“Dünyada gezip tadını denemek istediğim çok özel lezzetler var”
Executive Chef Aykan Karaca
“Dünyada gezip tadını denemek istediğim çok özel lezzetler var”
Pause Dergi klasiği olan Tolga Atalay ile Chef&Chef konuğu GIAN İstanbul’un Executive Chef’i Aykan Karaca oldu. Şef Ayhan Karaca ile mesleki kariyeri, beklentileri, lezzet dolu ve hoş bir sohbet ettik. Keyifle okumalar…
—Pause Dergi okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısın?
1994 yılında bir doktor babanın ve turizmci bir annenin oğlu olarak Antalya’da dünyaya geldim. 6 yaşıma kadar Antalya sokaklarında büyüdüm. Eğitimime İstanbul’da başladım. Üniversite eğitimimi Kadir Has üniversitesi de Endüstri mühendisi okuyarak tamamladım. Motosiklet tutkusu olan, meraklı, biraz hiperaktif, mutfağın kimyasına aşık bir gencim.
—-Meslekte birinci nesilmisin yoksa ailenden gelen bilgi birikim var mı?
Meslekte ilk nesilim. Ailemde hiç profesyonel mutfakla uğraşmış birisi yok. Ancak benim vizyonumu geliştiren ailem oldu. Yeni tatlara açık dil lezzeti kuvvetli bir aile tarafından yetiştirildim. Rol model olarak pek çok şefi örnek alsam da yaşamındaki zorluklara göğüs gerip inanılmaz bir kariyer çizmiş olan Grant Achatz 1 numaralı ikonumdur.
—-Kariyerini ve ilk iş tecrübeni doğru kronolojide paylaşır mısın?
Kariyerimin bütünü mutfakla başlayıp ilerlemiyor ancak; ilk adımlarımı şu an sahibi hayatta olmayan Napoli’de bulunan İtalyan makarna dükkanında; san marzano ve fesleğenin harmanı ile birlikte enfes makarna yapan bir şef sayesinde 2010 yılında başladı. Üniversite dönemimde ünlü iki franchise markası ile kendi dükkanlarımı açtım. Şu an ise GIAN İstanbul’da Executive Chef olarak devam ediyorum.
—-Türk mutfağına düşünceleriniz nedir ve nasıl bakıyorsun?
Türk mutfağı o kadar zengin bir mutfak ki keşfetmekle bitmiyor. Nesiller boyu tecrübeyle eğrilmiş ustalar, aile tarifleri ile geliştirilmiş yemekler ile gerçekten dünyanın önde gelen mutfaklarındayız. Son 10 yılda bu konudaki pazarlama faaliyetleri sayesinde yemek turizmi de çok ilerledi. Yurtdışındaki mutfakların trendleri çok popülerleşmiş durumda ancak bu furya içeresinde bizim mutfağımızın olmaması için hiç bir sebep yok. Eksiklerimiz var. Dünya standartlarında bulunmak için biz şeflere düşen çok sorumluluk var. Pazarlama içinse planlama oluşturulmalı tüm vizyonumuzu bu alana odaklamalıyız.
—-Hangi mutfakta iyisin?
İtalyan ve Asya mutfağında kendimi başarılı görüyorum. Yaratıcılık, sürrealizm bulunan her tür mutfağa saygım sonsuzdur. Mutfak benim için tam anlamı ile bir kimya ve özgür ruhun birleşimidir. Yeni bir lezzet için ön yargısız bir mantaliteye sahip olmam gerekiyor yargılamadan defalarca deneyerek, düşüncelerle harmanlayarak onu tabağa yansıtırım. Farklı iki, bazen üç farklı dünya mutfağının karışımını kullanıp kendi yorumumu katarak ortaya benim dünyamdan bir şey çıkartırım.
—-Genç şeflere nasıl bir tavsiyede bulunursun?
Bu sorunun cevabı için aslında ben de genç sayılırım ama bu alanda ilerlemek isteyen herkes için aynı şeyi paylaşmak isterim. Hiç bir zaman mükemmel yemek yapamayacaksınız çünkü yarın ki yaptığınız yemek bugünden daha iyi olacak. Bu işin zirvesi olmak için harcanacak mesai, ter, göz yaşı bir ömür alabilir. Tecrübeye çok değer veren birisi olarak inceleme, gözlemleme, fikir alma konusunda kaçmamalısınız.
—-Yeni bir proje var mı? Yoksa ben yapacağım her şeyi yaptım mı diyorsun?
Yapacağım şeyler maalesef bitmedi. Uzun bir ömrüm olursa eğer dünyada gezip tadını denemek istediğim çok özel lezzetler var. Bunları deneyimleyip kendi yorumumla harmanlayıp Türk halkının zevkine sunmak isterim.