Biyolojik çeşitliliği korumayı amaçlayan bu proje ile YSL beeauty küresel sürdürülebilirlik girişimini başlattı. Büyük markaların bu tarz hassasiyetlerini geleceğimiz için önemli olduğunu düşünüyorum. Yves Saint Laurent Beauté’nin. uluslararası genel müdürü Stephan Bezy anlatımlarında; marka tasarımcısının sözlerinden alıntı yaparak;  “çağımın dönüşümüne katıldım” şeklinde güzel bir cümle kullanıyor. Ne güzel her insanın ayakta kalmak adına yaşam mottosu olmalı bu cümle… YSL Beauté’de uluslararası sürdürülebilirlik ve bilimsel çalışmalar direktörü Caroline Nègre; “Bu iddialı yeni programla YSL Beauté, arazi sistemi değişikliği konusundaki çalışmaların desteklenmesinin önemini teyit ediyor: Dünya’nın sınırları olarak tanımlanan dokuz “gezegen sınırından” biri, aşılırsa gezegenimizin insani gelişme için bir yaşam alanı olarak uygunluğunu ciddi şekilde tehlikeye atacağını anlatıyor. Proje ile Rewild Our Earth çalışmaları kapsamında 2030 yılına kadar 100.000 hektarlık arazi, bu neredeyse Paris’in 10 katı büyüklüğünde bir yüz ölçümüne denk geldiği konuşuluyor. Bu kadar alanda olan biyolojik çeşitliliğin korunmasını önceliklendirerek, onları korumayı ve eski haline getirilecek. İyi markayı tercih ediyorsanız, satın alma yaparken, sürdürülebilirlik çalışmalarını da hatırlayınız derim. Ürün olarak tercih ettiğim bir markaydı şimdi bu “çağımın dönüşümüne katıldım” tanımlasıyla, projesiyle de yazdığım ve konuştuğum bir marka oldu.

 İkon Happy Moons mu? Big Chefs mi?

Tabikii İkon Happy Moons …  Sebebine gelince; çocukluğumun geçtiği Bigchefs’ beni çok şaşırtıyor.  Tüm dünyada zor zamanlar yaşanıyor. Birçok marka ikramlarında gramajlarını düşürdü. Sunumlarında çeşitliliğin de azalttı… Bütün bunları analarım ama kalitenin düşmesini kabul etmem…  Restauranın bu durumu sadece beni değil pek çok insanı şaşırtıyor. Bir kaç gün önce Zorlu AVM’deki Big Chefs’e gittim. Ne söylediysek tabağımızda kaldı, yiyemedik. Köfteleri de atıştırmalıkları yenmiyor. City’s şubesinde pandemiye kadar her gittiğimde severek yediğim bir atıştırmalık tabağı vardı. İçinde her zaman sigara böreği, üçgen börek tarzında atıştırmalıklar olurdu. Patates kızartması, sosis, mantı vb. çeşitleri bulunurdu. Peynir kızartması olurdu ve gerçekten lezzetli bir seçenekti.. Oysa Zorlu Big Chefs  atıştırmalık tabağında; patates tava ve patates tadında cips yan yana konulmuş, ki ayrı çeşitmiş gibi sunulmuştu… Mantıya benzer bir şey vardı içindeki kıyma var mı yok mu belli değildi ama tadı çok kötüydü. Sonra bir cheesecake söyledik. Onunda tadı kötüydü. Taban olarak kullanılan ürünün kokusu ve ağızda bıraktığı tattan dolayı yiyemiyorsunuz. Hollanda’dan gelen başka bir arkadaşım geçen yıl Antalya’da gittiği Big Chefs restaurantında yediği tavuklu mönüden dolayı zehirlendiğini söylediğinde inanamamıştım.. Belki zincir bir restoran olduğu için şubeden kaynaklı diye düşünüyorum.  Ama şimdi ben de ikramlarının çok kötü ve yetersiz olduğunu test ettim.  Oysa aynı ayarlarda farklı restoranlar var. Örneğin İkon Happy Moons restoran da bazı sunumlarının gramajlarını küçülttü ama asla kaliteden ödün vermeyerek. Hatta bu yaptıkları belli bir israfın bile önüne geçmiş bile olabilir.  Sipariş ettiğiniz ne varsa yenilebilecek lezzette.. Kahvaltı seçeneği de çok başarılı. Hem mükemmel  hem de farklı tatlar da var. Ben kabuklu ceviz reçeli veya tatlı kabak marmeladını burada denedim nefisti… Ben derim ki ücretinizin karşılığını verebilen İkon Happy Moons gibi mekanlarda vaktinizi kullanın… Hesabını ödediğiniz her liranın karşılığını sunuyorlar. Memnun ayrılıyorsunuz.