Yazılar

Sakıp Sabancı, ölümünün 20 yılında özel bir tören ile anılacak

Sakıp Sabancı, ölümünün 20 yılında özel bir tören ile anılacak

Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı Merhum Sakıp Sabancı, aramızdan ayrılışının 20’nci yılında özel bir törenle anılacak.

30 Nisan, Salı günü gerçekleşecek olan “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri ve 20’nci Yıl Anma Töreni” kapsamında önde gelen bilim insanlarının katılımıyla “Sakıp Sabancı’nın Vizyonu: Küreselleşen Dünyamızda Geleceğe Yol Alırken Trendler, Riskler ve Fırsatlar” temalı bir panel düzenlenecek.

Anma töreni, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın konuşmasıyla başlayacak.

Panelin konuşmacıları arasında Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri Jüri Özel Ödülü kazananları London School of Economics and Political Sciences Ekonomi ve Yönetim Profesörü Lord Nicholas Stern, University College London Davranışsal Değişim Merkezi Direktörü Susan Michie ve Princeton Üniversitesi L.S. Rockefeller İnsani Değerler Profesörü Philip Pettit yer alacak.

Nasıl Derler Bilirsin “Manzara”

Nasıl Derler Bilirsin “Manzara”

Alternatif müziğin sevilen gruplarından Nasıl Derler Bilirsin, yeni şarkısı ‘Manzara’yı müzikseverlerle buluştu.

Sony Music etiketiyle yayınlanacak şarkının söz ve bestesi Alper Altıntaş’a ait. Aranjede Okan Coşkun’un yer aldığı şarkı, etkileyici sözleri ve duygusal melodisiyle dinleyicileri romantik bir serüvene çıkarıyor. Şarkının en dikkat çeken kısmı ise şu sözlerle karşımıza çıkıyor: ‘Sen en güzel çiçeklere manzarasın.” Dinleyiciye hikaye anlatmayı seven ve dinleyeni hikayenin kahramanı yapmaktan da geri kalmayan Nasıl Derler Bilirsin’in yeni şarkısı “Manzara”, videosuyla birlikte tüm dijital platformlarda yerini aldı.

Fettah Can “Kimse Olmadı”

Fettah Can “Kimse Olmadı”

Fettah Can, Türkiye’nin en önemli söz ve müzik yazarlarının şarkılarından oluşan yeni albümünden sürpriz şarkılar yayınlamaya devam ediyor.

Yorumculuğu kadar söz yazarı ve besteci kimliğiyle de gönüllerde taht kuran sanatçının yeni albümünün müjdecisi ve üçüncü teklisi olan “Kimse Olmadı” isimli şarkı Sony Music Türkiye etiketiyle yayımlanıyor.

Sözü ve müziği Cansu Kurtcu’ya ait olan ve albümdeki tek yeni şarkı olma özelliğini de taşıyan çalışmanın düzenlemesi ise Ara Akan’a ait.

Kozmetik Kısa Film Yarışması heyecanı başladı

Kozmetik Kısa Film Yarışması heyecanı başladı

Laber Kimya Organik Kozmetik A.Ş’nin “ Sürdürülebilir Kozmetik” ana teması ile düzenlediği 4. Kozmetik Kısa Film Yarışması’nın başvuruları basın lansmanı ile başladı.

Laber Kimya’nın İzmir, Torbalı’daki fabrikasında düzenlenen tanıtım toplantısında, etnokozmetik kültür politikası anlatılarak yarışma ile ilgili bilgiler aktarıldı.

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Kozmetik Kısa Film Yarışması’nda birinciliğe 50.000, ikinciliğe 30.000 ve üçüncülüğe 20.000₺ ile birlikte Iva Natura kişisel bakım ürünleri paketi de verilecek. Değerlendirmesinin; temaya uygunluk, özgünlük, yönetmenlik, duygusal etki, prodüksiyon performansı, ses ve müzik kullanımı ve görüntü yönetmeliği başlıklarında yapılacak Kısa Film Yarışmasının başvuruları ise 1 Ekim 2024 tarihine kadar devam edecek.

  1. Kozmetik Kısa Film Yarışmasına son katılım tarihi ise 1 Ekim 2024 olarak açıklandı.

Laber Kimya YKB Levent Kahrıman yaptığı lansman konuşmasında “Ülkemizde çok fazla aromatik bitki var. Bunlar binlerce yıldır beslenme, bakım hatta giyinme ve barınma için kullanılmış. Bu süreci araştıran bir bilim dalı var. Hangi zamanda hangi bitkiler ne amaçla kullanıldığına dair.  Etno Botanik. Bizler de kozmetik ürünlerimizde bu bitkileri nasıl ve ne amaçla kullanabiliriz diye düşündük ve Anadolu’da nasıl kullanıldığına dair çok fazlaca kaynak araştırdık. Bu da bizi Etno Kozmetik kavramına ulaştırdı. İnsan topluluklarının güzellikle olan tüm ilişkisi olarak tanımlayabiliriz bu kavramı. Hatta şu anda akademik çalışmaları da yapılan bir terim olarak karşımıza çıkıyor. Bizde Laber Kimya olarak bu yıl dördüncüsünü düzenlediğimiz Kozmetik Film Yarışması ile kozmetik endüstrisi ile sanatın iyileştirici gücünü bir araya getirmek istedik. Üzerine bastığımız çiçeklerin, bitkilerin yüzyıllardır bizlere nasıl fayda sağladığını ve Anadolu topraklarının bitki çeşitliliğini bu film yarışması ile duyurmak ve farkındalık yaratmak istedik. Bugün dördüncüsünü düzenlediğimiz film yarışmamızın başvurularının startını vermiş bulunmaktayız. Geçmiş yıllarda çok güzel işler ortaya çıktı, bu yılki konumuzu ise Sürdürebilirlik olarak belirledik, gene çok güzel işler ortaya çıkacağına inanıyorum” dedi.

Yarışma 18 yaş üzeri herkese açık

Ekoloji, organik üretim, kozmetik ve sinema sektörlerini buluşturan yarışma 18 yaş üzeri herkese açık. Filmler kurmaca ya da belgesel türünde olması bekleniyor. Anlatım tekniğinde buluntu görüntü (remix) ve grafik öğelerle animasyon teknikleri kullanılabilecek yarışma filminde, filmlerin süresi jenerik dahil en fazla 15 dakika olarak belirlendi. Kriterler içinde katılımcıların yarışmaya en fazla 2 filmle katılabileceği ve yarışmaya başvuran filmlerin 2021 ve sonrası üretilmiş olması da bulunuyor. Yarışmaya gönderilecek filmlerin daha önce başka bir yarışmaya katılmış ya da ödül almış olması başvuruya engel olmadığı yarışmaya geniş katılım bekleniyor.

Tüm başvurular https://www.laberkimya.com/kozmetik-kisa-film-yarismasi/  internet adresinden temin edilebilecek başvuru formu ve muvafakatname ile yapılabiliyor.

Gazzeli çocuklarla ekmeklerini bölüştüler

Gazzeli çocuklarla ekmeklerini bölüştüler

Esenler Belediyesi tarafından 14’üncüsü düzenlenen Uluslararası Barış Ekmeği Festivali, bu yıl savaşın masum mağdurları, Gazzeli çocukları ağırlıyor.

Bugün gerçekleşecek Boğaz turuyla start verecek festivalde, pişirilecek ekmekler dünya liderlerine gönderilerek savaşın durdurulması istenecek ve barış mesajları verildi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Esenler Belediyesi, bu yıl Gazzeli çocukları ağırladı.Türkiye’ye gelen 10-14 yaş aralığındaki 22 çocuk, dünyanın en güzel boğazında ikramlar ve müzik eşliğinde keyifli vakit geçirecekler. 5 gün boyunca devam edecek etkinlikler kapsamında çocuklar, İstanbul’un tarihi ve kültürel yerlerini rehberler eşliğinde keşfetme fırsatı buldu.

Turizm geleceği, gençlerle masaya yatırıldı

Turizm geleceği, gençlerle masaya yatırıldı

Turizm Haftası kapsamında gerçekleştirilen “Turizm Buluşması”nda sektörün duayenleri gençlerle bir araya geldi. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda geçekleşen etkinlikte açılış konuşmasını TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya yaptı.

Bağlıkaya, “Ülkemiz 100 milyon yabancı ziyaretçi sayısını hedeflerken en büyük güvencemizi turizm alanında eğitim alan gençlerimiz oluşturuyor. Günümüzde 1,5 milyon düzeyinde olan turizm istihdamı en az iki katına çıkacak. Kariyer planlaması yapan tüm gençlerin turizmdeki bu büyümeye büyük katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ve TÜRSAB yönetimi, turizm sektörünün geleceği olan gençlerin sektördeki rolünü güçlendirmek ve genç istihdamı artırmak amacıyla, turizm eğitimi alan gençlerle buluştu.

Sektörde herkes mutlu olmalı    

“Kendisi mutlu olmayan birinin başkasını mutlu etmesi pek mümkün değildir” diyen Bağlıkaya, “Turizmciler; patronundan çalışanına kadar tüm aktörleri ile mutluysa misafirleri de mutlu olacaktır. Turizmcileri mutlu etme görevi devletin, turizm çalışanlarını mutlu etme görevi de sektöründür. Sizlere, içinde olmaktan mutlu olacağınız bir sektör adına bu mesleğe şimdiden hoş geldiniz diyorum.” şeklinde konuştu.

Bağlıkaya, turizmin oluşturduğu ekonomik hacmi ile hem istihdam yarattığına hem de yerel kalkınmaya katkı sağladığına işret etti. Turizmdeki rekabette başarılı olmanın yolunun verilen hizmetin niteliğini yükseltmekten geçtiğini ifade etti.

Turizmin Türkiye’de hem mevsimsel hem de bölgesel olarak dar bir alana sıkıştığına işaret eden Firuz Bağlıkaya, “Bir an önce kültür, yayla, gastronomi, sağlık turizmi gibi rekabette üstün olduğumuzu bildiğimiz alanlara daha fazla ağırlık vermek zorundayız” diye konuştu. TÜRSAB olarak buradan hareketle turizm sektörünü geleceğe taşımak için ‘Turizm Yüzyılı’ projesini hayata geçirdiklerini açıklayan Bağlıkaya, bu proje ile turizm sektörünü geleceğe taşımak üzere; turizmi 12 aya yaymayı, turizmin tüm ülkeye dengeli biçimde dağılmasını sağlamayı, yüksek gelirli turist oranını artırmayı hedeflediklerini kaydetti.

Tatilin daha fazlası Salamis Bay Conti Resort Hotel

Tatilin daha fazlası Salamis Bay Conti Resort Hotel

Kıbrıs’ın en gözde otelleri arasında yer alan Salamis Bay Conti Resort Hotel, 2024 yazında unutulmaz bir tatil vaat ediyor.

Su sporları, animasyonlar, canlı müzik performansları ve sahne şovları ile her anı dolu dolu bir tatil yaşatan Salamis Bay Conti Resort Hotel, her yaştan konukların beklentilerini karşılıyor.

Her şey dahil konsepti, yüksek hizmet kalitesi ve konforlu alanlarıyla konuklarına unutulmaz bir tatil yaşatan Salamis Bay Conti Resort Hotel, 2024 yazında da denize sıfır kum plajı ve havuzları ile güneşin tadını çıkarmak için mükemmel bir ortam sunuyor.

Türk ve Dünya mutfağına ek olarak Çin ve İtalyan lezzetleri ile de özel tatlar sunan Salamis Bay Conti Resort Hotel, fark yaratan menüsüyle her zevke hitap ediyor.

Hotel, mini club’taki eğlenceli etkinlikleri, çocuk parkı, yüzme havuzları ve gün boyu süren animasyonları ile çocuklara da unutamayacakları bir tatil yaşatıyor.

Nadir hastalık olan Hemofili nedir?

Nadir hastalık olan Hemofili nedir?

“Hemofili, pıhtılaşma faktörlerinin eksikliğinden dolayı kanın olması gerektiği gibi pıhtılaşamadığı nadir bir hastalıktır. Kandaki pıhtılaşma proteinlerinin azlığından kaynaklanır.” diyen Liv Hospital Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Köroğlu, tedavideki zorluklardan dolayı önlem almanın öncelik olduğunun altını çizerek hemofili hakkında bilgiler aktardı.

Prof. Dr. Mustafa Köroğlu

Prof. Dr. Mustafa Köroğlu 

Hemofili nedir?

Kanımızın içinde değişik fonksiyonlara sahip proteinler bulunur. Bunların hepsinin görevi farklı farklıdır. Bazı proteinler travma geçirdiğimizde damarlarımızdan aşırı kan kaybını engelleme özelliğine sahiptir. Bu proteinlere pıhtılaşma faktörleri adı verilir. Normal hayatta bu faktörler çalışmaz yani inaktivedir. Eğer çalışsaydı kanımız damar içinde donar, dolaşım devam etmezdi. Üstelik bir tarafta kan dolaşımı dururken vücudun diğer bölgelerinde de kanamalar başlardı. Bu yüzden bu sistemin hazır halde olup çalışmaması ve gerektiğinde kanı uygun şekilde pıhtılaştırması çok önemli. Ancak bazı bireylerde bu faktörlerde eksiklik, fazlalık ya da işlevlerinde anormallik bulunabiliyor.

Pıhtılaşma faktörleri hastalıklarının çoğu kalıtsal hastalıklar grubunda yer almaktadır. Yani vakaların çoğunda hastalık ailevi özellik gösterir ve bozuk gen taşıyan ebeveynden kalıtım yoluyla alt kuşaklara aktarılır. Hemofili, pıhtılaşma faktörlerinin eksikliğinden dolayı kanın olması gerektiği gibi pıhtılaşamadığı nadir bir hastalıktır. Kandaki pıhtılaşma proteinlerinin azlığından kaynaklanır. Normalde bir travma yaşandığında kandaki pıhtılaşma faktörleri, kanı yapışkan hale getirmek ve bir pıhtı oluşturmak için şekil değiştirerek aktive olur. Böylelikle kanama kontrol altına alınarak bir süre sonra durur.

Hemofili hastalarının kanlarında ise gereği kadar pıhtılaşma faktörü yoktur. Bu nedenle hemofili hastaları yaralandıklarında kanları olağan şekilde pıhtılaşmaz. Kesilen ve yaralanan bölgede kanamalar daha uzun sürer. Travma sonrası geç kanamalar olabilir. Küçük yaralanmalar genelde ciddi bir sorun teşkil etmez. Organ, kas veya eklemlerin görünmeyen iç kısımlarında gerçekleşen kanamalardan ise ciddi derecede endişe edilir. Planlı ve ani gelişen durumlarda gereken cerrahi operasyonlar sırasında veya sonrasında kanama komplikasyonu gelişme riski de çok yüksektir.

Kanama çeşitleri

İç kanamalar, organlara ve dokulara zarar verebileceği için hayati risk taşır. Kanın pıhtılaşma sürecini yavaşlatan hemofili hastalığı, ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Eklem içine kanamalar süreğen hale geldikçe bireyler kol ve bacaklarını düzgün hareket ettirememeye başlarlar. Gelişen eklem deformiteleri nedeni ile hasta kalıcı olarak engelli kalabilir.

Hemofili tipleri

Hemofilinin genellikle genetik olarak rastlanan bir hastalık olduğundan bahsetmiştik. Ancak hastalığın farklı tipleri ve şiddet seviyeleri vardır. Kanamanın seyri de buna göre değişkenlik göstermektedir. Kimi vakalar doğumdan itibaren ağır seyreder. Kimileri ise normal hayatlarına devam ederler ve yalnızca hayatın belli dönemlerinde kanama olabilir. Hemofili genelde X kromozomu ile ilişkili bozukluklardan ortaya çıkar. Bu nedenle iki X kromozomu taşıyan (46,XX) kadınlar hemofili taşıyıcısı olurlar ve herhangi bir hastalık belirtisi göstermezler. Taşıyıcı kadınlar çocuklarına %50 ihtimalle bu geni aktarırlar ve hastalıklı tek gen bile taşıyan erkek çocukta hemofili gelişir. Yine de nadir durumlarda örneğin hemofili hastası bir erkek ile taşıyıcı bir kadının evlenmesi neticesinde doğan kız çocuğunda da hemofili gelişebilir.

Prof. Dr. Mustafa Köroğlu

Belirtiler ve bulgular

Hastalık erkek bireylerde iyi tanımlanmıştır. Erken çocukluk evresinden başlayarak yürümeye çalışırken, oyun oynarken travmaya maruz kaldıkça hastada ağrılı – şiş eklemler, morluklar gelişmeye başlar. Kanamaların büyüklüğü faktör eksikliğinin düzeyi ile yakından ilişkilidir. Bazen dışkı ve idrarda kanamalar görülür. Burun kanaması görülebilir. Eğer hasta kadın ise adet kanamaları uzun sürebilir, hatta ciddi eksiklik durumlarında hayatı tehdit edecek kadar fazla olabilir.

Hastalığın tedavisi ve önleme

Hemofili akraba evliliğinin fazla olduğu bazı topluluklarda daha çok görülebilir. Bu gibi durumlarda genetik tanı testleri yapılması, antenatal (doğum öncesi) tetkiklerle fetüsün tanısının konulması, genetik danışmanlık verilmesi önerilmektedir. Yine de hemofili hastası bir bebek doğduğunda aileye eğitim verilmesi, çocuğa eksik olan faktörün verilmesi (faktör replasman tedavisi) gerekir.

Tedavideki zorluklar nedeniyle önlem birinci önceliktir. Replasman ancak damar yolundan ilaç enjeksiyonu ile yapılabilmektedir. Bunun haricinde yeterli faktör replasmanı alan vakalarda bile kanama ihtimali ve pıhtılaşma faktörlerine karşı bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesi ile gelişen “inhibitör” varlığı tedavideki zorluklardan bir kaçıdır.

Hastalığın doğası itibariyle hemofili vakaları multidisipliner yaklaşımla çocukluk yaş grubunda da erişkin olduklarında da kapsamlı hematoloji tanı tedavi merkezlerinde izlenir. Hastalar pediatrik hematoloji, fizik tedavi, psikiyatri hekimlerince ve çocuk gelişim uzmanlarınca tedavileri düzenlenir. Mümkünse özel sınıflarda travma ihtimalinden korunarak eğitim görürler.

Lifepark, FoodieFest’e ev sahipliği yapacak

Lifepark, FoodieFest’e ev sahipliği yapacak

Lifepark’ta 18 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleşecek olan FoodieFest’de Cem Yenel, Melis Fis, Ayhan Sicimoğlu & Latin All Stars, Buray ve Köfn sahne alacak.

Türkiye’nin dört bir yanından en sevilen sokak lezzetlerini bir araya getiren festivalde; 50’den fazla hamburger, hotdog, kokoreç, tantuni gibi sokak lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz. Ayrıca, vegan dostu ürünlerle dolu standları keşfedebilir ve lezzet dolu bir gün geçirebilirsiniz.

Foodiefest biletleri; Biletix ve Passo ‘da içerisinde 2 adet sokak lezzetinin dahil olduğu bir paket şeklinde sunuluyor.

Hatay kahvaltısı İzmir Petek Pastanesi’nde

Hatay kahvaltısı İzmir Petek Pastanesi’nde

Hatay’ın dillere destan kahvaltısı, Petek Pastanesi’nin Mavişehir ve Bayraklı şubeleri ile İzmir’de… 85 farklı kahvaltı çeşidi ile yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çeken dünyaca meşhur Hatay kahvaltısı, Petek Pastanesi aracılığı ile İzmir’e geldi.

Petek Pastanesi

SERPME KAHVALTI

Hatay’ın kırma yeşil zeytin salatası. Sele siyah zeytin. Yeşil kırma zeytin. Polifenolü yüksek soğuk sıkım zeytinyağ ile karıştırılmış zahter salatasında; sumak, şumra, fıstık, susam, çörek otu gibi 12 çeşit baharat bulunuyor. Baharatlar Petek Pastanesi’nde tek tek ve taze olarak çekilip bir araya getiriliyor. Sonbaharda dağlardan toplanan yabani kekik salamura salatası. Çökelek ve çeşitli baharatlarla hazırlanmış sürk salatası. Ceviz reçeli. Gulüten içermeyen nohut ile hazırlanan humus. Yüksek rakımda Petek için üretilen lezzetli ceviz ve Hatay’a özel, çekilmiş başbiber ile yapılmış muhammara. İzmirlilerin damak tadına uygun olması için çeşitli baharatlarla revize edilen ve domates reçeli ile servis edilen tuzlu yoğurt. Lor peynir, yeşilbiber ve Trabzon tereyağı ile hazırlanan sahanda yumurta. Petek özel suböreği de serpme kahvaltıda yer alıyor. Serpme kahvaltı iki kişilik olarak servis ediliyor.

Petek Pastanesi

PEYNİR TABAĞI

Kars kaşarı. Çörek otlu sepet peyniri. Çanakkale Ezine peyniri. İzmir bölge damağı için düşünülmüş; üç çeşit peynir ve baharat ve de Petek soğuk sıkım zeytinyağı ile karıştırılan Girit ezmesi. Petek için üretilen ceviz. Gün kurusu ve sarı olarak iki çeşit kayısı. Lolorosso yeşillik. Hindi ve dana jambon. Petek özel pişi. İki çeşit mevsim meyvesi. Domates ve salatalık peynir tabağında yer alıyor. Ekmek sepeti ise; ekşi mayalı baget, sacda pişirilmiş tam buğdaylı sac ekmeği, kayısı ve ceviz içerikli ekşi maya ekmeği, rulo kepekli Viyana ekmeği bulunuyor. Kahvaltı ile birlikte siyah çay ikram ediliyor. Artı olarak isteğe bağlı bir şekilde çifte kavrulmuş Hatay kahvesi sunuluyor.

Petek Pastanesi

SICAK KAHVALTI TABAĞI

Tek kişilik olarak servis edilen sıcak kahvaltı tabağında; bir dilim Petek su böreği, kıymalı ve biberli kaytaz, peynir kızartması, ekşi maya ekmeği üzerinde göz yumurta, ızgara sucuk, sosis, domates, biber ve patates kızartması bulunuyor. Kişi sayısına göre serpme kahvaltı yanında, sıcak kahvaltı tabağı ve tezgahtan seçilecek mayalı tabağı ile zenginleştirilebiliyor. Kastamonu’da ata tohumlarından üretilen siyez unlu poğaçalar da sunuluyor.