TROYA ANTİK KENTİ

TROYA ANTİK KENTİ

TROYA ANTİK KENTİ

Efsaneleri, aşk ve kahramanlık destanı ile anılan; Troya’ nın gizemli mitolojik hikayesini sizlerle paylaşmak istedik.

Troya antik kenti; Çanakkale, Tevfikiye köyü sınırları içinde bulunuyor. Şehrin Anadolu ve Avrupa yakaları olması sebebiyle, Asya kıtasında yer almaktadır. Binlerce yıllık geçmişi ile dünyada hep merak edilen çalışmalar yapılmış bir bölgedir. İlk yerleşimin M.Ö. 3000 yıllarında olduğu düşünülmektedir. Dönemi itibariyle şehir devletlerin kurulduğu dönemlerde varlığını sürdürmüştür. Şehir yangınlar, savaşlar ve deprem sebebiyle dokuz kez yeniden kurulduğu araştırmacılar tarafından ifade edilmektedir. Şehrin kurucuları ise ilk yerleşim sağlayan Dardanos kral soyundan gelenler olmuştur. Rivayete göre şehrin kuruluş efsanesi; Dardanos kraliyet ailesinden olan İlos katıldığı bir yarışmada benekli bir inek kazanır. Şehrin bilicileri İlos’ a ineği serbest bırakmasını ve ineğin ilk mola verdiği bölgede bir şehir kurmasını öğütlerler. İlos, öğüdü dinlemiş ve serbest bıraktığı ineği Hisarlık Tepesi’nde oturmuştur. Bu sebeple İlos’un burada bir şehir kurup şehre İlion adını verdiği rivayet edilir.”

Yüzyıllar sonra; Antik şehrin keşfediliş hikayesi de Homeros’ un eserleri sayesinde olmuştur. Heinrich Schliemann, adında Alman tüccar ve amatör arkeolog’ un İlyada’ yı defalarca okuması ve bölgeye yönelik merakı sonucu kişisel girişimi ile 1868 yılında ilk kazılar başlamıştır. Tabii ki bu merakının masum olmadığı biliniyor. Yaptığı kazılarda bölgeden çıkan kıymetli tarihi eserleri yurtdışına kaçırdığı anlaşılmıştır.

Troya antik kenti arkeolojik kazılardaki bulgulara göre; Çanakkale Boğazı’nın güney girişine yaklaşık 4,8 kilometre mesafedeki Hisarlık adlı bir tepeciğin üzerinde yer almaktadır.  Şehrin kuruluşu sonrası güçlü bir devlet olması sebebiyle, devasa surlara sahip iç kalesiyle nüfuzlu bir şehir olduğu bilinmektedir. Kazılarda Troya’nın bin yıllık dönemi süresince defalarca yıkılıp yeniden inşa edildiği tespit edilmiştir. Gelişmiş ve bölgesinde önemli bir şehir olarak varlık gösterirken, savaşlar veya doğal afetler ardından harabeye dönüşü kentin tarihinde yer almaktadır. Orta Çağ dönemine dek, Troya’nın inişlerle ve çıkışlarla dolu öyküsünün devam ettiği anlaşılmaktadır. Bölge dönemi itibariyle dünyaya yön veren hükümdarlar tarafından saygınlık görmüş bir merkez olmuştur. Savaş sonrası şehirden ayrılıp Roma imparatorluğunun kurulduğu topraklara giden Aeneas’ in, Roma’nın efsanevi kurucuları Romulus ve Remus’un atası olduğuna inanılmıştır. Bu sebeple Roma İmparatorlarının hep saygı duyduğu bir bölge olmuştur. Makedonya’ nın kurucusu döneminin güçlü imparatorlarından; Büyük İskender (MÖ 356-323) bölgeye duyduğu saygıdan dolayı önem vermiştir. Troya’yı yeniden eski ihtişamına getireceğine yemin edip, şehrin yeniden imarı ve vergiden muaf tutulması emrini vermiştir.

Troya Savaşı’na ait hikayelerden esinlenerek yaratılmış film vizyona girmesi ile son dönemlerde büyük ilgi görmüştür.

Bugüne gelirsek; günümüz arkeologları ve tarihçiler Homeros eserinde anlattığı savaşın gerçekten yaşanıp yaşanmadığı, zamanını ve nasıl gerçekleştiğini belirleme çabaları sürüyor. MÖ 1300 yılı civarında savaşın gerçekleştiğidir. Yıkıntılar arasında mancınık bulunması savaşın bu zamanda geçtiğine işaret etmektedir. Savaşın daha sonra, MÖ 1190 civarında gerçekleşmiş olması da ihtimaller dâhilindedir. Bu tarihe gelindiğinde Troya yeniden inşa edilmiş ama şehir, Akdeniz’deki birçok benzeri gibi saldırıya uğramış ve tarumar edilmiştir.

Kazıların 1865 yılından bu yana sürdüğü Troya’da şehrin mimarisi ve hazineleri gün yüzüne katmanlar halinde çıkmaktadır. Arkeologlar 4 bin yıldan da eski dönemde Troya’nın büyük bir refah içinde yaşadığını artık biliyorlar. Hükümdarların bıraktığı devasa hazineler arasında binlerce altın yüzüğün yanı sıra altın, gümüş, elektrum, bronz, bakır kaplar ve birçok silah bulunmaktadır.

Efsanevi şehir Troya antik kenti kazılarında bulunan eserler 2018 yılında hizmete açılan Troya Arkeloji müzesinde sergilenmektedir.

Efsanesi:

Troya’ da yaşananları MÖ 800 yılında yaşamış olan İonia’ lı (İzmir çevresi) Homeros’ un İlyada ve Odysseia eserlerinden biliyoruz. M.Ö. 1180’e tarihlenen Troya Savaşının anlatıldığı eserlerinde; Sparta Kraliçesi Helen, bir düğün nedeniyle şehre gelen eski Troya Prensi Paris’ e gönlünü kaptırır. Paris’ in babası Troya kralı iken, Zeus babasını cezalandırarak krallığı elinden almış ve Paris’ i İda dağlarında çoban yapmıştır.

Aşkın başlangıç hikayesi ise; Kral Peleus ile deniz tanrıçası Thetis’in düğünleri sırasında güzellik tanrıçası Afrodit, kraliçe Helen, Zeus’un kızı Athena ve Zeus’un eşi Hera, düğüne çağrılmayan nifak tanrıçası Eriş tarafından masalarına atılan, üzerinde “en güzele” yazılı altın elma için harekete geçmeleridir. Altın elma paylaşılamayınca kavga çıkar. Bu durum üzerine Zeus, seçimi Paris’ in yapmasını ister. Bu rekabet yüzünden masada ki kadınlar Afrodit, Athena ve Hera, Paris’ e vaatlerde bulunurlar. Paris, Helen’ i en güzel kadın olarak seçer. Evli olan Helen ile aralarında bu olaydan sonra yasak aşk başlar. İki aşık, Troya’ ya kaçarlar yani Antik Yunan’ dan, Asya’ ya kaçmışlardır. Sparta Kralı kendisini küçük düşüren bu olayı temizlemek için kardeşi Mykene kralı Agamemnon’ un başında olduğu Akha ve birleşik Antik Yunan ordusunu karşı kıyıya gönderir. Troya’yı savunmak için ise Troya Kralı Priamos’un oğlu Hektor’ un komuta ettiği, Anadolu’ dan gelen askeri birlikler ile savunma sağlanır. Helen’ i geri almak için harekete geçen ordular ile başlayan savaş on yıl sürer. Yıllarca süren savaşta, yorulurlar ve birbirlerine karşı üstünlük sağlayamazlar.

Akha ordusu, Kral Odysseus’un fikrini geçekleştirerek savaşın sonunu getirirler. Bugünde şehrin simgesi olan; devasa bir tahta bir at inşa ederler. İçerisine Odysseus ve seçkin askerler gizlenirler. Gece karanlığında tahta atı barış sembolü olarak Troya’nın kapısına bırakılır. Çekildikleri söylenen diğer askerleri taşıyan gemiler Bozcada arkasında kalan bölgeye saklanırlar. Savaş yorgunu, barış arzusunda olan Troyalılar; sessizlik üzerine karşı tarafın geri çekildiğini ve barış için tahta at bırakıldığına inanırlar.  Barış için bırakılan tahta atı surların içine alırlar. Gece yarılarına kadar barış kutlamaları içi şarap içip eğlenip sızarlar. Bu sebeple savunmasız kalan şehrin kapıları, atın içinden çıkan Akhalı savaşçıların saldırısı ile açılır. Savunmasız kalan Troya’nın surlarına yönelen Akha ordusunun saldırısı ile Troya şehri tamamen harabe haline gelir. Troya’ da taş, taş üstünde bırakılmadan yakılıp, yıkıldığı büyük felaket yaşanır. Bu son pusu içeren darbe ile Troya şehri ve Paris’in sonu gelmiş olur.

 

Paris’ in babasının elinden krallığın alınması ile ilgili sözü edilen kehanet gerçekleşir.

Zeus’ a iletilen kehanete göre, Paris’ in babasının yönettiği şehir yerle bir olacaktır. Bu yüzden krallık ellerinden alınmış ve Paris dağlara sürülmüştür. Bu savaş ile birlikte Troya kehanet edilen kaderini yaşamış olur. Savaş sırasında Zeus zaman, zaman her iki tarafı da desteklemiştir. Bu konuda kendisini en çok etkileyen eşi Hera olmuştur.

Zaferi kazanan Menelaos, eşi Helene’yi alarak Yunanistan’a doğru gemisi ile yolculuğa çıkar.

Yıllar süren savaşa neden olan kraliçe Helen’e olan iki erkeğin tutkusu neden olması sebebiyle; savaş sırasında Menelaos ve Paris düello yapmak istemişlerdir. Bu sayede savaşın uzamadan bir sonuca varması düşünülmüştür. Düello sonucunda kazananın ödülü Helen’e sahip olması ve savaşın bitişidir. Düelloyu istemeyen Zeus’ un eşi olan Afrodit’ in müdahalesi ile düello gerçekleşmez.

Homeros’un İlyada ve Odysseia epik şiir eserleri dilimize harika bir tercüme ile çevrilmiştir. Okurken elinizden bırakamayacağınız sürükleyici, etkileyici düşündürücü bir üsluba sahip eserlerdir.

Truva ören yeri milli park sınırları içerisinde yer almaktadır. Truva, dünyanın önemli medeniyetlerinden Roma imparatorluğunun başlangıç noktası olarak kabul edilmektedir. Bölgeye yaptığınız ziyarette; savaş kalıntıları ve surları incelemek geçmişin mitolojik hikayelerine keyifli bir yoluculuk yaptıracaktır. Mitolojide bahsi geçen tahta Truva Atı ise Çanakkale şehir merkezinde ziyaret edilebilmektedir.

 

Troya Müzesi ve Ören Yeri Hakkında:

Tevfikiye Köyü, Çanakkale: Telefon: 0 286 283 00 61

Ulaşım: Araç ile yolculuk da; Çanakkale – Ezine istikametine devam edilirken, Çıplak köyü istikametine devam edilmesi ile ulaşılmaktadır. Truva antik kentine şehir merkezinden kalkan dolmuşlar ile ulaşım mümkündür.  Şehir merkezine 30 km mesafededir.

Murat Söker  e-posta: neexss@gmail.com