Soğuğun ve karanlığın sembolü kışın ardından gelen bahar yenilenmenin, gençleşmenin, uçuşan elbiselerin ve açık havada geçirilen güzel zamanların müjdecisi olan bir mevsimdir. Geride bıraktığımız son iki yılı düşünürsek hepimizin sabırsızlıkla beklediği ilkbaharın bu yıl her zamankinden çok daha özel ve kıymetli olacağı kesin… Bahar, rutini yenilemek ve hayatı yeniden düzenlemek için harika bir zamandır. Bu dönem hayat bize pandeminin derbeder ettiği ruhlarımızı pamuklara sarmak, yenilenmek ve canlı hissedebilmek için iyi bir fırsat sunuyor. Bu bahar hayatlarımızda yeni bir sayfa açarken kim olduğumuzu ve hatta kim olmak istediğimizi de yeniden düşüneceğiz. Düşünürken önceliklerimizi yenilemek hiç kuşkusuz kendimizi yeniden keşfetmemize de yol açacaktır.

Bu sezon kendinizi yenilemek, hayatınızda olumlu ve canlandırıcı değişiklikler yapmak istiyorsanız size bazı önerilerim olacak.

Dağınıklığa Son!

Yaşam alanınızı inceleyin. Gözünüze çarpan her şeyi kullanıyor musunuz? Artık ihtiyacınız olmayan her şeyden kurtulun. Kurtulun derken çöpe atmayın. Örneğin iyi durumda olan giysi ve ev eşyalarınızı bir kuruluşa veya hayır kurumuna, kitaplarınızı kütüphanelere veya köy okullarına bağışlayabilirsiniz.

Olumlamasız Olmaz!

En sevdiğiniz olumlamalardan oluşan bir günlük tutmaya başlayın ve fırsat buldukça bunları okuyun. Yazmak zor geliyorsa cep telefonunuza sesli olarak kaydedin ve yine her fırsatta bu cümleleri dinleyin. Olumlamaların ruhsal ve zihinsel sağlığa pozitif etkisi bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Bu tarz cümleleri bulmakta zorlanıyorsanız sosyal medyayı kullanabilirsiniz. Özellikle Instagram ve Pinterest gibi mecraların her biri bu konuda çok iyi birer hazine.

Erteleme Engelini Yık!

Erteleme yenilenme ve hayatı yaşamanın önündeki en büyük engellerden biridir. Ertelemek demek kaybedilen zaman, kaçırılan fırsatlar demektir. İnsanların en büyük pişmanlıkları ise hep kaçırılan fırsatlar üzerinden yaşananlar olmuştur. Bu azılı düşmanı yenebilirseniz hayatın size sunacağı fırsatları çok daha verimli kullanabileceksiniz. Bu savaşta sizi zafere götürecek yol o kadar da zor değil. Bir yerden başlayın, yeter ki zor bir başlangıç olmasın. Ertelemeyi durdurmak için net düşünün ve bahaneler tuzağına düşmeyin. Bahanelerinizi fark edin ve onlara meydan okuyun. Şüphelerinizden uzaklaşın ve anlık yapacaklarınıza odaklanın.

Susuz Kalma!

Soğuk ve kuru kış mevsimi cildimizi aşırı derecede kurutur. Madem ki bu bahar çiçek açacağız tıpkı toprak sular gibi vücudunuza da ihtiyaç duyduğu nemi verin! Bol su için. Suyun depresyon ve kaygı bozukluğuyla savaşta da etkili bir silah olduğunu unutmayın. Kremlerle bedeninizi nemlendirin. Evdeki doğal ürünlerle kendi vücut kreminizi yapmanız mümkün. Bu size hem bir uğraş olacak hem de para harcamayacaksınız. Neden bir taşla iki kuş vurmayasınız?

Doğayla Bütünleş!

Yeniden doğuşun yolu öncelikli olarak doğadan geçer. Aylarca dış dünyadan bağlantımız kopuk bir şekilde yaşadık. Artık dışarı çıkmanın zamanı geldi. Doğada şahit olunacak güzelliklerin sayısı öyle çok ki… Daha fazla beklemeyin ve hemen atın kendinizi dışarıya. Temiz havayı derin derin içinize çekin. Filizlenen çimenlere özenin, açmaya başlayan çiçekleri model alın.

Beş Duyunu Kullan!

Pandemi döneminde yeterince ağır şeyler yaşadık ve sürekli olumsuzu düşündük. Bu bahar farklı bir şey yapın ve olumsuz hiçbir şey düşünmeyin. Bunun yerine, beş duyunuzu çalıştırın. Bakın, duyun, dokunun, tadın ve koklayın… Geçmişte takılıp kalmayın, geleceği kurgulamayın. Mümkün olduğunca şimdiki anda kalın. Duyularınıza odaklandığınızda hem bedensel hem de ruhsal olarak şifalandığınızı fark edeceksiniz.

Bu paylaştıklarımın her biri hayata kolaylıkla entegre edilebilecek öneriler. O yüzden şimdi hemen başlayabilirsiniz. Başlarken de kendinize şunu hatırlatmayı ihmal etmeyin: Değişim sürecinde sadece motivasyon yeterli olmaz. Değiştirdiklerinizi hayat boyu kalıcı kılmak da bir o kadar önemlidir! Bunun için ihtiyacınız olan tek şey ise “istikrar”.

Bedeninizin filizlenip yeşilleneceği, ruhunuzun rengarenk çiçekler açacağı bir ilkbahar dilerim…