Yazılar

Küllerinden doğan ülke “Vietnam”

Küllerinden doğan ülke “Vietnam”

Vietnam ya da resmî adı ile Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti, Güneydoğu Asya’da, Çinhindi Yarımadası’nın doğusunda yer alan bir ülkedir.

Uzun, dar bir kara parçası üzerinde yer alan Vietnam’ın kuzeyinde Çin, batısında Kamboçya ile Laos, güneyinde ve doğusunda Güney Çin Denizi yer alır. 1955’te Kuzey Vietnam ve Güney Vietnam olarak iki ayrı cumhuriyete bölünmüş olan ülke, 1976’da Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti olarak tekrar birleşmiştir.

Vietnam dağlık bir ülkedir. Song-Koi ve Mekong deltaları önemli alçak düzlükleri olarak ön plana çıkar. Doğu kısmında kıyı ovaları yer alırken, geriye kalan toprakların büyük bir bölümü ormanlık ve dağlık bölgelerden meydana gelmiştir.

Vietnamda yetişen başlıca ürünler; pirinç, manyok, kocadarı, mısır, kahve, çay, kauçuk, el işleridir. Önemli kentleri; Ho Chi (Şi) MinhHanoi ve Haifong’dur. Eğitim; 12 yaşına kadar parasız ve zorunludur.

Kuzey Vietnam ile Güney Vietnam 1976’da tek ülke olarak birleşmiş, ancak yıllarca süren savaş ve bombardıman sonucu büyük bir yıkıma uğramıştır.

Geçmişte bir Fransa sömürgesi olan Vietnam, yürütülen bağımsızlık mücadelesini başarıya ulaştırsa da, ülke Fransa tarafından ikiye bölünmüş, daha sonra başlayan iç savaşa ABD’nin de dahil olmasıyla on yıllarca süren savaşla ülke yerle bir olmuştur. ABD’nin kuvvetlerini geri çekmesi sonucu Kuzeydeki Komunist kuvvetleri güneyi ele geçirerek ülkeyi tekrar birleştirmiştir.

Turizm ülke ekonomisi için önemli bir yer tutmaktadır ve turizm gelirleri GSYH’nin %7.5’ine denk gelmektedir. Vietnam’da en çok ziyaret edilen destinasyonlar 5,8 milyon uluslararası yolcu gelişi ile Ho Chi Minh şehri, onun arddından 4,6 milyon ile Hanoi ve 4,4 milyon kişi ile Hạ Long şehridir.

Üçü de dünyanın en çok ziyaret edilen 100 şehri arasında yer almaktadır.

Vietnam, Güneydoğu Asya’da yer alan 8 UNESCO Dünya mirası sitesine ev sahipliği yapmaktadır. Yakın zamana kadar sadece savaşla anılan Vietnam, son dönemlerde dünyanın ileri gelen tatil merkezleri arasında sayılmaktadır. Öte yandan, Asya’da suç oranı en az ve en güvenli yerler arasındadır.

Pause Travel

Başlıca öne turistik yerler ise; Ha Long Koyu (Ha long: Yere inen ejderha), Cat Ba Adası, Cuc Phuong Milli Parkı, Ho Chi Minh Mozolesi’dir.

Vietnam’a Türkiye’den direkt ya da aktarmalı uçuşlarla ulaşmak mümkün. Türk Hava Yolları haftanın 7 günü karşılıklı sefer düzenlemektedir. Direkt uçuşlar yaklaşık 10 saat sürmektedir. Vietnam’ın vize uygulaması sahip olunan pasaport türüne göre değişim göstermektedir.  Umuma mahsus (Bordo) pasaport sahiplerinin ülkeye giriş yapabilmesi için vize alması gerekmektedir. Yeşil pasaport, hizmet pasaportu, diplomatik pasaport sahibi Türk vatandaşları içinse gerçekleştirecekleri seyahatlerin 90 günü geçmemesi koşuluyla Vietnam vizesi almalarına gerek yoktur.

Ferhat Kaan Şahin 

Jolly ile Ege ve Akdeniz güzelliklerini keşfedin  

Jolly ile Ege ve Akdeniz güzelliklerini keşfedin  

Türkiye’nin en güzel koyları, denizleri, gölleri, adaları, kanyonları, köyleri ve binlerce yıllık tarihiyle buluşmaya ne dersiniz? O halde valizinizi hazırlamaya başlayın. Jolly’nin 5 gece konaklamalı, birçok ilden otobüs veya uçak ile ulaşabileceğiniz Ege & Akdeniz Turu başlangıç fiyatı ise 1.499 TL olarak belirlendi. Üstelik sadece yüzde 25 ön ödeme, kalan ödemeyi tura 3 gün kala tamamlama imkanı, yüzde 50’ye varan indirim ve kesintisiz iptal hakkı ile yerinizi ayırtabilirsiniz.

Ege – Akdeniz Turu’nda keşfedeceğiniz bazı güzelliklere gelince;

Tur güzergâhında Şirince, Bodrum, Gökova, Marmaris, Aşıklar Yolu, Kızkumu, Dalyan, İztuzu Plajı, Göcek, Fethiye, Ölüdeniz, 12 Adalar, Saklıkent, Kaş, Kalkan, Kekova, Demre, Antalya ve Düden Şelalesi sizleri bekliyor. Ayrıca bu turda paraşütle atlayıp, jeep safari ya da rafting yapma fırsatı bulabileceksiniz.

Şirince’de eski taş kaldırımlı sokaklardan yürüyüp eşsiz şaraplardan içmek, Efes Antik Kenti’nde Yunan ve Roma medeniyetlerinin olağanüstü görkemine şahit olmak, Meryem Ana Evi’nde bir dinin şifrelerini çözmek, Bodrum’da eşsiz koyları keşfetmek, Akyaka’da otantik mimarinin ve serin denizin tadını çıkarmak, Gökova’da tekneyle mavi sonsuza açılıp Yeşil Deniz, Zeytinli Koy, Kleopatra Plajı, Sedir Adası, İnce Kum ve Lacivert Koy’un olağanüstü güzelliklerini yaşamak, Azmak Çayı’ndan tekneyle açılmak, Marmaris Körfezi’nin eşsiz koylarında denizle bir kez daha buluşmak, Turgut Köyü’nde dilek tutmak, Dalyan ve Köyceğiz’in doğa harikalarında dolaşırken görkemli bir tarihi yansıtan eserlerle tanışmak, 12 Adalar’ın gizli saklı güzelliklerini keşfetmek, Saklıkent Kanyonu’nda doğanın anıtsal yapıları içinde kaybolmak, Kalkan, Kaş, Üçağız Köyü, Kekova ve Simena Köyü’nde hayatınızın en güzel deneyimlerini yaşamak istiyorsanız bu tur tam size göre…

Katar’ın tarihi yelkenlileri yenileniyor

Katar’ın tarihi yelkenlileri yenileniyor

Katar Ulusal Turizm Konseyi (QNTC)  40’ın üzerinde geleneksel Arap yelkenlisinden oluşan bir filoyu yenilemeye başladı.

Üç aşamalı proje kapsamında, Arap yelkenlilerinin yenilenmesi ile marinaların ve iskelelerin modernizasyonunun yanı sıra, mürettebat ve tekne kaptanları için sağlık ve güvenlik eğitimleri de yer alıyor.

Birinci aşama, geçmişte inci avcılığı, balıkçılık ve ticari taşımacılıkta kullanılan ruhsatlı 40 Arap yelkenlisinin restorasyonunu içerecek. Yenileme çalışmalarıyla konukların teknelerdeki deneyimi iyileştirilmekle birlikte teknelerin geleneksel dış görünüşü de korunacak. Yenileme çalışmaları son bulduğunda her bir Arap yelkenlisi daha çevre dostu hale gelecek; dizel yakıtın yerini güneş enerjisi alacak ve teknelere LED ışıklar takılacak. Tekneler, aynı zamanda, yolcu güvenliği ve konforu en üst düzeye çıkarılacak şekilde donatılacak.

Yenileme çalışmalarının tamamlanmasının ardından Arap yelkenlileri, ziyaretçilerin Doha’nın ikonik silüetinin nefes kesen manzaralarının keyfini denizden çıkarmasına olanak sağlayacak.

Emirates’ten güvenli seyahat rotaları

Emirates’ten güvenli seyahat rotaları

Emirates Seyşeller, Sri Lanka ve Maldivler gibi karantinasız giriş uygulamasının yapıldığı ve turistlerden rağbet gören noktalara  uçuşlarını  artırıyor.

Beyaz kumlu plajları, turkuaz rengi denizi ve palmiyeleriyle, Seyşeller, Maldivler ve Sri Lanka güvenli bir tatil için kolaylaştırılan giriş şartları ile artık daha da cazip hale geliyor. Emirates, piyasa talebini karşılamak için bu noktalara uçuşlarını artırarak müşterilere daha fazla esneklik ve seçenek sunuyor.

Emirates, Hint Okyanusu’ndaki deniz tatilinizi planlamanız için ihtiyaç duyacağınız tüm bilgileri sizinle paylaşıyor.

Seyşeller

Seyşeller, 25 Mart’tan itibaren aşı veya karantina şartı olmadan tüm dünyadan gezginlere kapılarını yeniden açtı. Bununla birlikte, tüm yolculardan, kalkıştan en fazla 72 saat önce yapılmış negatif PCR testi isteniyor. Adalarda maksimum mesafeyi korumak istiyorsanız, mükemmel otel ve resort’lara ek olarak, daire tipi ve self-servis konaklama imkanı da bulunuyor. Böylece rüya gibi plajlarda evinizden uzakta kendinizi evinizde gibi  hissedebilirsiniz. Bu tatil daireleri yalnızca güvenli ve sosyal mesafeli bir seçenek sunmakla kalmayıp daha kısıtlı bir bütçesi olan gezginler için de idealdir.

Seyşeller’e Ulaşım

30 Ekim 2021 tarihine kadar, Emirates, Boeing 777-300ER uçak tipi  ile gerçekleştirilecek Dubai – Mahe uçuşlarını haftada beş seferden haftada yedi sefere çıkarıyor.

Şeyseller’e seyahat giriş gereksinimleriyle ilgili daha fazla bilgi için buraya tıklayın.

Emirates yolcuları Seyşeller’e Economy Class’ta havalimanı vergileri dahil gidiş dönüş kişi başı 879 Dolar’dan, Business Class’ta ise 3.261 Dolar’dan başlayan fiyatlarla  seyahat etme fırsatını yakalıyorlar.

Sri Lanka

21 Ocak 2021 tarihinde, “Hint Okyanusu’nun İncisi” turistlere kapılarını tekrar açtı. Karantina gerekli değil ancak uçuş öncesi ve varışta PCR testi yaptırmanız gerekiyor. Turist vizesi almak için ön şart olarak, konaklamanın ilk 14 günü için “Emniyetli ve Güvenli 1. Seviye” sertifikalı bir otelden rezervasyon onayı almak gerekiyor. COVID19 PCR testi Sri Lanka’ya varış gününde yapılıyor ve 10 gün sonra ikinci bir COVID19 PCR testi daha yapılıyor. Kısıtlayıcı karantina gerekmiyor.

Sri Lanka’da, tek bir geziyle yağmur ormanları, savanalar, çay ekili yaylalar  ve saklı plajları keşfedebilirsiniz. Adadaki tatilciler genelde özel araç kiralayarak sertifikalı bir rehber eşliğinde keşif yapmayı tercih ediyorlar. Sri Lanka yemyeşil doğanın ortasında yalnız kalabileceğiniz birçok yere sahiptir: Udawala Milli Parkı’nda Safari’ye katılarak vahşi filleri yakından görebilir veya Nuwara Eliya ve Ella’daki yeşil, yüksek çay tarlalarını ve şelalelerini keşfedebilirsiniz.

Sri Lanka’ya Ulaşım

Emirates, Dubai’den Sri Lanka’daki Colombo Bandaranaike Havalimanı’na haftada altı uçuş gerçekleştiriyor. Sri Lanka’ya seyahat giriş gereksinimleriyle ilgili daha fazla bilgi için, buraya tıklayın.

Emirates yolcuları Sri Lanka’ya havalimanı vergileri dahil gidiş dönüş kişi başı Economy Class’ta 924 Dolar’dan, Business Class’ta ise 3.389 Dolar’dan başlayan fiyatlarla iyisiyle seyahat etme fırsatını yakalıyorlar.

 Maldivler

Maldivler, uçuş öncesi PCR testi ve kayıtlı bir turist otel rezervasyonu ile sınırlı seyahat gereksinimleriyle, salgının büyük bölümünde açık kalmıştır.

871 kilometreye varan uzunluğa sahip 1200 adanın yer aldığı Maldivler mesafenizi korumak için ideal bir noktadır. Her bir adada tatilcilerin güneşin tadını çıkarabilecekleri tek bir resort bulunuyor. Denize özel erişim sunan villalar ve bungalovlar da popüler seçenekler arasında yer alıyor. Turkuaz ada lagunlarındaki su üstü bungalovlarında konaklayarak kendinizi şımartabilirsiniz. Burada tatil yapanlar plaja ve denize bayılıyor ve dalış ve şnorkelle dalış gibi su sporlarının tadını çıkarıyorlar. Yemyeşil ve el değmemiş su altı dünyasında tek bir şnorkelle dalış deneyimiyle, yüzlerce balık ve deniz canlısı ile karşılaşabilirsiniz.

Maldivler’e Ulaşım 

Emirates Boeing 777-300ER uçağıyla Maldivler’e haftada 24 uçuş gerçekleştiriyor.  18 Nisan’a kadar, havayolu yolcularına Hint Okyanusu’ndaki bu popüler noktaya Dubai üzerinden uçuşlarını haftada 28 sefere çıkarıyor. Maldivler’e seyahat gereksinimleriyle ilgili daha fazla bilgi için, buraya tıklayın.

Emirates yolcuları Maldivler’e havalimanı vergileri dahil gidiş dönüş kişi başı Economy Class’ta 969 Dolar’dan, Business Class’ta ise 3.734 Dolar’dan başlayan fiyatlarla iyisiyle seyahat etme fırsatını yakalıyorlar.

Bilet rezervasyonları emirates.com.tr adresinden, Emirates Uygulaması üzerinden, Emirates satış bürolarından, seyahat acentelerinden ve online seyahat acenteleri kanalı ile gerçekleştirilebilir.

COVID-19 PCR testi: Dubai’den kalkış öncesi COVID-19 PCR testi belgesine ihtiyaç duyan Emirates yolcuları, sadece bilet veya biniş kartlarını göstererek, Dubai’deki kliniklerde özel fiyatlardan faydalanabilirler. 48 saat içinde sonuç veren evde veya ofiste uygulanan testler de mevcuttur. Daha fazla bilgi için: www.emirates.com/flytoDubai

Kişiselleştirilmiş seyahat arkadaşı uygulaması

Kişiselleştirilmiş seyahat arkadaşı uygulaması

Katar Ulusal Turizm Konseyi’nden kişiselleştirilmiş seyahat arkadaşı uygulaması Visit Qatar başladı.

Ülke turizmine yönelik kapsamlı dijital dönüşüm stratejisi dahilinde türünün ilk örneği olan uygulama, kullanıcıların ilham verici deneyimler yaşamalarını sağlamak üzere, zengin ve veriye dayalı, bulut tabanlı Adobe Experience Manager platformunu kullanıyor.

Kullanıcılar, Katar’ın kültürel miras alanlarını, kapsamlı açık hava spor aktivitelerini, zengin mutfak seçeneklerini ve benzersiz cazibe merkezlerini seyahatlerinden önce evlerinde ve Katar’ı ziyaretleri sırasında keşfedebilecekler.

Heyecan verici özelliklerle dolu uygulama, ikonik ve önemli noktaların 360 derecelik ve panoramik görüntülerinin yanı sıra yakındaki gezilecek yerler ve atraksiyonlarla ilgili kişiselleştirilmiş öneriler sunma özelliklerine sahip.

 

Eski görkemini arayan şehir “Harar”

Eski görkemini arayan şehir “Harar”

Harar, Etiyopya‘nın doğusunda yer alan tarihi bir şehirdir. Başkent Addis Ababa‘ya yaklaşık 500 kilometre mesafedeki tarihi kentin nüfusu 2005 senesi istatistiklerine göre 122 bin kişidir. 2006 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır.

7.yüzyılda kurulan kent Adal Sultanlığı‘nın merkezi oldu ve 1529’da Osmanlı Devleti‘nin desteklediği Ahmad Gran tarafından, Hristiyan Habeş Krallığı’na karşı mücadelesinde başkent yapıldı. Kahve ticareti, sepetçilik ve ciltçilik sektörleriyle 16. Yüzyılda altın devrini yaşayan Harar, Ahmad Gran’ın mücadelesini kaybetmesinin ardından eski önemini yitirdi. 19. Yüzyıl sonlarına kadar şehir devlet olarak varlığını sürdüren Harar, bu devirde Osmanlı Devleti’ne bağlı Mısır Hıdivliği tarafından zapt edildi ve fiilen Türk yönetimine girdi. 1885 yılından sonra 2 yıl bağımsız kalan Harar daha sonra Etiyopya tarafından işgal edildi. Günümüzde şehirde Müslüman ve Hristiyanların yanı sıra, yerli kabilelerin kendilerine özgü dinlerinin olduğu kozmopolit bir nufüs yaşamaktadır.

Harar, şehri çevreleyen taş duvarın yanı sıra, eski şehir, Feres Magala meydanında merkezlenmiş 110 cami ve daha birçok türbeye ev sahipliği yapıyor. Dikkate değer binalar arasında Medhane Alem Katedrali, Ras Makonnen Wolde Mikael’in evi, 1959’da Antun Augustinčić tarafından yapılan ve Haziran 2020’de yıkılan Ras Makonnen Anıtı, Arthur Rimbaud’un evi, on altıncı yüzyıl Jami Camii ve tarihi “Büyük Beş Harar Kapıları” sayılabilir.. Harrar Beer Stadyumu, Harrar Beer Bottling FC’nin maçlarını oynadığı kompleksin adıdır. Pazarı da ziyaret edilmesi gereken yerler arasındadır. Benekli sırtlanları etle besleme konusunda uzun süredir devam eden bir gelenek, 1960’larda turistler için etkileyici bir gece şovuna dönüşmüştür ve değişik bir deneyim olarak aklınızda bulunması gerekir. Diğer ilgi çekici yerler arasında şehre bakan en yüksek amba, eski bir vahşi at popülasyonuna ev sahipliği yapan Kondudo veya “W” dağı sayılabilir.

Harar Brewery 1984 yılında kurulmuştur. Harar’daki bira fabrikasının yanındaki sosyal kulüpte biralarının tadına bakılabilir.

Fransa’dan Charleville-Mézières, ABD’nin Georgia eyaletinden Clarkston, Cibuti’den Arta ve Türkiye’den Şanlıurfa Harar’ın kardeş şehirleridir.

Harar’a ülkemizden direkt uçuş bulunmasa da aktarmalı uçuşları inceleyebilir ya da Etiyopya’nın başkendi Addis Ababa’ya giderek, oradan alternatif yollarla Harar’a ulaşabilirsiniz.

Fiyortlar ülkesi Norveç

Fiyortlar ülkesi Norveç

Arktik tundrayı keşfe çıkmak, eşsiz manzaralı takımadalarda gezinti, görkemli fiyortların cazibesi ve hiç batmayan gece yarısı güneşinin sıcaklığı. Bu deneyimler ve daha fazlası, Norveç’te yazın en iyi şekilde tadını çıkarmanın yolunu oluşturan seçeneklerden bazıları. Evet bu yazımda sizlere yazın çıkılacak Norveç tatilinde deyimleyebileceğiniz sıradışı etkinliklerden bahsedeceğim.

GECE YARISI GÜNEŞİNİ GÖRMEK İÇİN TELEFERİKLERE BİNİN

Kuzey Norveç’in Fløya Dağı’ndaki Storsteinen’in (Big Rock) görkemli manzaralarını deneyimleyin. 420 metre yüksekliğe sahip Storsteinen’in Fjellheisen teleferiği ile yukarıya doğru çıkılması kabaca dört ila beş dakika sürüyor. En tepede, Tromsø ve çevresindeki adaların muhteşem manzarasını sunan bir gözlem güvertesi bulacaksınız. Yaz aylarında, teleferik saat 1: 00’e kadar çalışmaktadır. Güneybatı sahil kasabası Bergen’deki ikonik Fløibanen füniküleri, sizi deniz seviyesinden 1.050 metre yüksekte, şehri çevreleyen yedi dağdan biri olan Fløyen’e götürür. Zirveye ulaşmak beş ila sekiz dakika sürüyor ve siz yukarıya çıkarken seyahatin kendisi Bergen limanının ve tarihi mimarisinin muhteşem manzarasını sunuyor. Füniküler yıl boyunca çalışıyor ve saat 11: 00’e kadar açık.

TROLLSTİGEN’İN NEFES KESİCİ MANZARASINI KEŞFEDİN

Strynefjell ve Romsdal arasındaki manzaranın içinden 66 mil hızla geçen popüler bir yol olan etkileyici Geiranger-Trollstigen Ulusal Turist Rotası boyunca cesaretiniz varsa araba kiralayın. Yol boyunca uçurumlar, dik dağ sıraları ve derin fiyortların yanı sıra şelaleler yer almaktadır. 1936’da açılan Trollstigen (Troll Yolu), Kongen (Kral), Dronningen (Kraliçe) ve Bispen (Piskopos) gibi görkemli isimlere sahip dağlarla çevrilidir ve 11 tane adrenaline neden olan büküm ve yüzde 9’luk keskin bir eğim sahiptir. Fotoğraf fırsatları için durabileceğiniz ve panoramik manzaraların tadını çıkarabileceğiniz altı dinlenme alanı da cabası!. En popüler durak Flydalsjuvet’tir ve UNESCO tarafından korunan Geirangerfjord’a bakan görüntüleme platformuna sahiptir.

NORVEÇ FİYORTLARI ARASINDA GEMİ GEZİYE ÇIKIN

Muhtemelen Norveç’in ihtişamını tecrübe etmenin en popüler yolu, derin fiyortlarını dik dağ yüzlerini gemi gezisi ile görüntülemektir. Hurtigruten, ülkenin sahil şeridini ve fiyortlarını (Lysefjord, Hardangerfjord ve Sognefjord gibi yol boyunca duran) kapsamlı bir şekilde barındıran yolculuklar sunmaktadır. Lysefjord 26 mil uzunluğunda ve 1.384 fit derinliğinde ve ikonik Preikestolen (Müezzin Kayası), Lysefjord’un üzerinde 1.982 fit yüksekliğe sahip düz bir platodur. Norveç’in en büyük ikinci fiyortu 111 mil uzunluğundaki Hardangerfjord’dur. Hardangerfjord’daki duraklar arasında, 560 metreden daha fazla bir şelale olan Vøringsfossen için bilinen Eidfjord belediyesi yer alıyor. Nærøyfjord 11 mil uzunluğunda ve en dar noktasında sadece 820 feet genişliğindedir ve asma vadileri ve konik kanyonları vardır. Ve Norveç’in  büyükannesi ve en büyük fiyortu olan Sognefjord, deniz seviyesinden 4.593 feete kadar yükselen ve küçük tarım toplulukları ve şelaleleri ile noktalanmış dikey dağ yüzlerine sahip en dramatik fiyort manzaralarını sunmaktadır.

Son olarak Norveç’e gitmek için, İstanbul’dan her gün Oslo-İstanbul arası direk ve aktarmalı uçuş bulmak mükündür. Norveç AB üyesi olmamasına rağmen, Schengen Vizesi kabul etmektedir.

Ferhat Kaan Şahin

Jolly’den ayrıcalıklı Likya turları

Jolly’den ayrıcalıklı Likya turları

Antik medeniyetlerin gölgesinde, mavi ve yeşilin en doğal tonları… Yaz tatilinde şahane manzaralar eşliğinde tatilini yaşamak isteyenlere Jolly’nin karşı konulmaz bir teklifi var; Likya Turları… Doğal güzellikleri ve muhteşem manzarasıyla gezginlerin her zaman gözdesi olan Likya’ya tatil severler birçok ilden ve neredeyse sezon boyunca her gün çıkışlı ister uçak ister otobüs yolculuğu yaparak ulaşabilirler. 2 geceden başlayan seçeneklerle bu eşsiz turda rotalar ise; Dalyan, Ortaca, Muğla, Akyaka, Gökova, Göcek ve Ölüdeniz. Likya Turu’nun başlangıç fiyatı ise 789 TL olarak belirlendi. Her Hafta çıkış imkanı ile gezginler Likya ile randevulaşabilirler. Bu tura %50’ye varan erken rezervasyon indirimleri ile yerinizi ayırtabilirsiniz. Üstelik rezervasyonunuzu %10 ön ödemeli yapıp, kalanını tura sadece 1 gün kala tamamlayabilirsiniz.

Likya’da gezginlerin ilk rotası yöre insanının deyimiyle “Deve Bağırtan’’ olarak bilinen Sakar Geçidi olacak. Gökova Körfezi’nin güzelliğini de tattıktan sonra tatil severler evleriyle mimarlık ödülüne sahip olan Akyaka’ya geçecekler. Akyaka’nın ardından gezginler Gökova tekne turu için yola çıkacaklar. Denizler tanrısı Posedion Sarayı’na ev sahipliği yapan, Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın hayranlık duyup kendi adını verdiği plajı bünyesinde barındıran, Jacques Cousteau’nun deyimiyle “Dünyanın Cenneti” dediği Gökova’da gezginlerin görecekleri yerler arasında ayrıca Gelibolu Adası, Yeşil Deniz, Zeytinli Koy, Sedir Adası ve Lacivert Koy da bulunuyor. Tatil severlerin bir sonraki doğa harikası rotası ise Batı Menteşe Dağları’nın altından milyonlarca gözden çıkan soğuk dağ suyunun oluşturduğu Azmak Çayı olacak. Burası Avrupa’dan gelen göçmen kuşların dinlenme yeri olan, aynı zamanda su tavuğu, su yılanı, susamuru gibi nesli tükenme tehlikesi altında olan canlılara da ev sahipliği yapıyor.

Gezginlerin bu turda bir sonraki rotaları ise 12 Adalar olacak. Göcek Adası, Yassıca Adası, Hürriyet Adası, Zeytinli Ada, Bedri Rahmi Koyu, Boynuz Bükü, Domuz Adası gibi yerlerin gezileceği bu mavi yolculuğun ardından tatil severler Muğla – Yörük kültürünün tanıtıldığı, birçok bitki, yağ ve balı alarak evlerine ganimetlerle dönecekleri Yörük Pazarı’na gidecekler. Hazır Fethiye’deyken Ölüdeniz manzaralı Babadağ’a çıkarak buradan yamaç paraşütü yapmak ise Jolly’nin özel tavsiyesi…

Gezginlerin bir sonraki rotası ise şimdilerde terk edilmiş hayalet bir köy olan eski Rum köyü Kaya Köyü olacak. Tatil severler bu köyün ara sokaklarında dolaşırken, köyün eski sahiplerinin izleriyle geçmişe dönecekler. Kaya Köyü’nün ardından ise tatil severleri Türkiye’nin eşsiz denizlerinden olan Ölüdeniz bekliyor. Gezginler bu deniz keyfinin ardından kanal teknesiyle Dalyan turu yapacaklar. Seyahat tutkunları Dalyan’da saçlarından sazlıkların, gözyaşlarından da denizi Köyceğiz Gölü’ne bağlayan su kanalının oluştuğu, efsanesi dilden dile anlatılan Byblis ve Kaunos’un hüzün dolu hikâyesini dinleyerek, kaya oyma Kral Mezarlarını görecekler.

Jolly ile hafta içi kültür turları

Jolly ile hafta içi kültür turları

Jolly Kültür Turlarıyla sosyal mesafenizi koruyabileceğiniz, hijyen ve güvenlik önlemi üst düzeyde tutulan izole bir tur deneyimi yaşayabilirsiniz.

Dilerseniz kendi aracınızla temassız turlara katılabilir veya yarı kapasite ile gerçekleştirilen turlara dahil olabilirsiniz ya da kişiye özel tatil paketleri ile sadece sizin ve sevdiklerinizin olduğu kendi tatil planınızı oluşturabilirsiniz.

Hafta içi  Türkiye’nin doğal ve tarihi güzelliklerine doğru ufak bir keşif kaçamağı yapmak isteyenler; Abant, Kapadokya, Safranbolu, Amasra, Eskişehir, Kars ve daha birçok rota 119 TL’den başlayan fiyatlarla sizleri bekliyor.

Jolly’nin hafta içi turlarıyla muhteşem köy kahvaltısı, şehrin gürültüsünden ve stresinden uzak yürüyüşler yapacak, hafızalardan çıkmayacak manzaralara şahit olacak ve doğal yaşamın içinde hem dinlenecek hem de kültürel keşifler yapacaksınız.

Çemberlitaş Sütunu                       

Çemberlitaş Sütunu                                                                                                                     “Günümüze, efsanesi ve gizemi ile ulaşan Doğu Roma eseri”

Geçmişte var olan görkemli yapıları ile günümüzde farklı bir görünüme sahip mekanlar vardır. Asırları içeren tarihsel süreç de depremler, savaşlar v.b nedenlerden dolayı o ihtişamlı yapılar günümüze ulaşamamış olabiliyor. Çemberlitaş ve çevresinin hikayesi de bu anlatıma uymaktadır. Günümüzde geriye sadece Çemberlitaş olarak bildiğimiz anıt’ ın yer aldığı alan ve bu alan ile ilgili efsanesini sizlere bu yazımızda paylaşmak istedim.

Bir anlamda İstanbul’ un yedi tepesinden biri olarak kabul gören, Çemberlitaş’ ın bulunduğu tepeyi anlatmış olacağız.

Tarihi yarımada bölgesi, çevresini saran surlardan da bildiğimiz üzere İstanbul’ un ilk yerleşim bölgeleri içinde olmaktadır. Bizans döneminde; Sultanahmet ve çevresi İmparatorluğun ve şehirdeki soyluların merkezi olduğu bilinmektedir.

Anadolu’ da ve Avrupa’ da iki ayrı İmparatorluk olarak varlığını sürdüren Roma İmparatorluğu M.S. 4. yüzyılda gücünü daha da artırmıştır. İstanbul (Kostantinapolis), stratejik durumu itibariyle, İmparator Büyük Konstantin tarafından yeni başkent olarak 330 yılında görkemli törenlerle ilan edilmiştir.

İmparator Büyük Konstantin (Doğu Roma İmparatorluğu) şehrin imarına büyük katkıları olmuştur ve Hristiyanlığı kabul eden ilk imparator olmuştur. Bizans döneminde (Doğu Roma İmparatorluğu) şehri başkent ilan etmesi sonucu yoğun imar faaliyetlerini başlatmıştır. MS 330 yılından 337’ye kadar süren imar çalışmalarında şehre önemli eserler kazandırmıştır. At meydanının (Hippomodros) at oyunları meydan inşasından sonra Çemberlitaş meydanına Forum Konstantin adında kendi yaşatacak senato binalarını içeren yapıları inşa ettirmiştir.

Konstantin Forum (Çemberlitaş’ ın olduğu alan); İhtişamlı bir görünüme sahip mermer cepheli senato binaları, görkemli sütunlar ve meydan ve ortasındaki Zafer Takı ile etkileyici bir görünümde hizmete girmiştir.

Çemberlitaş Sütunu ve Forum Konstantin Yapıları

1.Konstantin, şehrin (Konstantinopolis) başkent olması sebebiyle zafer anıtı da Forum’un olduğu alana inşa ettirir. Forum meydanına dikilen 3 ton ağırlığa sahip, 9 adet çemberin üst üste monte edilmesi ile Çemberlitaş anıtı oluşturulmuştur. Roma’dan getirilen doğan güneşi selamlayan Apollon heykeli üzerine yerleştirilmiştir. Anıtın orijinal yüksekliği 57 metre olduğu bilinmektedir (günümüzde 35m).

Anıt üzerinde yer alan Apollon dönemim inancı gereği toplum hayatında önemli bir yeri olmuştur. Kısaca bilgi vermek gerekirse;  Apollon: Antik dönem mitolojide, güneşin, müziğin, sanatların, ateşin ve şiirin tanrısı, kehanet yapan, bilici tanrı olarak kabul edilmiştir. Aydın ili Didim ilçesinde günümüze tüm ihtişamı ile ulaşmış dünyanın sayılı ören yerleri arasında kabul gören Apollon tapınağı bulunmaktadır.

Sonraki senelerde ise; Hıristiyanlık imparatorluğun tek resmi dini olarak kabul edilmesi ile Apollon heykeli indirilip ve yerine imparator heykelleri yerleştirilmiştir. Sütun 1081 yılında (11.yy) ise çıkan güçlü bir fırtına veya yıldırım çarpması sonucu heykel devrilmiştir. Sonrasında ise sütunun onarılarak üzerine çok büyük bir haç dikildiği ifade edilir.

Fatih Sultan Mehmet’ in, İstanbul’ u fethi ile birlikte (1453) sütün üzerindeki haç indirilmiştir.

Osmanlı döneminde; Çemberlitaş anıtı ilk olarak 1470’li yıllarda I. Selim döneminde tadilat gördüğü bilinmektedir. Meşhur İstanbul yangınlarından sütun da nasibini almıştır. Üzerinde ki mermerler bu yangın sonrası hasar görmüştür. Sultan II. Mustafa (1695-1704) döneminde sütunun alt kısmına duvar örülmüş ve demir çemberlerle sardırılarak takviye edilmiştir.

Gizem katan efsanesi:

Çemberlitaş Sütunu efsanesi olarak günümüze kadar ulaşanlar ise; Sütunun altında kutsal emanetlerin olduğu rivayet edilmiştir. Hz. İsa peygamber’ in Kudüs’ te yer alan mezarından çıkarılan bazı eşyalarının sütunun altına gömüldüğü anlatılır.

Kutsal Kadeh Efsanesi:

Yine bu efsaneye ilişkin olarak; Bu alanda Kutsal Kadeh’ in olduğu rivayet edilmiştir.
“Rivayete göre; Hz. İsa’ nın hayata gözlerini yummadan önce son kez kullandığı, kadeh kutsal kabul edilip bin havarisi ile büyük bir özenle korunmaya alınmıştır. Kadehin bu kadar özenli korunmasının nedeni, sahip olduğu tılsımlı gücüdür. Kutsal kadeh herhangi bir faninin eline geçip, o kişi kadehten bir şeyler içerse o kişinin ölümsüz olacağına inanılmıştır.”

Konstantin’in annesi, Helena; Kudüs ziyareti sırasında Hz. İsa’ ya ait kutsal kadeh ve diğer kişisel eşyaları alarak, sütunun altına yaptırılan odaya gizlediği rivayet edilmektedir.

Sütunun altında bir yer altı mezarı olduğu da ifade edilir. 1204 yılındaki Latin istilası sırasında yağmalama ile oluşan zararlardan bu alanında nasibini aldığı düşünülmektedir.

Başka bir efsaneye göre ise; İmparator Konstantin’ in mezar yerinin, Çemberlitaş sütunun altındaki yer altı mezarı olduğu rivayet edilmiştir.

Çemberlitaş meydanı, Bizans döneminde şehrin ana arter noktası olmuştur. Bu ihtişamlı dönem Latin istilası’ na kadar sürmüştür. İstila sonrası ise savaşın yakıcı etkisi ile şehir harap olmuştur.

Yolu düşüp bugüne kadar inceleme fırsatı olmayanlar için, bu yazımızın keyifli bir ziyaret anısı için vesile olmasını dileriz.

Çemberlitaş Sütunu, mevki olarak; Divanyolu Caddesi üzerinde, Beyazıt ile Sultanahmet arasında kalmaktadır.

Yazı: Murat Söker