İyimser Olun…

Ne çok şey yaşanıyor? Hızına yetişmek mümkün mü? Bunlar için kesin bir şeyler söylemek çok zor ama olumsuzlukları çiğneyip geçebilmek için önce insanın kendini iyi hissetmesi gerektiği net… Bunun için de en önce iyimser olmayı öğrenmeliyiz, bilmeliyiz. Öyleyse ilk adım olarak yapılması gereken olumsuz durumlarla karşılaşıldığında, kişisel olarak algılamak yerine iyimser insanların kullandığı reçeteleri izlenebilir. Onların gittiği yol yöntemler denenebilir.  Bu reçete nasıl bir yol tarif ediyor onu da ileteyim. Hepimizin çok iyi bildiği tanıdık tutumlar… Ama çoğunlukla bu bildiğimiz tutum ve davranışları hayata katmayı unutuyoruz.  Tekrar etmekte fayda var. İlk olarak olumsuz ne olursa olsun bunu kişisel algılamak yerine, geçici bir şey olduğunu farkına varmak, kalıcı olmayan şeyler olduğunu düşünmek önemli. Olumsuzluklarla baş etmenin ilk adımı kendi kendimize olumsuz duygu ve düşüncelerden uzaklaşmak denilebilir. Bunu ben değil; konunun uzmanları söylüyor. Veya koyduğunuz hedefleri gerçekleştirmekte zorlanıyor musunuz? Bunu yeni bir hedefle, kendinize iyi davranarak, amacınızı gerçekleştirme sürecinizi hızlandırabilirsiniz. Olumsuzluk ya da başarısızlıkların üzerinde durup vakit kaybetmek yerine, hedefe doğru yol almak bu basit yöntemlerle ​daha kolay olabilir. Pek çok araştırma sonuçları; iyimser insanların ortalama yaşam süresi, diğerlerinden yüzde 11 ila 15 daha uzun olabileceğine işaret ediyor. Yani olumlu alışkanlıklar edinenlerin, iyi hissetmeyi başarabilen kişilerin 85 yaş ve üzerini sağlıkla görmesi ihtimallerinin çok daha yüksek olduğu söyleniyor. Tabi bu gündemde dünyada bu kadar olumsuz olay varken nasıl başarılabilir sorusunu inanın yazarken ben de kendime soruyorum. Hayatın getirdikleri her zaman iyimser düşünmeyi ve davranmayı kolay kılmıyor. Ama sadece çevrenizde olanların değil, aynı zamanda kendi kendinize davranışınızın, düşüncelerinizin de farkına varıldığında çoğu zaman hedefe giden yolun yarısı tamamlanıyor. İyiye mi, kötüye mi odaklanıyorsunuz? Doğruya mı yanlışa mı takılıyorsunuz? Bunu fark ettiğinizde enerjinizi nereye ve nasıl odaklayacağınız konusunda daha odaklı bir uygulayıcı olabilirsiniz.

Bahar ve yaz mevsimi,  bayram günleri, anneler günü gibi özel günler, dünyadaki olumsuzluklar karanlıklar içinde, olumlu tutumları uygulamaya almak için gereken daveti sunuyor. İyi dileklerde bulunmak, yardımlaşmak, hediyeleşmek, destek olmak, davranışlarınızla, iyi duygularınızla sarılmak hem ruhunuza iyi gelecek, hem de iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

Pause dergi ekibi olarak, bizde kıymetli yazarlarımızla beraber, siz sevgili okuyucularımıza kendinizi “iyi hissettirebilecek”, tempolu, renkli dolu dolu bir yeni sayı daha hazırladık. Her okuduğunuzda yeni bilgiler, farkındalıklar sağlayacak bilgiyi yerinde öğreniyormuş gibi sayfalarımızda kendinizi bulacaksınız. Keyifle okumalar ve mutlu bayramlar diliyoruz.

Bizimle olduğunuz için teşekkür ederiz.

Ebru Arzu Çağdaş

Ebru Arzu Çağdaş

Editör / ebruarzucagdas@gmail.com

DİĞER YAZILARI