Yazılar

Sevgililer Günü Divan’da bambaşka

Divan Grubu 14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşırken otelleri, restoran, brasserie ve pastaneleri bünyesinde sunduğu şık paketler, konsept ürünler ve özel menüleri ile size ve sevdiklerinize aşk dolu, bambaşka bir Sevgililer Günü yaşatacak.

Dünya pastacılık sanatını Divan kalitesi ve özeni ile bir araya getiren Divan Pastaneleri’nde birbirinden leziz, Sevgililer Günü temalı ve süslemeli pastalar, tartlar, kurabiyeler, makaron ve çikolatalar bu özel günde sevenleri mutlu edecek. 9 Şubat’a kadar ön siparişle alınabilecek ürünler, Divan Pastaneleri’nden ve divanpastaneleri.com.tr adresinden satışa sunulacak.

 Divan İstanbul Oteli’nin içinde yer alan ve dünyanın en prestijli gastronomi rehberlerinden Michelin’in tavsiye ettikleri arasında yer alan Lokanta by Divan’da kutlamak isteyen misafirler ise, piyano eşliğinde enfes yemeklerin tadını çıkarırken romantik bir akşam yaşayacaklar. 13-16 Şubat tarihleri arasında Divan İstanbul’da konaklayan misafirlere %25 indirim ayrıcalığı sağlanacak.

Divan Kuruçeşme’de Sevgililer Günü’ne özel Red Dream kokteyl ve mini kurabiyeler, Divan Pub’lar’da ise özel kokteyller en keyifli anları unutulmaz kılacak.

Divan Ankara’da yer alan Maromi’de Sevgililer Günü’ne özel bir menü sunulacak. Misafirler, 14 Şubat akşamı 21.30 – 23.30 saatleri arasında D-Bar’da piyano dinletisi eşliğinde sıcak şaraplarını yudumlayabilecek. Ayrıca Divan Wellness’ta 8-16 Şubat tarihleri arasında tüm çiftlere Afrodit Masaj Paketi (50 dakika masaj, yarım saat jakuzi kullanımı ve ikramlar) %40 indirimli olacak. Divan Çukurhan’da ise canlı müzik eşliğinde akşam yemeği ve konaklamalı paketler tercih edilebilecek.

Divan Mersin, Bursa ve Çorlu da Sevgiler Günü özel menüleri ve ayrıcalıklarıyla ile aşkı kutlamak isteyenlere güzel anlar yaşatacak.

Gökçe Bahadır klinik beyazlıkla tanışıyor

Sensodyne Klinik Beyazlık serisinin yeni marka yüzü Gökçe Bahadır oldu. Bugüne kadar Türkiye’de ve dünyada sadece gerçek diş hekimleriyle reklam kampanyası gerçekleştiren marka, yeni çektiği reklam filminde bu yıl ilk kez bir ünlüyle diş hekimini bir araya getirdi.

Sensonyne Klinik Beyazlık serisinin yeni reklam filminde Gökçe Bahadır, diş hekimini ziyaret ediyor ve daha beyaz dişlere nasıl sahip olabileceğini soruyor. Diş hekiminin, diş minesi koruma özelliği bulunan beyazlatıcı bir diş macunu önerisiyle Sensodyne Klinik Beyazlık ile tanışıyor.

Reklam Künyesi

Reklamveren: Haleon Türkiye

Reklamveren Temsilcileri: Özge Acarbay (Pazarlama Direktörü) – Işıl Sağlam Balaban (Kıdemli Marka Müdürü) – Barış Uzer (Marka Müdürü) – Öykü İsmail (Marka Müdür Yardımcısı)

Model/Oyuncu: Gökçe Bahadır

Fotoğraf: Utku Atalay

Stylist: Nazlı Kayran

Reklam Ajansı: VML

Strateji Direktörü: Beliz Atalay

Yönetici Kreatif Direktör: Ümit Taşlı

Kreatif Direktör: Semih Türkmen

Yaratıcı Grup Direktörü: Aytaç Ateş

Metin Yazarları: Destina Kızılırmak-Duhan Bakkal

Kıdemli Sanat Yönetmeni: Onur Çevik

Sanat Yönetmeni: Işıl Aktaş

Müşteri Direktörü: Deniz Atalay

Müşteri Temsilcisi: Defne Tatlıçeşme

Prodüksiyon Şirketi: Publicis Türkiye

Yönetmen: Mert İçgören

PR Ajansı: Golin B&L

Şef Ozan Kumbasar Roka İstanbul’da

Japon mutfağını temsil eden Roka, sevilen Türk şeflerle olan işbirlikleriyle konuklarına eşsiz bir deneyim sunmaya devam ediyor. Roka, Türk şeflerle gerçekleştirdiği başarılı işbirliklerini Maksut Aşkar ve İnanç Çelengil’in ardından Ozan Kumbasar ile sürdürüyor.

Roka İstanbul şefi Suna Hakyemez ile 2025 yılında 1 Michelin Yıldızı’nın yanı sıra Yeşil Yıldız’a layık görülen Vino Locale kurucusu ve şefi Ozan Kumbasar’ın Japon ve Ege mutfak kültürlerini bir araya getirdikleri özel menü, yalnızca iki güne özel olarak 17 Şubat Pazartesi ve 18 Şubat Salı akşamlarında Roka misafirlerine sunulacak.

Roka İstanbul’da bir araya gelen şefler, iki mutfağın farklılaşan tekniklerini ve tabaklarının arkasına ördükleri hikayeleri, iki akşam yemeğinde konuklarına hazırladıkları bu özel menü ile yaşatacaklar. Menüde her iki kültürün malzeme ve tekniklerini yansıtan lezzetlerin arasında Yuzu Mayo ve Yeşil Soğan ile Çıtır Pirinç Nigiri ve Chu-Toro Tartar; Urla Mavi Kuyruk Karides Gyoza; Urla Çıtır Sakız Enginarı ve Yuzu Kosho Keçi Peyniri Kreması; Fındıklı Kereviz Püresi ve Vişne ile Dana Yanak; Çektirilmiş Mirin, Zencefil ve Soya Glaze ile Izgara Patlıcan; Ozan Şef’in Anne Tarifi Limon Parfe; Lotus Çikolata ve Şırnak Süryani Likörü ile Tom Yum Mochi gibi lezzetler yer alacak.

Bilgi: 0 212 401 02 60

Adres: Kılıç Ali Paşa Mahallesi, Meclis-i Mebusan Caddesi, Dış Kapı No:8, İç Kapı No:102

Rixos Tersane Istanbul’da ilk Sevgililer Günü

İstanbul’un canlı atmosferine yenilikçi bir ‘şehir resort’u’ konsepti getiren Rixos Tersane Istanbul, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevdikleriyle baş başa romantik anlar yaşamak isteyenleri bekliyor.

Sevgililer Günü Paketi

Rixos Tersane Istanbul’un özenle dekore edilmiş odalarında bir gece konaklama imkanı sunan bu paket kapsamında misafirler, konforlu odalarında alabilecekleri 60 dakikalık çift masajının ardından Josephine İstanbul’da akşam yemeğinin keyfini çıkarabilirler. Misafirlere ayrıca bu özel günün anısına şampanya, çikolata ve tatlılar, balonlardan oluşan şık bir hediye paketi de sunulacak.

Lobide Sevgililer Günü Milongası

Otelin lobisinde saat 20.00 itibarıyla DJ Utku Küley’in müziği eşliğinde profesyonel dansçıların tango performansları tutku dolu bir atmosfer yaratacak. Dileyen misafirler de danslarıyla bu romantik anlara eşlik edebilecekler.

Josephine İstanbul’da romantik bir akşam yemeği

Fine dining bir konsepte sahip olan Josephine İstanbul’da misafirler, 19.00 itibarıyla gecenin ruhuna özel hazırlanan menüyü deneyimleyecek.

Gowden Club’da caz dolu bir gece

Sofistike atmosferiyle büyük keyif veren Gowden Club’da misafirler geceye özel hazırlanan afrodizyak kokteyllerin ve ikramların tadını çıkarırken, 21.30’da sahne alacak caz üçlüsünün performansıyla keyifli anlar yaşayacak.

Bilgi: +90 501 748 14 17 

Nothing’den iki yeni akıllı telefon

Nothing, iki yeni akıllı telefon modeli Nothing Phone (2a) Plus ve Community Edition ile performans, kamera ve tasarımda yeni bir dönem başlatıyor.

Phone (2a) Plus, hızı ve güçlü işlemcisiyle öne çıkarken, Community Edition, Nothing topluluğunun katkılarıyla geliştirilen koleksiyonluk bir tasarımla geliyor.

Phone (2a) Plus: Daha Hızlı, Daha Güçlü

Phone (2a) Plus, MediaTek Dimensity 7350 Pro 5G işlemcisiyle yüksek performans sunuyor. 3.0 GHz hızında çalışan 8 çekirdekli işlemcisi ve ARM Mali-G610 MC4 GPU ile yüzde 10 daha hızlı CPU performansı ve yüzde 30 daha iyi oyun deneyimi sağlıyor. TSMC 4 nm Gen 2 teknolojisi, çoklu görev ve oyunlarda üstün performans sunarken, Smart Clean Teknolojisi cihazın uzun vadede hızını korumasına yardımcı oluyor. RAM Booster ile RAM kapasitesi 20 GB’a kadar artırılabiliyor. 6.7 inç FHD+ AMOLED ekranı, 1.07 milyar renk, 1.300 nit parlaklık ve 120 Hz adaptif yenileme hızıyla akıcı bir görsel deneyim sunuyor. Geniş ekranı, video izleme ve oyun oynama deneyimini iyileştiriyor. 5000 mAh bataryası, 50W hızlı şarj desteğiyle yalnızca 20 dakikada bir günlük kullanım sağlarken, tam şarjla iki güne kadar dayanıyor ve 1.000 şarj döngüsünden sonra bile yüzde 90 kapasitesini koruyor. Geliştirilmiş Glyph Arayüzü ise kullanıcıların ışık ve ses bildirimleriyle etkileşim kurmasını sağlıyor. Phone (2a) Plus, Metalik Gri ve Siyah renk seçenekleriyle sunuluyor

Görüntüler gerçeğe hiç olmadığı kadar yakın!

Kamera özellikleri de geliştirilen modelde, 50 MP ana kameraya ek olarak ultra geniş açılı lens ve 50 MP ön kamera bulunuyor. Nothing’in ilk üçlü 50 MP kamera sistemiyle HDR fotoğraf çekimi, 4K 30 FPS video kaydı ve OIS/EIS desteğiyle net görüntüler elde ediliyor. Google iş birliğiyle geliştirilen Ultra XDR özelliği, düşük ışık koşullarında piksel parlaklığını 5 kat artırarak gerçeğe en yakın görüntüleri elde etmeyi sağlıyor.

Gündem parmaklarınızın ucunda

Yılın başlarında ChatGPT entegrasyonlarını duyurmasının ardından Nothing, Android 14 tabanlı Nothing OS 2.6 işletim sistemiyle donatılan yeni cihazlarında  AI destekli “News Reporter Widget”ı da kullanıma sunuyor. Bu günlük özet aracı, yapay zeka teknolojisini kullanarak günlük haberleri basit ve sezgisel bir formatta bir araya getiriyor ve Nothing CFO’su Tim Holbrow tarafından sesli olarak okunuyor. Widget, Google Play Store’daki Nothing Widgets uygulaması aracılığıyla tüm Nothing akıllı telefonlarında kullanılabiliyor. Üstelik telefon kutudan çıkar çıkmaz alacağı Android 15 ve NOS 3 güncellemesinin yanı sıra 2 ana güncelleme daha ve 5 yıl boyunca güvenlik güncellemesi almayı da vadediyor.

Fiyat: Nothing Phone 2a Plus 12+256GB – 23,999 TL

Mert Demir “Dağıldım Sonunda”

Türkiye ve Avrupa’da verdiği onlarca sold out konser, buluştuğu yüzbinlerce seyirci ve çıkardığı hit parçalarla 2024’ü kapatan Mert Demir, 2025 senesini yeni parçası ‘Dağıldım Sonunda’ ile açıyor.

Mert Demir, sözleri ve düzenlemesi kendisine, bestesi ise Mert Demir ve Gökhan Özen’e ait olan Dağıldım Sonunda adlı yeni teklisini Pale Records etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Dağıldım Sonunda, Mert Demir’in Nisan ayında yayımlamayı planladığı yeni albümden ilk tekli olarak albümle ilgili de önemli ipuçları veriyor.

Hastalık tanısı için yapay zeka dönemi

Yapay zeka, günümüzde makinelerin insan benzeri görevleri gerçekleştirmesine, deneyiminden öğrenmesine, yeni girdilere uyum sağlamasına olanak sağlayan sistemleri tanımlamaktadır. Yapay zeka ile temelde insan yetkinliklerinin geliştirilmesi ve bunlara katkı sağlanması amaçlanırken, şirketler ise yapay zekayı sektöre de bağlı olarak, müşteri hizmetlerinden tedarik zinciri yönetimine kadar birçok alanlarda kullanmaktadır. Sağlık sektöründe ise yapay zeka; karmaşık tıbbi ve sağlık hizmetleri verilerinin analizinde, insan bilişini örnek almak için makine öğrenimi algoritmaları ve yazılımlarını tanımlamak için kullanılan kapsamlı bir terim olarak karşımıza çıkıyor.

Aiforia firmasına ait algoritmalar da kısaca klinik teşhiste yapay zeka destekli patoloji görüntü analiz yazılımı olarak tanımlanabilir. Türkiye’de CE-IVD onaylı bir patoloji algoritması ilk olarak Memorial Sağlık Grubu’nda kullanılmaya başlandı. Patolojideki YZ uygulamaları ve 2025 yılı itibariyle hastalara hizmet edecek algoritmalar hakkındaki detayları, Memorial Sağlık Grubu Patoloji kurucu hekimi ve koordinatörü Prof. Dr. İlknur Türkmen aktardı.

Prof. Dr. İlknur Türkmen

Prof. Dr. İlknur Türkmen

Yapay zeka, uzman değerlendirmesine katkıda bulunuyor

Patolojik inceleme, başta kanser olmak üzere hemen tüm hastalıkların altın standart tanısı için gereklidir. Patolojik tanı mikroskop altında hücrelerin incelenmesi ile yapılmakta iken, son 20 yılda bu görüntülerin dijitalize edildiği dijital patoloji kavramı hayatımıza girmiştir. Dijitalizasyon, pek çok alanda süreçlere katkı sağladığı gibi, yapay zeka destekli görüntü analizi yazılımları ile tanı, tedavi süreçlerini yönlendirme ve YZ’nın hastalar için kullanımı için uygun ortamın oluşturulmasını sağlamaktadır. Bu tür yazılımlar, dijitalleştirilmiş patoloji örneklerini analiz etmek için derin öğrenme ve makine öğrenimi algoritmalarını kullanmakta ve patoloji uzmanlarının doku örneklerini daha hızlı ve arttırılmış doğrulukla incelemelerine yardımcı olmaktadır. Yapay zeka modelleri, hücre tespiti, sınıflandırma, sayım ve anormal dokuların belirlenmesi gibi çeşitli görevlerde destek sunabilmektedir. Bu tür yazılımlar, görüntü analizini otomatikleştirerek patologların iş yükünü hafifletmeye yardımcı olmasının ardından hata riskini de en aza indirmektedir. Ancak, bu tür yazılımlar tek başına tanı koymaktan öte patoloji uzmanının değerlendirmesini tamamlayıcı nitelikte kullanılmaktadır.

Daha doğru ve daha kısa zamanda teşhis imkanı sağlıyor

Aiforia yazılımları, özellikle dijital patoloji ve yapay zeka tabanlı görüntü analizi alanında önemli yenilikler sunan yazılım desteği olarak günümüzde kullanıma sunuldu. Bu yazılım, çeşitli hastalıkların teşhisinde ve araştırılmasında yardımcı olabilmeyi amaçlamaktadır. Genel olarak şu alanlarda etkili olabilir:

  • Kanser Tanısı: Aiforia, özellikle meme, prostat, akciğer ve deri kanserleri gibi çeşitli kanser türlerinin tanısında patoloji uzmanlarına yardımcı olur. Yapay zeka, anormal hücresel yapıları ve potansiyel tümör odaklarını tespit eder. 
  • Nörolojik Hastalıklar: Alzheimer hastalığı gibi çeşitli nörodejeneratif hastalıkların analizinde kullanılabilir. Beyin dokusundaki yapısal değişiklikleri incelemek için yararlı olabilir.
  • Böbrek Hastalıkları: Glomerülonefrit ve diğer böbrek rahatsızlıklarının teşhisinde doku analizi yapabilir.
  • Enfeksiyon Hastalıkları: Bakteriyel veya viral enfeksiyonların sonucu olan patolojik değişikliklerin incelenmesine yardımcı olabilir. 
  • Karaciğer Hastalıklar: Karaciğer fibrozisi veya siroz gibi durumların tanısında etkili olabilir.

Patoloji alanında CE-IVD onaylı yazılım algoritması olan Aiforia algoritmalarının güçlü yanı, büyük miktarda veriyi hızlı ve tutarlı bir şekilde analiz ederek patoloji uzmanlarının daha doğru ve daha kısa zamanda teşhis koymasına yardımcı olmaktır.

Yapay zekanın bir diğer avantajı; kullanım alanındaki çeşitlilik

Bu yazılım desteğinin güçlü yanı, büyük miktarda veriyi hızlı ve tutarlı bir şekilde analiz ederek patoloji uzmanlarının daha doğru ve zamanında teşhis koymasına yardımcı olmasıdır. Patoloji alanındaki dijitalizasyon, YZ yazılımlarının kullanımına olanak sağlamakta ve patoloji alanında oldukça önemli bir yenilik sunmaktadır. Bu teknoloji ve yazılımların kullanım alanları şunlardır:

  • Uzak Erişim ve Paylaşım Kolaylığı: Dijital olarak taranan görüntülere dünyanın herhangi bir yerinden erişilebilir ve bu görüntüler kolayca paylaşılabilir. Bu, uzaktan çalışma ve ikinci görüşlerin alınmasını kolaylaştırır. Ekspertiz sahibi patologların hastalar için çalışabilmesine imkan sağlar. 
  • Hız ve Verimlilik: Yapay zeka algoritmaları, görsel verilerin analizini hızlandırabilir ve patoloji uzmanlarının tanı koyma süreçlerini hızlandırarak daha verimli çalışmalarına olanak tanır. Böylelikle tekrarlayan işlerle vakit kaybetmek yerine, hastalara daha komplike süreçlerde fayda sağlayabilirler.
  • Hassasiyet ve Doğruluk: Otomatik analiz ve yapay zeka destekli algoritmalar sayesinde, doku örneklerinin incelenmesinde insan hatalarını minimize eder ve daha doğru sonuçlar elde edilmesini sağlar.
  • Büyük Veri Analizi: Bu tür yazılımlar büyük ölçekli patoloji verilerini hızlı bir şekilde işleyebilir ve analiz edebilir. Bu da araştırmalar için geniş kapsamlı veri analizi imkanı sunar ve yeni ilaç geliştirmeleri için çok önemli bir vizyon ve ufuk sunmaktadır.
  • Öğrenme ve Gelişme: Yazılım, makine öğrenimi algoritmaları sayesinde zamanla gelişir ve daha karmaşık patolojik anormallikleri tanıyabilme kapasitesini artırır. 
  • Araştırma ve Geliştirme: Akademik kurumlar ve ilaç şirketleri, Aiforia benzeri yazılımlar üzerinde yürütülen araştırmalar sayesinde yeni tedavi yöntemleri ve ilaçlar geliştirebilir.

Yukarıda özetlendiği üzere; dijital patoloji ve bu alanda kullanılan klinik karar destek yazılımları, tıpta dijital dönüşümün önemli bir parçası olup, klinisyenlere ve araştırmacılara önemli avantajlar sunmaktadır. Bu tür yazılımlar, tıbbi araştırmalar ve klinik uygulamalarda büyük bir potansiyele sahiptir. Kişiselleştirilmiş tedavilerini geleceği büyük veri analizinden geçmektedir.

Dört yıllık bir süreçte, tam dijital iş akışı ile ülkede öncü, globalde bilinir hale gelen Memorial Sağlık Grubu Patoloji Bölümü, dijital patolojinin ana hedeflerinden biri olan yapay zeka kullanımını da hastaların yararına rutin işleyişine almıştır. 2025 yılı itibariyle prostat, meme ve akciğer kanseri hastalarında yapay zeka algoritmaları kullanılacaktır. Portföyü genişletme çalışmaları devam etmektedir.

Sofradaki şıklık Linens

Linens, yaşam alanlarına ilham veren dokunuşlar sunmaya devam ediyor. Estetik ve sadeliğin buluştuğu Linens Beady Tabak Sunum Grubu, özgün tasarımıyla sofralarda şıklığın temsilcisi oluyor.

Linens, sofraları sadece yemek alanı olmaktan çıkarıp stil sahibi bir mekana dönüştürüyor. Geleneksel ve modern tasarım anlayışını harmanlayan Linens Beady Tabak Sunum Grubu, incelikle işlenmiş detaylarıyla sunumlara asalet katıyor.

Her detayı özenle hazırlanan koleksiyon, beyaz rengi üzerine ince siyah zarif kenar geçişleriyle sofralara farklı ve zamansız bir hava katıyor. Kahvaltı sofralarından akşam yemeklerine, gündelik kullanımdan özel yemek davetlerine kadar her ana uyum sağlayan ürünler, işlevselliğiyle öne çıkıyor.

Layla Puliçe ‘Ben Nası Gideyim’

Layla Puliçe, 2025 in ilk zamanlarını yepyeni teklisi ‘Ben Nası Gideyim’ ile karşılıyor.

Layla Puliçe’nin 2025’teki ilk teklisi ‘Ben Nası Gideyim’ şarkısının sözü, müziği ve düzenlemesi sanatçının kendisine ve yıllardır beraber çalıştığı kıymetli müzisyen dostu aranjör Deniz Gökhan’a ait. Şarkının duygu yüklü temasını da anlatan, samimi şehir dokusunu barındıran klibin yönetmenliğini ise Emre Abi üstlendi.

2025 yılında hiç ara vermeden yazdığı şarkılarıyla ve sürpriz çalışmalarıyla dinleyicisiyle buluşmaya devam edecek olan sanatçı, yine hiç ara vermeden devam edeceği konser takvimiyle de yoğun bir yıl geçirmeyi planlıyor.

Marketlerdeki süt ve yoğurtlar gerçek mi? Nasıl anlaşılır?

Süte yapılan hilelerin laboratuvar testleriyle tespit edildiğini ifade eden uzmanlar, fakat süt ve süt ürünlerinde yapılan taklit ya da tağşişin tat, yoğunluk, renk gibi basit fiziksel testler yapılarak anlaşılabildiğini söylüyor.

Süt ve yoğurt tüketirken dikkat etmesi gereken noktalara işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Öznur Eyilcim, “Mutlaka güvenilen markaların tercih edilmesi gerekmektedir. Alınan sütün markası, etiket bilgileri ve sertifikası çok önemlidir. Süt ve yoğurtların pastörize olup olmadığı da önemlidir. Pastörize edilmemiş sütler sağlık riski oluşturabilmektedir.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisinden Dr. Öğr. Üyesi Öznur Eyilcim, süt ve süt ürünlerinde yapılan hileleri ve bunları anlamanın pratik yollarını anlattı.

Dr. Öğr. Üyesi Öznur Eyilcim

Dr. Öğr. Üyesi Öznur Eyilcim

Süte su katılıyor mu nasıl anlaşılır?

Süte su katılması ile süt miktarının arttırılması ve maliyet düşürülmeye çalışılmasının hem sütün besin kalitesini düşürdüğünü hem de sağlık açısından büyük sorun teşkil edebildiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Öznur Eyilcim, “Süte yapılan hileler laboratuvar testleriyle tespit edilmektedir. Fakat süt ve süt ürünlerinde yapılan taklit ya da tağşiş tat, yoğunluk, renk gibi basit fiziksel testler yapılarak da anlaşılabilir.  Doğal süt porselen bir beyazlıkta, mat ve temiz olmalıdır. Hile amacıyla su katılmış sütlerin rengi hafif mavimsidir. Yoğunluk testi yapılarak sütün saf olup olmadığı anlaşılabilir. Saf sütün yoğunluğu suyun yoğunluğundan fazladır. Bu nedenle yoğun bir kıvama sahiptir. Bir yüzey üzerinde döküldüğünde yayılma ve iz bırakmasına bakılarak süte su katılıp katılmadığı anlaşılabilir. Su katılmış sütler daha hızlı akarken; saf sütler yavaş ve iz bırakarak akmaktadır. Ayrıca saf sütün yoğunluğunun fazla olmasından kaynaklı suyun içine saf süt damlattığınızda dibe çökerken, su katılmış süt damlatılması durumunda bardaktaki su ile hemen karışır ve bulanık bir renk almasını sağlar.” dedi.

Kaymak oluşmuyorsa su katılmış olabilir

Süte su katılıp katılmadığını anlamanın en etkili yollarından birinin de kaynatarak test etmek olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Öznur Eyilcim, “Saf süt kaynatıldığında yüzeyde yoğun bir kaymak tabakası meydana getirir. Fakat su katılmış sütlerde bu durum ya az kaymak oluşmasıyla ya da kaymak oluşmamasıyla sonuçlanır. Saf sütün kendine has bir tadı mevcuttur. Süt içildiğinde sahip olduğu yoğun bir tattan ziyade daha sulu bir tat hissediliyorsa süte su katılmış demektir. Sütün karakteristik tadından yola çıkarak da su katılıp katılmadığı anlaşılabilmektedir.” diye konuştu.

 Sütlerdeki asidik reaksiyon da su var mı yok mu belli ediyor

Sütlerde asit tayininin de en önemli analizlerden biri olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Öznur Eyilcim, şöyle devam etti:

“Yeni sağılmış taze süt, ilk başta normal sağlıklı bir asidik reaksiyon gösterir, bu durum ilk asitlik veya doğal asitlik olarak adlandırılır. Ancak süt, bu asidik özelliği uzun süre koruyamaz. Sağım ve bekletme koşulları nedeniyle farklı mikroorganizmalar süte bulaşır. Bu mikroorganizmaların etkisiyle süt asidik seviyesinin yükselmesine neden olur. Asitlik testi laboratuvar koşullarında yapılabilmekle birlikte evde basit bir test ile de süt asitliği fiziksel olarak anlaşılabilir.  Süte karbonat eklenmesi durumunda sütte köpürme olması içindeki doğal asit dengesinden kaynaklıdır. Fakat su katılması durumunda seyrelmeden ve asitlik dengesinin bozulmasından kaynaklı köpürme oluşmayabilmektedir. Bu durumda süte su veya nötralize edecek başka maddelerin katılmış olma ihtimali vardır.”

Piyasada satılan süt ve yoğurtları alırken nelere dikkat etmeli?

Süt ve yoğurt tüketirken dikkat etmesi gereken noktalara işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Öznur Eyilcim, şunları kaydetti:

“-Öncelikle güvenirlilik çok önemlidir. Mutlaka güvenilen markaların tercih edilmesi gerekmektedir. Alınan sütün markası, etiket bilgileri ve sertifikası çok önemlidir.

-Ürünün taze olup olmadığını kontrol etmek için son kullanma tarihine bakılmalıdır.

-Sütün veya yoğurdun içeriğinde katkı maddesi, koruyucu veya yapay tatlandırıcı gibi istenmeyen maddelerin bulunmaması önemlidir. Eğer organik ürün aranıyorsa, sertifikalı organik ürünleri tercih edilebilir. Bu, ürünün belirli standartlara uygun olarak üretildiğini göstermektedir.

-Süt ve yoğurtların pastörize olup olmadığı da önemlidir. Pastörize edilmemiş sütler sağlık riski oluşturabilmektedir.

Ambalajın sağlamlığına dikkat edin!

-Ayrıca ürünün ambalajının zarar görmemiş ve sızdırmaz olması, taze olduğunu ve hijyenik şartlarda saklandığının da bir göstergesidir.

-Tanınmış ve güvenilir markalar genellikle kaliteyi gösterebilmektedir. Tanımadığınız markalar hakkında araştırma yaparak daha güvenli bir tercih yapılabilir.

-Sütün ve yoğurdun yağ oranı, protein içeriği ve diğer besin değerleri mutlaka kontrol edilmelidir.

-Süt ve yoğurt gibi süt ürünlerinin soğuk zincirde taşınması ve saklanması çok önemlidir. Satın alırken, ürünün soğuk tutulduğundan emin olması gerekmektedir.

-Fiyat kalite için bir kriter olmasa da çok düşük fiyatlar da ürüne hile katıldığının ve uygun olmayan koşullarda işlenmiş olabileceğini gösterebilir.”

Organik ve yerel ürünler daha güvenli mi?

Organik veya yerel işletmelerden alışveriş yapmanın, genellikle taklit veya tağşiş risklerini azaltabildiğini, ancak tamamen güvenli olduğu anlamına da gelmediğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Öznur Eyilcim, “Ne kadar sık denetimden geçerse geçsin, ürünlerin kaynağını, üreticisini ve işleme yöntemlerini dikkatle incelemek taklit ve tağşişin önüne geçebilmek için çok önemlidir. Bunun yanı sıra, yerel üreticiler bazen daha küçük ölçeklerde çalıştıkları için denetim süreçleri ve düzenlemeler büyük ölçekli üreticilere göre farklı olabilmektedir. Güvenilirlik, ürünün kaynağının, sertifikalarının ve üretim süreçlerinin yanında, tedarik edilen yerin izlediği kalite standartlarına, üretim koşullarına ve şeffaflığa da bağlıdır. Bu nedenle, organik veya yerel ürünlerden alışveriş yaparken, güvenilir sertifikaların ve etiketlerin bulunması, üreticilerin itibarı ve satış yerlerinin güvenilirliği gibi faktörlere de mutlaka dikkat edilmelidir.” şeklinde sözlerini tamamladı.