Sosyal ya da özel hayatın sağlıklı ilerleyişi ancak duyguların canlı kalmasıyla mümkündür. Aksi takdirde insan ruhu ne ile beslenir? Nasıl güçlü kalır? Mesajlarda kullanılan emoji kalpler, çiçekler, yıldızlarla mı? Bunlar sadece duyguların kuraklaşmasına davet eden planlı tuzaklardır. Ruhumuzla birlikte hayatımızın nasıl da kuruduğunu fark ediyor musunuz? En son ne zaman vakit ayırıp birine iyilik yaptınız? Sevginizi en son kime nasıl ifade ettiniz? Merhamet, insani değerler yüzde kaçta kaldı?  Kavgaların, çekişmelerin, ihtirasların, savaşların, kuraklaştırdığı duygular dünyayı sinsice sarıyor. Bugün 21. yüzyılda; savaştan kaçan insanlar bebeklerini saklandıkları sığınaklarda doğuruyor. Kuraklaşan duyguların dünya üzerindeki yaptırımları bu yaşananlar. Sevmek, sevilmek, eşitlik sağlamak, barış istemek duygular canlı kalmazsa nasıl olur? Nasıl sağlanır?

Yıllardır kadın hakları eşitlik için mücadele ediliyor. Her yıl mart ayının sekizinci günü Dünya kadınlar günü evrensel olarak kutlanıyor. Bu yılda kutlanacak. Kutlanacak kelimesini doğru bulmuyorum aslında… Onun yerine “hatırlanacak” demek bana gerçekçi geliyor…  Bugün şiddet sınırsız bir şekilde sürerken, her gün en az birden fazla kadın; gördüğü şiddet sonucu yaşamını yitirirken, nasıl kutlama yapılır ki?… Göz göre göre siviller, insanlar daha bugün bile savaşlarda ölüyor. İnsan haklarında bile eşitlik sağlanamamışken, cinsiyet ayrımcılığında eşitlik nasıl sağlanacak? Bugün kutlanabilecek tek bir şey var o da; toplumumuzda öne çıkmayı başaran kadınlar… Nerede olursa olsun; cesaretli, çalışkan, vazgeçmeyen sonuna kadar mücadeleye devam eden, kuraklaşmış duygulara karşı dimdik duran kadınların varlığını kutlamak gerekir… Pause derginin bu ayki konuğu da kutlamaya değer idealist ve genç bir isim… Kurucularından olduğu SEY vakfında “eğitimde fırsat eşitliği için” projeler yürütüyor. Bir toplumda; eğitimde fırsat eşitliği sağlanırsa, çekirdekten doğru yetişen insan sayısı ne kadar fazla olursa, o ülkede, o dünyada büyük ölçüde sorunların çözülebileceğine işaret ediyor. SEY vakfı kurucularından, Bahçeşehir koleji ve Uğur Okulları icra kurulu üyesi sevgili Begüm Yücel bu ayki kapak söyleşi konuğumuz. Kendisi ile keyifli bir röportajı siz değerli Pause okurları için gerçekleştirdik.

Gelelim dergide başka neler var; okumak için her bir sayfamıza, her baktığınızda farklı, renkli tempolu bir içerik sizleri bekliyor. Gez, gör, bil, öğren, trendleri yakala, çemberin dışında kalmayın bakış açısıyla hazırlanan dosyaları okurken her bir sayfayı yerinde yaşıyor gibi inceleyeceksiniz. Gelecek ay yine aynı heyecanla hazırlayacağımız içeriklerde buluşana kadar sağlıkla kalın. Bizimle olduğunuz için teşekkürler…