

Sevgili Pause dergisi okurları
Derginin yaratıcılarından dostum Fuat Çağdaş, “Sermet’in Karnesi diye bir köşe yapsana, beğendiğini ya da hoşuna gitmeyeni özgürce yazmış ve paylaşmış olursun okurlarla” dediğinde acayip aklıma yattı.
Zira okuma alışkanlığının gitgide azaldığı günümüzde kısa notlar halinde hayata – yeme – içmeye, seyahate ve konaklamaya dair izlenimlere yer vermek cidden farklı bir tarz olacaktı.
Yani artık her ay bu sayfalarda beraberiz inşallah, sizlerin de deneyimlerine yer vereceğim elbette…
Böylece iletişimimiz ve fikir alışverişimiz çok daha yoğun olur diye düşünüyorum.
Haydi başlayalım!
Türk Hava Yolları
İç Hat Business Class ikramını yıllar sonra nihayet yeniledi amiral gemimiz.
Hatta kumaş peçetelere ve soft içecek çeşitlerine kadar!
Başlangıç olarak ızgara sebzeli rozbif, ( ki porsiyonu pekala yarısı kadar olabilir, oldukça doyurucu bir başlangıç tabağıydı ) ana yemek olarak kabaklı kılıç balığı, tatlı olarak ise trileçe ikram edildi.
Pandemi esnasında başlattıkları iç hat Business sınıfında alkollü içecek vermeme uygulamasına hala neden devam ettiğine bir anlam veremediğim THY’nin yeni mönüsü için “gayet başarılı, zengin ve leziz” diyebilirim.
Alaçatı Ot Festivali
Artık neredeyse festival yapmayan ilimiz ilçemiz yok gibi diyebilirim.
Ancak bunların arasında en popüler olanları hiç şüphesiz Adana Portakal Çiçeği Festivali ile Alaçatı Ot Festivali.
Bu sene yaşanan deprem felaketinden ardından Adana Portakal Çiçeği Festivali’nin iptal edilmesiyle ekseri aynı tarihlere denk gelen Alaçatı Ot Festivali’ne olan ilgi haliyle her zamankinden daha yoğun olarak gerçekleşti.
Yıllardır her ikisine de katılmaya gayret eden biri olarak bu tip festivallerin arkasında mutlaka bir iletişim ajansı ve organizasyon şirketi olmasından yanayım.
Aksi takdirde bütün yük Belediye Başkanı ve Belediye çalışanlarının üzerine düşüyor.
Her ne kadar Çeşme belediye başkanı sevgili Ekrem Oran ve Halkla İlişkiler Müdürü Seher Deniz her şeyi mükemmel bir şekilde hazırlanmış olsalar da özellikle konaklama ve transfer gibi konularda dezorganizasyonlar yaşanmadı değildi.
Arka planda çalışacak firmaların onların sırtındaki bu tip yükleri hafifleteceğinden eminim.
Yine de mükemmel ve içerik olarak dopdolu bir festivaldi.
Teşekkürler Ekrem Bey, Seher Hanım ve tüm Çeşme Belediyesi ekibi!
Susona Bodrum LXR Hotel & Resort’un Ödüllü Restoranı Malva
Yüzde yüz memnuniyet diye buna derim resmen!
Susona Bodrum’un lokal ve gurme lezzetlerini harmanlayan imza restoranı Malva, head chef Necmi Ağaç’ın mikro-lokal lezzet anlayışı ile tabaklarına getirdiği yepyeni yorumları müdavimleri ile buluşturduğu bir öğle yemeğine davetliydim.
Necmi şef, babaannesinden miras mutfak kültürü sayesinde tabaklarında kullandığı tüm içerikleri, yerel üreticilerden ve çiftçilerden tedarik ediyor.
Mutfağa olan ilgisini, çocukluğunda öğrendiği iki farklı kültür olan Ayvalık ve Malatya lezzetlerini içeren aile tarifleriyle fark eden Ağaç, lise eğitiminde aldığı gastronomi eğitimini, lisan eğitimi ile tamamlamış.
Farklı şehirleri gezerek o bölgelerin tatlarına ve kültürlerine aşina olan Necmi Ağaç’la sohbetimiz sırasında “Bir şef daima yenilikleri takip etmeli. Bu yüzden mutfakta değişimin her zaman beni mesleğime ilk günkü heyecanla bağlayan bir sebep olduğunu söyleyebilirim” dedi.
Çok da belli zaten.
Malva’nın yenilenen menüsünü denemenizi bu yaz Bodrum’a yolu düşenlere mutlaka tavsiye ederim.
Ortam, müzik, hizmet, sunum ve lezzetler cidden şahane.
Bu sözüm de otellere!
İşim gereği hemen her hafta sonumu bir otelde geçiriyorum desem yalan olmaz.
Bu aralar nedense çok sık karşıma çıkan birbirine adeta kutup iki şey var otellerin odalarında.
O da televizyon ve radyo!
Yani eğlence sistemi.
Kimi otel odasında Netflix, Prime, Disney Channel hatta Youtube bile olan televizyon kanallarına ve radyo kanallarına sahip donanımlı televizyonlar bulunurken, kimi odalarda doğru düzgün izlenecek ne TV kanalı ne de dinlenecek radyo yayını olmayanlar var.
Buna Türkiye’nin hatta dünyanın en lüks otel zincirlerine dahil olan oteller de dahil.
