Yazılar

Hayaller “Setur’la Bi Tatile Bakar”

Koç Topluluğu şirketlerinden Setur, “Setur’la bi tatile bakar” sloganıyla hayata geçirdiği yeni reklam filmi serisiyle hayallerdeki tatilin sadece bir adım uzaklıkta olduğunu vurguluyor.

Setur, 60 yıllık tecrübesiyle güven, üstün kalite, konfor ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışıyla milyonlarca insanın hayatına dokunuyor. Turizmin, seyahatin ve ulaşımın her noktasında faaliyet gösteren Setur, eşsiz avantajları ve cazip kampanyalarıyla hayallerdeki tatile ulaşmayı kolaylaştırıyor.

Setur tüm seneye mutluluk katıyor

Erken rezervasyon avantajlarıyla, tatilcilerin planlarını önceden yaparak istedikleri destinasyonlarda fiyat avantajı kazanmalarına destek oluyor. Tüm seyahat harcamalarını kazanca dönüştüren ve biriken puanların dilediği gibi harcanabildiği sadakat programı Setur Extra ile kişiye özel fırsatlar yaratıyor. Chippin uygulaması üzerinden World Pay alışveriş kredisiyle, kredi kartı limitine takılmadan ödeme kolaylığı sunuyor, cazip taksit seçenekleriyle planlamayı daha esnek hale getiriyor.

Yurt dışını tercih eden tatil severler için ise belirli rotalarda yalnızca yüzde 25 ön ödeme ile fiyat sabitleme ve esnek ödeme planı oluşturma imkânı sunarak, seyahatlerini güvence altına almalarını sağlıyor. Setur, dönemsel olarak sunduğu World Puan kampanyaları ve özel indirimlerle tatil planlarını daha avantajlı hale getiriyor.

Sevgililer Günü’nün en romantik rotaları

Bu yıl Sevgililer Günü’nde sevdiklerinize armağan edeceğiniz en özel hediye unutulmaz bir tatil olabilir! Kalite standartlarında müşteri memnuniyetini ilk sırada bulunduran ve kurulduğu günden bu yana yüz binlerce misafiri ağırlayan Tatildukkani.com, 14 Şubat Sevgililer Günü’ne özel en romantik tatil rotalarını sıraladı. Otel, uçak, transfer dahil fiyatlarıyla Kıbrıs otelleri listede öne çıkarken, vizesiz seyahat edilebilen Mısır, Dubai, Bali, Bangkok ve Pattaya da romantik bir tatili tercih edenlerin favorileri arasında yer aldı.

 

Kıbrıs’ta Sevgililer Günü fırsatları

Vize veya pasaporta ihtiyaç duyulmadan seyahat edilebilen Kıbrıs, ünlü sanatçıların sahne aldığı lüks kategorisinde yer alan otelleriyle kusursuz bir 14 Şubat tatili sunuyor. Kıbrıs, her zevke ve bütçeye uygun seçenekler sunan canlı gece hayatıyla romantik bir tatil seçeneği olarak öne çıkıyor. 14-16 Şubat rezervasyonlarda geçerli; otel, uçak, transfer dahil kişi başı yarım pansiyon 11.999 TL, ultra her şey dahilde ise kişi başı 14.999 TL’den başlayan fiyatlar sunan Kıbrıs otelleri, bu Sevgiler Günü’nde de en çok tercih edilen lokasyonlar arasında yer alıyor.

Vizesiz seyahat edilebilen rotalarda romantik bir kaçamak

Piramitleriyle ünlü Mısır, dünyanın her noktasından çifti kendine çekiyor. Onlarca tarihi kalıntıyı barındıran ülke; Mısır Piramitleri, Keops Piramidi, Büyük Gize Sfenksi, Karnak Tapınağı ve Krallar Vadisi gibi gizemli noktalarıyla farklı bir deneyim sunuyor.

Dubai, bu Sevgililer Günü’nde de çiftler tarafından da büyük ilgi görüyor. Oldukça kolay bir şekilde vize alınan Dubai, gece hayatıyla dikkat çekiyor. Dört mevsim yazı yaşatan havasıyla soğuk kış günlerinde yaz aylarını özleyen çiftlere farklı konaklama seçenekleri sunan Dubai, yeme içme konusunda da oldukça geniş seçeneklere sahip.

Egzotik bir Sevgililer Günü yaşamak isteyenlerin adresi bu sene de Pattaya. Her yıl milyonlarca çifti ağırlayan Pattaya romantik atmosferiyle öne çıkıyor. Çiftlere unutulmaz anlar yaşatan sakin atmosferi, doğayla iç içe geçen otelleri ve dünyaca ünlü mercan adası gibi güzellikleriyle Pattaya romantik çiftlerin tercihleri arasında bulunuyor.

Tayland’ın başkenti Bangkok, tropikal iklimi, muson yağmurları ve dünyaca ünlü müzeleriyle çiftlerin favori lokasyonları arasında yer alıyor. Thai mutfağının sunduğu geniş deniz mahsulleri seçenekleri ve birbirinden farklı mutfaklara sahip restoranlarıyla Bangkok, sokak lezzetleriyle de öne çıkıyor.

Huzurlu atmosfere sahip doğayla bütünleşmiş otelleriyle Bali, yıl boyunca çiftlerin en çok konakladığı noktaların başında geliyor. Otantik lezzetlerin tadılabileceği konaklama tesisleri, geleneksel mimariye sahip otelleri ve baş döndüren doğasıyla Bali, Sevgililer Günü’nde romantik bir tatile kapılarını açıyor.

Romantik bir Sevgililer Günü

Hilton Istanbul Maslak, Sevgililer Günü’nde çiftleri aşk dolu bir kutlamaya davet ediyor.

Yılın bu en romantik günü için kahvaltı ve Sevgililer Günü yemeğinin dahil olduğu çok özel konaklama paketleri sunan otel, misafirlerine aşk, lezzet ve konaklamanın bir arada olduğu ayrıcalıklı bir deneyim yaşatıyor. Şehrin En İyi Otel Restoranı ödülüne sahip Zaxi Restoran’ın birbirinden özel lezzetleri ve canlı müzik eşliğinde unutulmaz bir 14 Şubat geçirecek olan sevgilileri, ayrıca Ocean Club Fitness&Spa’da yüzde 30 indirim avantajı bekliyor.

Aşk ve lezzet dolu bir akşam

Hilton Istanbul Maslak’ta kahvaltı ve Sevgililer Günü yemeğinin dahil olduğu konaklama teklifinde, 1 gece ve 2 gece olmak üzere iki ayrı konaklama paketi alternatifi yer alıyor. 14 Şubat gecesinde Zaxi’nin muhteşem atmosferinde birbirinden lezzetli tatlarla hazırlanan set menü ve canlı müzik, çiftlerin keyifli sohbetlerine eşlik ediyor.

 Spa’da yüzde 30 indirim

Hilton Istanbul Maslak, Sevgililer Günü’nde konaklayan çiftlere özel Ocean Club Fitness&Spa’da masajda yüzde 30 indirim avantajı sunuyor. Bugüne özel fiyatlarla sunulan masaj deneyiminin yanı sıra dileyen misafirler kapalı yüzme havuzu, sauna ve buhar odasından yararlanarak, günün keyfini dilediğince çıkarabiliyor

İletişim: 0212 305 1000

E- Mailmaslak.info@hilton.com

Adres: Maslak Mahallesi, Büyükdere Caddesi No:233 Sarıyer İstanbul

Sevgililer Günü’nünde ağızları Vakko L’Atelier’i tatlandırın

Vakko L’Atelier, Sevgililer Günü’ne özel olarak hazırladığı lezzetleri ile aşka tat katmaya davet ediyor.

Bu yılın en dikkat çeken tatlıları arasında, tarifinde aşk olan La Rose pastası yumuşacık madeleine kek üzerinde çilekli mus, taze çilek kompostosu ve çarkıfelek meyvesi içeriyor. La Rose duyulara hitap eden benzersiz bir lezzet deneyimi sunuyor.

Eşsiz Vakko Çikolatası ile yumuşacık marshmallow’un buluşmasıyla hazırlanan Nounours Chocolat, ve göz kamaştıran kıpkırmızı Vakko Çikolatası ile yumuşacık marshmallow’u bir araya getiren Nounours Rouge Love ise aşkı anlatmanın en tatlı yolu olarak öne çıkıyor.

Vakko Patisserie’nin uzmanlığı ile üretilen Love Macaron, çikolata ve vanilyanın muhteşem birlikteliği ile hazırlanan Love Cake Chocolate her tadımda büyülü bir lezzet yolculuğu vaat ediyor. Love Cake Strawberry ise çilekli mus ve taze çilek kompostosu ile çarkıfelek meyvesinin en yoğun halini sunarak lezzet şöleni yaşatıyor.

Bu eşsiz patisserie ürünlerine ek olarak Vakko L’Atelier, Sevgililer Günü’ne özel çikolataları ile de dikkat çekiyor. İçinde sütlü draje, bitter draje, mini kalp pralin ve karamelli truffle’dan oluşan sürprizlerle dolu, sütlü Vakko çikolatası lezzetiyle hazırlanan büyük 3D Büyük Kalp Çikolata, ve ahududunun meyvemsi ekşiliği ile bitter çikolatalı ganajın zengin aromasını buluşturan Vakko Praline Kalp Çikolata, duyguları en tatlı şekilde ifade etmek isteyenlere eşsiz bir seçenek sunuyor.
Bilgi: 0546 400 40 40

Four Seasons Hotel Bosphorus’da lezzetli saatler

Four Seasons Hotel Bosphorus, geleneksel Türk kahvaltısından, happy hour’a, tapas çeşitlerinden, müzikli saatlere dek keyifli içerikler misafirlerle buluşuyor.

Four Seasons Hotel Bosphorus

Geleneksel Türk kahvaltısı

Otel, Türk mutfağının zengin kahvaltı çeşitleri sunuluyor. Bu özel deneyim, aile ve arkadaşlarla unutulmaz anılar biriktirmek için ideal bir fırsat sunuyor. 10:30 ile 12:30 arasında Yalı’da sunulan taze ve organik ürünlerle hazırlanan kahvaltı, güne mükemmel bir başlangıç yapmak isteyenleri bekliyor. Kişi başı fiyat:1.850 TL

Four Seasons Hotel Bosphorus

Üçlü istiridye tabağı

Her gün 17:00-19:00 saatlerinde, taze istiridyelerle hazırlanan ‘Happy Hour’, bu özel lezzeti sevenleri bekliyor. İstiridyeler, ferahlatıcı köpüklü içeceklerle eşleşerek keyifli bir akşamüstü yaşatıyor. Üçlü istiridye tabağı özel fiyatıyla 1.200 TL olarak misafirlerle buluşuyor.

Four Seasons Hotel Bosphorus

Yalı Lounge & Sip Bar

Yalı Lounge & Sip Bar’da özel bir deneyim misafirlerle buluşuyor. 1 Mart’a kadar her gün 16:00 – 18:00 saatleri arasında, bu keyifli ‘aperitivo’ saatlerinde, özenle hazırlanan özel içecekler ve zarif tapas tabaklarıyla Boğaz’a karşı lezzet dolu bir akşamüstü yaşanıyor.

Four Seasons Hotel Bosphorus

AQUA

Her cuma akşamı, Aslı Güral’ın piyano performansıyla AQUA’da unutulmaz bir atmosfer misafirleri karşılıyor. Zarif notaların büyüsünde, Boğaz manzarasına karşı keyifli bir akşam yemeği deneyimi yaşanıyor.

Bilgi: 0212 381 40 00

Four Seasons Hotel Bosphorus

 

Tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve kanser riskini de artırıyor!

Kadınlarda görülen en yaygın hormonal bozukluklardan biri olan Polikistik Over Sendromu (PCOS) dünya genelinde üreme çağındaki kadınların yüzde 6-10’unda, ülkemizde de her 7 kadından 1’inde gelişmesine rağmen çoğu zaman fark edilmiyor. Bunun nedeni ise sendromun bazı kadınlarda hafif veya tek bir belirtiyle seyretmesi nedeniyle hekime geç başvurulması. Adet düzensizlikleri, tüylenme, kilo alımı, hatta infertilite gibi pek çok belirtiyle kendini gösterebilen bu sendrom, sadece üreme sistemini değil, genel sağlığı da etkileyebiliyor. Öyle ki tanı ve tedavide gecikilirse uzun vadede tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, rahim kanseri ile depresyon gibi oldukça ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gülfem Başol, aslında erken tanı ve doğru tedaviyle sendromun yönetilebildiğine dikkat çekerek, “Bu sendromun kesin bir tedavisi olmasa da erken tanı konulur, doğru tedavi yaklaşımı benimsenir ve gerekli yaşam tarzı değişiklikleri yapılırsa, belirtileri kontrol altına almak ve uzun vadeli sağlık risklerini önlemek mümkün. Bu nedenle eğer adet düzensizlikleri, kilo alımı, tüylenme veya hamile kalmakla ilgili sorunlardan birini bile yaşıyorsanız, kadın ve doğum uzmanına danışmaktan çekinmeyin” diyor.

Erkeklik hormonu daha fazla salgılanıyor

Yumurtalıklarda hormonal dengesizliklerin meydana gelmesiyle oluşan Polikistik Over Sendromu yumurtlama düzenini bozabiliyor. “Polikistik” ifadesi, yumurtalıklarda küçük ve içi sıvı dolu keseciklerin (kistlerin) bulunabileceğini belirtse de her hastada bu görüntü oluşmuyor. Asıl sorun hormonların düzensiz çalışması olduğu için östrojen ve progesteron dengesizleşirken, erkeklik hormonu olarak bilinen androjen normalden daha fazla salgılanabiliyor.  Bunun sonucunda hastalarda çeşitli semptomlar gelişmeye başlıyor.

Her kadında farklı belirtiler görülüyor!

Polikistik Over Sendromu her kadında farklı şekillerde ortaya çıkıyor.  Bazı hastalarda sadece adet düzensizlikleri yaşanırken, bazılarında ise kilo artışı, aşırı tüylenme ve cilt problemleri gibi daha belirgin semptomlar görülüyor.  Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gülfem Başol, sendromun en yaygın görülen belirtilerini, “Seyrek ya da düzensiz adet görmek, tüylenme (özellikle yüz, göğüs ve sırt bölgesinde), cilt problemleri (yağlı cilt, inatçı akneler, cilt koyulaşmaları), saç dökülmesi (erkek tipi saç seyrelmesi), kilo alımı ve insülin direnci (özellikle bel çevresinde belirgin kilo artışı), yumurtlama problemleri (hamile kalmada zorluk)” olarak sıralıyor. Doç. Dr. Gülfem Başol, bu belirtilerden bir veya birkaçını yaşıyor olmanın mutlaka polikistik over sendromu olduğunuz anlamına gelmediğini, ancak özellikle adet düzensizliği gibi durumlarla karşılaşıyorsanız bir uzmana danışmanızın son derece önemli olduğunu söylüyor.

Tip 2 diyabetten kalp hastalıklarına…  

Polikistik Over Sendromu sadece üreme sağlığını değil, genel sağlığı da etkileyen bir durum. Sendromun tedavi edilmediğinde yumurtlama bozuklukları nedeniyle infertiliteye yol açabildiğine dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gülfem Başol, “Ayrıca, insülin direnciyle yakından ilişkili olan sendrom kilo alımını kolaylaştırarak ilerleyen dönemde tip 2 diyabet ve kalp hastalıkları riskini artırıyor. Adet düzensizlikleri uzun vadede rahim içi dokusunun (endometrium) aşırı kalınlaşmasına ve bunun sonucunda rahim kanseri riskinin yükselmesine neden olabiliyor. Tüm bunların yanı sıra özellikle aşırı tüylenme ve kilo alımı gibi semptomlar bazı psikolojik sorunlara, örneğin özgüven eksikliğine ve depresyona yol açabiliyor” bilgisini veriyor.

Yaşam tarzı değişikliği çok önemli!

Polikistik Over Sendromu’nun kesin bir tedavisi olmasa da belirtileri kontrol altına almak ve uzun vadede gelişebilecek olan sağlık sorunlarını önlemek mümkün.  Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gülfem Başol, tedavi planının hastanın yaşına, belirtilerine ve hamilelik beklentisine bağlı olarak değiştiğini vurgulayarak,  “Tedaviye ilk olarak yaşam tarzı değişiklikleriyle başlanıyor. Sağlıklı beslenmek, rafine şeker ile karbonhidratlardan kaçınmak ve düzenli egzersiz yapmak insülin seviyelerini dengelemeye yardımcı oluyor. Özellikle kilo vermek, adet düzenini sağlamak ve yumurtlamayı desteklemek açısından büyük fayda sağlıyor” diyor. Gerekli durumlarda ilaç tedavisine de başlandığına işaret eden Doç. Dr. Gülfem Başol,  sözlerine şöyle devam ediyor: “Doğum kontrol hapları androjen seviyelerini düşürmek ve adet düzenini sağlamak için kullanılıyor. İnsülin direncini düşüren ilaçlar, özellikle kilo verme sürecini desteklemek için tercih ediliyor. Anne olmak isteyen kadınlar için yumurtlamayı destekleyen ilaçlar öneriliyor”

Genç sanatçı Halis Efe Saral eserleri ile CerModern’de

Sanatta 15’inci yılını kutlayan CerModern, çağdaş sanatın güçlü anlatılarından birini genç sanatçı Halis Efe Saral’ın “Toska” sergisiyle izleyicilere sunuyor. Saral, insan ruhunun derin çalkantılarını, yalnızlık ve kimlik arayışlarını, zamanın silinmez izlerini sanatsal bir dilde ifade ediyor.

İzleyiciyi yüzeyin ötesine bakmaya davet eden “Toska”, CerModern’de kapılarını açıyor. Sergide her figür, belirsizlikle şekillenen bir dünyada insanın kendini tanıma, geçmişle hesaplaşma ve geleceğe dair duyduğu kaygılarla yüzleşme sürecini yansıtıyor. Saral’ın eserlerinde figürler, yalnızca biçimsel öğeler değil; aynı zamanda insan varoluşunun derinliklerine uzanan bir keşif yolculuğunun parçaları…

Sergi, 23 Şubat tarihine kadar pazartesi hariç haftanın her günü görülebilecek.

Bingo, Özgü Namal ile ikinci reklam filmi

Bingo’nun, oyuncu Özgü Namal iş birliğindeki ikinci reklam filmi yayınlandı. Yenilenen Bingo Konsantre Soft ürün ailesi için kamera karşısına gelen Özgü Namal, masalsı karakteriyle izleyicileri şaşırtmayı başarıyor. Oyuncu, reklam filminde doğanın armağanı olan lilyum kokusunun çamaşırlarda bıraktığı eşsiz koku ve yumuşaklığı fantastik bir dünya içerisinde anlatıyor.

Bingo Konsantre Soft’un beyaz lilyumlarla bezeli olan büyüleyici dünyasında ekranlara gelen Özgü Namal, izleyicileri adeta görsel bir şölenle buluşturuyor. Reklam filminde, çamaşırlar sihirli bir dokunuşla lilyum çiçeklerine dönüşürken, ürünün çamaşırlarda bıraktığı yumuşaklık ve kalıcı koku izleyicilere aktarılıyor. Yeni kokularıyla ürün gamını genişleten Bingo’nun PRO ZYM teknolojisi ile geliştirildiği yumuşatıcı ailesi, çamaşırların dokusunu, rengini ve şeklini korurken, parfüm kapsülleriyle uzun süre kalıcı koku sağlıyor.

Künye:

Reklamveren: Bingo

Reklamveren Yetkilileri: Nazlı Malatyalı, Gülser Golbazi Karlı, Melissa Bal Ayseli, Buket Uluarabacı Kotevoğlu, Berna Başaran, Esra Bahadır, Feride Ünal, Yiğit Gülan, Ece Özkapitan

Reklamveren Prodüktör: Balca Enşenol, Miraç Bilgiç

Reklamveren İletişim Ekibi: Çağlayan Kent Ergönül, Gülben Ordulu Kambay, Sahra Bilgin, Kübra Dalman

Reklam Ajansı: TBWA\Istanbul

CCO: İlkay Gürpınar

ECD: Volkan Karakaşoğlu

Grup Kreatif Direktörü: Mesut Koçarslan

Kreatif Direktör: Serdar Güngör

Kreatif Grup Başkanı: Sungun Çalışkan

Yaratıcı Ekip: Osmanalp Denizler, Utku Gümüş, Nazlı Özersoy, Hasan Irmak

Genel Müdür: Tuğyan Çelik

Genel Müdür Yardımcısı/İş Geliştirme Direktörü: Ömer Üstündağ

Marka Ekibi: Gamze Kaplan, Bilgesu Ergin, Aleyna Karaağa

CSO: Toygun Yılmazer

Stratejik Planlama Ekibi: Arda Sesli, Yunuscan Hısımcıl

Ajans Prodüktörü: Nilay Meltem Cigit, Mert Adabaş, Dilara Yılmaz

Optimizasyon Ekibi: Neslihan Gücüm, Gözde Bilir

Yönetmen: Senem Bay

Müzik Yapım: Onur Cumalıoğlu

Prodüksiyon Şirketi: Organic Film

Kullanılan Mecralar: TVC, Dijital, SM

 

Prems Arts’ın marka yolculuğu Bodrum’dan başladı

Bodrum merkezli iletişim ajansı Prems Arts, 2019 yılında sektöre güçlü bir giriş yaparak markalar için yenilikçi çözümler üretmeye başladı. Kurulduğu günden bu yana stratejik iletişim, halkla ilişkiler ve etkinlik yönetimi alanlarında önemli projelere imza atan ve pek çok global markaya hizmet veren ajans, 5. yılını kutlarken global arenada da etkisini artırıyor. Türkiye’deki başarısını uluslararası platformlara taşıyan Prems Arts, Avrupa başta olmak üzere İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde halkla ilişkiler hizmetleri sunarak müşteri portföyünü genişletiyor. Aynı zamanda büyüyen influencer ağıyla da markalara 360 derece entegre iletişim desteği sağlıyor.

Şirketin büyüme hedefleri kapsamında İstanbul ve Antalya ofisleri için çalışmalar hızla devam ediyor. Prems Arts, bu yeni lokasyonlarıyla Türkiye’nin en dinamik iş ve turizm merkezlerinde hizmet ağını genişleterek, daha fazla marka ve projeye dokunmayı hedefliyor.

Rally Bodrum, Uluslararası Arenada Yankı Uyandırıyor

2020 yılında Bodrum Tanıtma Vakfı ile çalışan ve bu süreç içinde otomobil sporları organizasyonlarını Bodrum’a taşıyan Prems Arts, Rally Bodrum’un iletişim yönetimini ve etkinlik organizasyonunu üstlenerek yarışın her yıl daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. 5. kez düzenlenecek olan Rally Bodrum, bu yıl 11 farklı ülkede televizyon kanallarında yayınlanacak ve böylece Bodrum’un tanıtımına küresel ölçekte katkı sağlayacak.

Ajansın kurucu ortaklarından Akın Gürbulak, organizasyonların başarısının güçlü bir iletişim stratejisiyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “İlk yılında ‘En İyi Spor Etkinliği’ dalında Ace of M.I.C.E. jüri özel ödülüne layık görülen Rally Bodrum, her geçen yıl daha da büyüyor. Bizim için sadece bir organizasyon değil, aynı zamanda Bodrum’un uluslararası spor ve turizm sahnesinde daha güçlü bir marka haline gelmesi için önemli bir adım. Hedefimiz, Rally Bodrum’u ve diğer projelerimizi prestijli global ödüllerle taçlandırmak.”

Prems Arts’ın Medya Direktörü Ayça Öztürk ise markaların iletişim stratejilerine bütünleşik bir bakış açısıyla yaklaştıklarını belirterek şu açıklamada bulundu: “İletişim artık sadece geleneksel PR yöntemlerinden ibaret değil; dijital dönüşüm, influencer iş birlikleri ve kesintisiz etkileşim gerektiriyor. Biz de markalarımız için tüm bu dinamikleri bir araya getirerek etkili ve sürdürülebilir bir iletişim stratejisi oluşturuyoruz. Prems Arts olarak, iş ortaklarımıza sadece yerel pazarda değil, küresel ölçekte de rekabet avantajı kazandırmayı hedefliyoruz.”

5.yılını kutlayan Prems Arts, yeni ofisleri ve büyüyen hizmet ağıyla, önümüzdeki dönemde en yenilikçi iletişim ajanslarından biri olma yolunda ilerlemeye devam ediyor.

Bilgi: ayca@premsarts.com

Tel: 05336463392

Hamilellik ve sonrası nasıl beslenilmeli?

Modern çağda teknoloji ve bilişimdeki baş döndürücü gelişmeler, anne babaları çocuklarının zeka seviyesini güçlendirmeye yönelik arayışlara sevk ediyor. Bu düşünceyle pek çok anne adayı, gerek hamilelik sürecinde gerekse doğum sonrası alabilecekleri önlemlere yönelik olarak doktoruna “Acaba bebeğimin zekasını geliştirmek için neler yapabilirim?” sorusunu yöneltiyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Aysimin Akçakaya Koraman “Bebeğimizin fiziksel sağlığı kadar ruhsal ve zihinsel sağlığı da anne karnındayken desteklenmeye başlayan ve ömür boyu devam eden bir sürecin önemli parçalarıdır. Yaşam alışkanlıklarınızda yapacağınız bazı yeniliklerle mümkünse hamilelik öncesinde, değilse de hamilelik süreci ve doğum sonrası hem onların fiziksel ve ruhsal sağlıklarına hem de beyin sağlığına çok önemli desteklerde bulunabilirsiniz” diyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Aysimin Akçakaya Koraman bebeklerde beyin gelişimini desteklemek amacıyla alınması gereken önlemleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Dr. Aysimin Akçakaya Koraman

Dr. Aysimin Akçakaya Koraman

HAMİLELİK ÖNCESİ NELER YAPMALI?

  • Kadın Hastalıkları ve Doğum ile Dahiliye hekimine başvurup gerekli testleri yaptırmalı, vitamin eksiklikleriniz varsa tedavisine başlamalı, eksik aşılarınızı tamamlamalısınız.
  • Kronik hastalığınız ve sürekli kullanmanız gereken ilacınız varsa, takip eden hekim ile görüşüp bu hastalıkla ilgili hamilelikte alınması gereken önlemleri konuşmalı, tedavi planlamasını birlikte yapmalısınız.
  • Ağız ve diş sağlığınız için kontrollerinizi yaptırmalı, gerekirse mutlaka hamilelik öncesinde tedavi olmalısınız.
  • Koraman “Planlı bir hamilelik ise; folik asit desteğine planlanan dönemden 3 ay öncesinde başlamalı, planlı olmamışsa da en kısa sürede doktorunuza danışarak folik asit takviyesi almalısınız” diyor.
  • Sigara, alkol vb zararlı maddelerden mutlaka kaçınmalısınız.
  • Kafeini kısıtlamalı, iyi yıkanmamış meyve ve sebzeden ve çiğ ya da iyi pişmemiş et ürünlerinden mutlaka uzak durmalısınız.

HAMİLELİK SÜRECİNDE NELER YAPMALI?

  • Dengeli ve sağlıklı beslenme anne adayı ve bebek için son derece önemlidir. Bu nedenle abur-cuburdan uzak durmalı, sağlıklı beslenmeye özen göstermelisiniz.
  • Koraman “Omega-3 desteği özellikle son yıllarda yapılan birçok çalışmada ciddi anlamda ön plana çıkıyor. Hem hamilelik sürecinde anne beslenmesinde, hem de doğum sonrası bebek beslenmesine başlanan 6. aydan itibaren; Omega 3 kaynakları olan balıklara (sardalya, hamsi, somon, uskumru vb.) ceviz ve fındık gibi kuruyemişlere ve kırmızı et, yumurta gibi ürünlere mutlaka diyetinizde yer vermelisiniz. Omega 3 (DHA ve EPA) kaynaklarının beslenmede olmadığı veya kısıtlı olduğu durumlarda hekim kontrolünde mutlaka takviye destek olarak alınması önerilmektedir” diyor.
  • Bebeğinizle henüz anne karnındayken konuşmanız, ona sevginizi hissettirmeniz, sakin ve huzurlu hissedeceği müzikler dinletmeniz, bebeğinizin beyninde sinir uyarıları yaparak ciddi anlamda gelişmesini sağlayacaktır. Ayrıca sizin stresinizi azalttığı için de genel anlamda hem size hem de bebeğinizin sağlığına olumlu etki yapacaktır. Bu nedenle mutlaka bu davranışları alışkanlık haline getirin.
  • Bebeğin anne karnında özellikle hareketliliğinin arttığı durumlar (duş almak, yürüyüş yapmak, sesli kitap okumak vb) onun aslında size vermek istediği bir sinyaldir ve bunları dikkate alıp mutlaka bu aktiviteleri tekrarlayın. Fiziksel aktiviteyi ise kendinizi zorlamadan günlük rutininiz arasına katın.

DOĞUM SONRASI NELER YAPMALI?

Bebeğiniz doğdu ve artık dış dünyada birliktesiniz. Peki şimdi onun beynini beslemek için neler yapabilirsiniz? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Aysimin Akçakaya Koraman “Ebeveyn olmayı bir bilim değil, sanat olarak ele almak gerekir. Bebeğimiz de mutlak doğruların ya da yanlışların olmadığı bir düzende; bireyler, sosyal çevre ve çeşitli materyallerin harmanlanması ile ortaya çıkarılan tek ve kendine özel bir sanat eseridir. Her sanatçı kendi eserini en güzel şekilde yapmak için uğraşsa da, hepimiz kusurlarımız ve farklılıklarımız ile değerli ve özgünüz” diyor. Hem ebeveynlerin hem de bebeğin zihninin güzelliklerle dolu olması gerektiğini vurgulayan Dr. Koraman, beyin gelişimi için doğum sonrasına yönelik önerilerini şöyle sıralıyor;

  • Doğum anından itibaren başlanan ten tene temas, bebeğin hem anne ve babası ile olan bağlarını güçlendirir hem de beynindeki sinir hücrelerinin bağlantılarını olumlu yönde geliştirir. Bu nedenle ona şefkatle dokunun ve kucaklayın.
  • Her fırsatta bebeğinizle konuşmak, onu sürekli yeni kelimelerle tanıştırmak, günlük hayatınızda size çok basit ve önemsiz gelen hareketleri bile ona anlatmak ve mümkün olduğunca bunları sık tekrarlamak bebeğinizin beyin gelişimi için son derece önemlidir.
  • Koraman “Bebeğimizle tıpkı tenis oynuyor gibi tepkilerine benzer bir tepki ile cevap vermek ve sıramızı beklemek gerekir. Örneğin; size bakıp gülümsediğinde gülmek, agu gibi sesleri çıkardığında benzer seslerle karşılık vermek, parmaklarıyla bir yeri gösterdiğinde aynı şekilde dönüp bakıp parmağımızla orayı işaret etmek gibi basit ancak etkili iletişimde olmak beyinsel gelişimi açısından da çok değerlidir” diyor.
  • Bebeğiniz üzgün, mutsuz ya da huysuz olduğunda mutlaka en kısa sürede onun ihtiyaçlarına cevap vermeniz, kucaklayıp sarılmanız, kendini güvende hissetmesini sağlamanız kaygı düzeyinin azalmasına ve hem aranızdaki bağın hem de beyin sağlığının güçlenmesine yardımcı olur.
  • Bebeğinizle mutlaka oyunlar oynayın. Yaşına ve sevdiği oyunlara uygun oyuncaklar seçerek ilgisini çekmeye özen gösterin. Bu bazen bezden yapılmış bir hayvan bazen bir kitap bazen de çok basit bir tahta kaşık olabilir. Önemli olan materyal değil, onunla ne kadar ilgiyle ve keyifle oynadığınızdır. Yaşına uygun oyunlar oynamanız beyin gelişimi açısından büyük fayda sağlıyor.
  • Mutlaka erken dönemde kitap alışkanlığı edinmesi için çabalayın ve hatta mümkünse salon gibi en çok vakit geçirilen yerlerde sürekli kitaplarla haşır neşir olabileceği bir kitaplık bulundurun. Ona sıcak ve sevimli bir ton ve vurguyla kitaplar okuyun.
  • Koraman “Birlikte gezmek, yeni yerler keşfetmek ve bol bol dışarıda zaman geçirip sosyalleşmek de hiç kuşkusuz bebeğinizin gelişimine çok önemli bir destektir” diyor.