Doğaya Dönüş trendi…
Bu sürecin içinde en ön önemlisi ise farkında olmak. Ve şimdi dünya; yükselen ama geç gelen bir farkındalık olan “doğaya dönüşün” peşinde… Değişen küresel iklim şartları ile hayatımıza yansıyan bu değişimlerin sonucu oluşan agresif değişim dalgalarını daha az hissetmek için doğaya dönüş ve yeniden keşif ihtiyacı çok açık hissediliyor. Bu yaz bu farkındalığa sahip olan insanlara rastlamak umut vericiydi. Sadece insanlar değil tabi ki… Rekabetçi global pazarlarda adı geçen moda markaları, ticari kuruluşlar, eğlence alanları, sıfır atık projesini destekleyen restoranlar kısaca pek çok sektör bu başlık üzerinden tüketicilerle etkileşim kurmanın yollarını bulmuş görünüyor. Kendilerini anlattıkları tanımladıkları her bilgide bir duygusal vaat bulmamak neredeyse mümkün değil. Kimi dönüşüm ekonomisine ne kadar dahil olduğundan bahsederken, kimi moda markaları laboratuvarda gerçek olmayan vegan derinin üretimini gerçekleştirdiklerini anlatıyor. Tüketici artık sadece tasarım, renk, marka ve fiyat ile ilgilenmiyor; doğaya iyi davranıp davranmadığı tüketicinin gündeminde… Ve bana göre kalıcı ve gerçek bir etkileşim için bundan daha iyi bir zamanlama olamazdı. “Duygusal markalaşma” stratejisi ile tüketici arasında bağlılık yaratacak üretim teknikleri, doğaya ve canlılara zarar vermeyen ekolojik, sürdürülebilir alternatifler sürekli aranmakta.. Geliştirilen tekniklerden biri olan vegan deri; hayvanlardan elde edilen derinin yerine kullanılabilen ve birçok hammadde ile elde edilen dokusuz yüzeylerin içinde yer alıyor.
Son dönemde tasarımcılar tarafından tercih edilen vegan deri kullanımı, dünyadaki hayvan türlerinin azalması, su tüketiminin artması, sera gazı gibi standart üretim yöntemleri ile ortaya çıkan olumsuz etkileri azaltmış durumda… Canlıları yok etme arzusu içinde olanlara; karşı tavır olarak güncel sürdürülebilir bir alternatif olması başarılı ve doğru bir yöntem… Dolayısıyla bu tür davranışlarıyla örnek olan markalara buradan köşemden de teşekkür etmek isterim. Gelelim Pause derginin bu ayki konuğuna; eğitimini yurt dışında tamamladıktan sonra kendi işini kuran, salgın döneminde ise yatırımlarına ülkemizde devam eden genç iş adamı Grand Müzik Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Güneş… Kendisi ile siz değerli okurlarımız için gerçekleştirdiğimiz söyleşide; Türkiye’deki yatırımlarını, eğitimini, bu dönemlerde öne çıkan temel faktörleri, girişimci kişilik özelliklerini ve özel hayatını konuştuk. Keyifle okumalar dileriz.
Pause dergi ekibi olarak, bizde kıymetli yazarlarımızla beraber, siz sevgili okuyucularımıza tempolu, renkli dolu dolu bir yeni sayı daha hazırladık. Her okuduğunuzda yeni bilgiler, farkındalıklar sağlayacak konular, araştırmalar, bilgiyi yerinde öğreniyormuş hissiyle kendinizi sayfalarımızda bulacaksınız. Bizimle olduğunuz için teşekkür ederiz.