Bir yıl bitiyor ve yeni bir yıla merhaba diyoruz…
Bir yıl bitiyor ve yeni bir yıla merhaba diyoruz…
Yeni yıl heyecanı ülkece yaşıyoruz. Sokaklar, vitrinler rengarenk. İstanbul’un bu haline bayılıyorum. Son birkaç yıldır İstanbul’da, Avrupa’daki gibi kurulan Noel Pazarları ve mini lunaparklar bu ruhu bize yaşatıyor.
Gelelim bu ay neler yaptığıma…
Ahu Aysal “Şükür Huzurumdur”
Les Ottomans Hotel ile adı özdeşleşen ve benimde isim annem olan Ahu Aysal’ın kitap tanıtımı için Tüyap Fuarı’na gittim. Son birkaç yıldır görüşemediğim Ahu Aysal ile bu fırsatla görüşüp özlem giderdim. Hayatının belirli kesitlerine yer verdiği “Şükür Huzurumdur” kitabını imzalı hatta parfümlü kitabımı aldım. Yakında okumaya başlayıp fikirlerimi Ahu ile paylaşacağım.
Adl “Zamansız İhtişam”
Derslerin yoğunluğu nedeniyle kış sezonunda pek fazla davet ve etkinliklere katılamadım. Modaya biraz fazla ilgim ve zaafım var. Mert Aslan’ın defilesini duyunca işimi gücümü bırakıp hemen soluğu o defilede aldım. adL Night Zoom x Mert Aslan, Sonbahar/Kış 2024 “Zamansız İhtişam” koleksiyonunu, Çırağan Palace Kempinski’de gerçekleşti. Muhteşem bir organizasyondu. Kıyafetlere bayıldım. Mert Aslan ile ayaküstü kıyafetler ve moda üzerine sohbet etme şansı buldum. Moda dünyasında en sevdiğim isimler arasında yer alan Mert Aslan’dan dergi için röportaj sözünü de aldım.
İstinye Park, Balıkevi
Yıllar sonra İstinye Park’a bir arkadaşım ile buluşmaya gittim. Çocukluk anılarımda büyük bir yere sahip olan İstinye Park’a neredeyse 5-6 yıl sonra ilk defa gittim. Mağazaları dolaştıktan sonra en alt katta bulunan çarşı bölümüne gittim. Çok değişmiş ama tek değişmeyen şey Balıkevi olmuş. Çocukken yediğim lezzetler aklıma geldi. Bir masa bulup oturdum. Menü o kadar genişlemiş ki yok, yoktu. Balık çorbası, Balık köftesi ve midye tava söyledim. Lezzetler yine harikaydı. Şeflerin ellerine sağlık… Özlemişim bu lezzetleri.
Beymen 50. yıl sergisi
Beymen 50. yılını ilginç bir etkinlikle kutladı. Yoğun sınav temposu nedeniyle verilen bu davete katılamadım. Ama aklım bu sergide kaldı. Serginin son gününde fırsat bulup gittim. Türkiye’nin 500 yıllık tarihine ışık tutan sergi beni büyüledi. Lüksün ve zanaatin nesillere, kültürlere ilham veren gücünü yansıtan bu sergi farklı şehirlerde hatta yurtdışında da sergilenmeli diye düşünüyorum.
Herkese iyi yıllar diliyorum yeni yılda buluşmak üzere
