Pandemi sonrası elde ettiğimiz başarıda, tüm mesai arkadaşlarımızın emeği ve ekip ruhu var. Ülkemizin bayrak taşıyıcı hava yolu olmanın getirdiği sorumluluk ve bilinçle, 6 Şubat’ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerin hemen ardından tüm imkanlarımızı seferber ederek bugüne kadar 2 bin 400’ün üzerinde uçuş ile 433 bin arama kurtarma ekibini ve 16 bin ton yardım malzemesini bölgeye ulaştırdık. Ayrıca 430 bin vatandaşımızın da bölgeden tahliyesini gerçekleştirdik. Deprem felaketi sonrası yaraları sarmak için biz de elimizi taşın altına koyduk. AFAD’a yaptığımız 2 milyar TL nakdi bağışın yanında, 1000 adet konutun inşası için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıyla çalışmalara başladık. Depremden etkilenen 1000 ailemizden 1’er kişiyi de istihdam ederek 1000 kişiyi THY ailesine katacağız.”

Jumbo, Baci Milano ile iş birliği

Jumbo, Baci Milano ile iş birliği

Jumbo; İtalya’nın dünyaca ünlü tasarım markası Baci Milano’nun Türkiye’deki resmi partneri oldu.

Türkiye’nin 76 yıllık markası Jumbo, İtalya’nın dünyaca ünlü tasarım markası Baci Milano’nun Türkiye’deki resmi partneri oldu. Jumbo, İtalyan Baci Milano’yla ‘partnerliğini’ Yeşilköy İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Ambiyans Ev ve Mutfak Eşyaları Fuarı’nda duyurdu. Baci Milano’nun birbirinden şık sofra ev dekorasyonu koleksiyonları, seçili Jumbo mağazalarında ve jumbo.com.tr’de satışta olacak.

Deprem sonrası güven sıkıntısı

Deprem sonrası güven sıkıntısı

IPSOS DEPREM ARAŞTIRMASI ve IPSOS 2023 BEKLENTİLER verilerinden derlenen bu haftaki bülten içeriğinde; deprem felaketinin ülkemizin geri kalan şehirlerinde yaşayan vatandaşlarda nasıl bir ilk etki yarattığı, 2023 yılına girerken ülkemizdeki bireylerin yüzde kaçı bu sene yaşadığı şehrin bir doğal felakete uğrayacağını düşündüğü, oturulan konutların depreme karşı dayanıklılığı hakkında vatandaşın ne kadar bilgi sahibi olup, olmadığı?…

Kendi yaşadığı ilde böyle bir afetin yaşanabileceği endişesi taşıyıp / taşımadığı, evinde deprem çantası olan hanelerin oranı?… Bu kadar geniş bir bölgeyi kapsayan bu depremde; diğer illerde yaşayan bireylerin yüzde kaçının depremin etkilediği bu bölgede yaşayan akraba ya da  arkadaşının olup olmadığı, depremlerin ardından başlayan arama-kurtarma-destek çalışmalarının ilk 24 saat ve genel olarak performansını nasıl değerlendirdiği, hangi kurum ve kuruluşları ne kadar başarılı bulduğu?… Bireylerin, depremlerden sonra bölgelere yönelik yardım kampanyalarına katılım gösterebildi mi, nasıl destekledi? Hangi resmi kurum, sivil toplum kuruluşları vasıtası ile nakdi yada ayni yardımda bulunulduğuna dair başlıklarda bireylerin ifade, tutum ve davranışlarına yer verilmiştir.Deprem sonrası güven sıkıntısı

ÜLKEMİZ NE YAZIK Kİ DEPREM KUŞAKLARI ÜZERİNDE BULUNAN BİR COĞRAFYADA BULUNMAKTADIR. Deprem kuşakları üzerinde bulunan bir coğrafyada bulunmaktadır. Geçmişten günümüze kadar da pek çok deprem sonrası; yaşadıklarımız sonrasında insanlar can ve mal kaybına uğramıştır. Vatandaşlar; “Ülkemde büyük bir şehri doğal bir afet vuracak”  ifadesi konusunda ne düşündüğünüzü belirtir misiniz? Sorusunu şöyle yanıtladı;  2023 senesine girerken Türkiye’deki her 3 bireyden 2’si ülkemizde büyük bir doğal afet olacağını düşünüyordu.

Yaşanan deprem sonrasında ise depremin vurduğu 10 il dışında yaşayan bireylerin %43’ü böyle bir afetin kendi ilinde yaşanmasının çok büyük ihtimal olduğunu, %42’si de böyle bir ihtimalin olduğunu düşünüyor. Toplamda bireylerin %85’i kendi ilinde böyle bir afetin yaşanabileceği endişesini taşıyor. Deprem sonrası güven sıkıntısı

 TÜRKİYE’DE YAŞAYAN BİREYLERİN ÇOĞUNLUĞU KENDİ İLİNDE DE BÖYLE BİR AFETİN OLACAĞINI DÜŞÜNSE DE TOPLUMUN SADECE %24 Ü kONUTUNUN DEPREME DAYANIKLI OLUP OLMADI KONUSUNDA BİR ARAŞTIRMA YAPTIRMIŞ. Diğer dikkat çekici bir husus ise bireylerin %27’si oturdukları konutun depreme dayanıklı olmadığını, %36’sı da dayanıklı olup olmadığı konusunda emin olmadığını belirtiyor.

Ipsos Türkiye

EVİNİZDE DEPREM ÇANTASI VAR MI? HAZIRLAMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ? Bugün evinde deprem çantası olan hanelerin oranı %31. Ancak bu depremden sonra evinde deprem çantası olmayan bireylerin %73’ü deprem çantası hazırlamayı düşünüyor.

Ipsos Türkiye

ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARINDA EN BAŞARILI BULUNAN KURUM VE KURULUŞLAR… Depremin vurduğu 10 il dışında yaşayan bireylerin arama kurtarma çalışmalarında en başarılı bulduğu kurum ve kuruluşlar Madenciler, AFAD ve AHBAP.

Ipsos Türkiye

 GENİŞ ÇAPLI BÜYÜK AFETLERDE BİR ANDA ZARAR GÖREN HER BİR ALANA YARDIM ULAŞTIRMAK ZAMANLA YARIŞMAYI GEREKTİRİR… Depremin vurduğu 10 il dışında yaşayan bireylerin %51’i, arama kurtarma çalışmalarının ilk 24 saatindeki performansının başarılı olmadığını düşünüyor. Ancak tüm süreç göz önünde bulundurulduğunda her 3 kişiden 2’si arama kurtarma çalışmalarını başarılı olarak değerlendirirken her 3 kişiden 1’i ise başarılı olmadığı görüşünde.

Ipsos Türkiye

 ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARINA MADENCİLER DAMGA VURDU… Depremin vurduğu 10 İl Dışında yaşayan bireylerin, arama kurtarma çalışmalarında en başarılı bulduğu kurum ve kuruluşlar; Madenciler, AFAD ve AHBAP.  Yüz civarında ülkeden gelen arama kurtarma ekipleri, AFAD, İtfaiyeciler, gönüllüler ile birlikte çalışamaya başlayan madenciler, girilemeyecek enkaz alanlarına girmeyi başardı. Yer altında ve göçük anında çalışma tecrübesi olan madenciler, kendilerine özgü “Domuz damı” denilen tahkimat şekliyle enkazlara girip, hem kendilerinin hem de diğer kurtarma ekiplerine sağlam ve güvenli çalışma alanı yaptı. Onlarca canın kurtarılmasında varlık gösterdi.

Ipsos Türkiye

 

Ipsos Türkiye

Ipss’un Türkiye CEO’su Sidar GEDİK verilerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:  2000’lerin üçüncü on yılı başlarken hepimiz çeşitli umutlar besliyorduk. Ancak bundan sonraki nesillerde de anlatılacak çok acı bir döneme girdiğimizi maalesef bilmiyorduk. Henüz iki ay geçmişti ki Covid-19 salgını hayatlarımızı alt üst etti. Tüm Dünya’daki alt üst oluş hala tam olarak sona ermiş değil. Bu kısa değerlendirmeyi hazırlamak için Sağlık Bakanlığı’nın ilgili web sayfasına baktığımda yaklaşık 2.5 yıl içinde 101 bin canı Covid-19 yüzünden yitirdiğimizi gördüm. İnsanın en önemli özelliklerinden biri, unutuyoruz. Yaşadığımız 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri o kadar korkunç bir felaket ki, bir anda yitirdiğimiz insan sayısının Covid-19 nedeni ile 2.5 yılda yitirdiklerimize yakın olmasının endişesi içindeyiz.

Ipsos Türkiye

Objektif araştırmalar, toplumda hakim düşünce ve duyguları anlamak için çok önemli çalışmalar. Ancak depremlerin vurduğu 10 şehrimizde şu dönemde çok hayati konular varken araştırma yapmayı doğru bulmadık. Deprem felaketinin ülkemizin geri kalan şehirlerinde yaşayan vatandaşlarda nasıl bir ilk etki yarattığını araştırdık. Şunu not etmek önemli; deprem ülkemizin gerçeği olduğu kadar çelişkisi de. Deprem, beklemediğimiz, farkında olmadığımız bir tehlike asla değil, ancak buna rağmen hazırlık yapmadığımız bir olay. 2023 yılına girerken ülkemizdeki her üç kişiden ikisi bu sene yaşadığı şehrin bir doğal felakete uğrayacağını düşünüyordu. Bu oran araştırmanın yapıldığı 36 ülke arasında Endonezya’dan sonra en yüksek ikinci orandı. Kahramanmaraş Depremlerinden sonra deprem bölgesi dışında yaşayan her on kişiden yaklaşık dokuzu kendi şehrinde de bir deprem yaşanması ihtimali olduğunu düşünüyor. Yani artan bir şekilde bu tehlikenin farkındayız. Ama? Ama dört kişiden üçü oturduğu konutun depreme karşı dayanıklılığını ölçmemiş. Üstelik her üç kişiden ikisi depreme dayanıklı bir konutta yaşadığından emin olmadığı halde, On kişiden yedisinin deprem çantası olmaması bir yana, bu gruptaki dört kişiden biri bundan sonra da bir deprem çantası hazırlamayı düşünmüyor bile.

Bu insanlar deprem bölgesinde değiller, evet çok yakından izlediler ama yine de tam olarak konunun ciddiyetine vakıf olmayabilirler diyebilirsiniz. Ben de durum pek öyle değil derim, çünkü kendisi deprem bölgesinde yaşamasa da her on kişiden altısının o bölgede bir yakını var, ve bu gruptakilerin yarısından fazlasının yakınları hayatlarını kaybettiler veya yaralandılar. Bahsettiğim yaman çelişki de bu. Bunun üstesinden gelmeye mecburuz.

Deprem sonrasındaki gelişmeleri uzaktan takip eden kitle içinde ilk 24 saatteki arama-kurtarma-destek çalışmalarının performansından memnun olmayanların oranı daha yüksek. Öte yandan bu kitlenin izlenimleri ilerleyen günlerde bu çalışmaların daha başarılı yürütüldüğü yönünde. En başarılı bulunan kurum-kuruluşlar madenciler, AFAD ve AHBAP ekipleri. Araştırmamızı yaptığımız dönem 14-16 Şubat günleri, o günler itibarı ile en başarısız bulunan kurum ise hükümet.
Toplumun deprem bölgesi ile dayanışma-yardım kampanyalarına nasıl bir büyük bir katılım gösterdiğini çevremizden gördük. Araştırmamız da bunu doğruluyor, her on kişiden dokuzu bu kampanyalarda yer almış. Nakdi yardımda bulunanların önde gelen tercihleri AFAD ve AHBAP olmuş. Ayni yardımlarda ise belediyeler öne çıkıyor.

Mucize kurtuluşlar uzun zaman devam etti. Gerek ülkemizin gerekse Dünyanın dört bir köşesinden yardıma koşan diğer ülke ekipleri gece-gündüz demeden çalıştılar. Yardım kampanyalarına katılan her yüz kişiden dördü bizzat bölgeye giderek arama-kurtarma-destek çalışmalarında bulunmuşlar. Ancak ben bu değerlendirme için çalışırken artık enkaz kaldırma çalışmaları başlamış halde. Bir yandan da geçici barınma için çadır kentler, konteyner kentler için çalışmalar sürüyor. Aldığımız büyük yara kanamaya devam ediyor, daha çok uzun yıllar bu yaradan kan sızacak. Diğer illerde yaşayan her üç kişiden ikisi önümüzdeki aylarda bölgede hayatın yeniden kurulması için para yardımı yaparak veya çalışmalara katılarak katkı vermek istiyor.

Bu olağanüstü değerli bir dayanışma refleksi. Bu refleksin yanına şu yaman çelişkimizden kurtulmayı da eklesek? Hangi şehirde yaşıyor olursak olalım, bireyler ve kurumlar olarak bulunduğumuz yerde binalarımızı depreme hazırlıklı hale getirelim. Deprem felaketi ile mücadelede en önemli tepkimiz bu olmalı. Tekrar edeyim, buna mecburuz, bu bizim gelecek nesillere borcumuz.