“Zor Zamanları Aşmak”
Bu dönemde motivasyonumuzu ve sağlığımızı korumak için bir çok öneriyi takip ediyoruz, bir çok etkinliğe katılıyoruz. Bazen halimize şükrediyoruz, ama bazen de kendimizi büyük zorluk altında hissediyoruz. Şurası muhakkak ki, birbirimizle paylaşmaya ve birbirimize güç vermeye ihtiyacımız var. Başka tecrübeleri dinlemek bu anlamada çok ilham verici.
ICF Türkiye, koçluk haftası içinde, dijital platformda 2 gün süren, etkinlikler düzenledi; “Zor Zamanları Aşmak”. Uluslararası konuşmacı ve katılımcılardan, içinden geçmekte olduğumuz zor zamanlarda, hem uygulayıcı hem kullanıcıların deneyimlerini dinleyerek, koçluk gibi dönüşüm ve farkındalık araçlarının ne kadar etkili olduğunu dinledik. Bazı oturumlardan, özellikle bireysel tecrübelerini ve hikayelerini aktaranlardan, birkaç not paylaşmak istiyorum.
TÜRGÖK’ü (Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı) temsilen değerli Tülay Yazgan ile yapılan açılış inanılmaz ilham ve umut verici idi. Tülay hanımdan, Görme Özürlüler Kitaplığının ve merhum eşi Gültekin Yazgan’ın hikayesini, birlikte yarattıkları değerleri dinlerken, imkansız görünen birçok adımın ve gelişimin ne kadar mümkün olabildiğini fark ettik. Koçluktaki başlangıç noktamız olan NİYET ile atılabilecek kendi yoluna ve gelişime odaklı cesur adımlar, insanı bulunduğu noktadan, hayalini dahi aşan noktalara taşıma potansiyeline sahip. TÜRGÖK’ün hikayesini, Gültekin beyin “Kör Uçuş” kitabı ile Doğan Cüceloğlu’nun “Kahramanım Gültekin Yazgan” kitaplarını incelemenizi tavsiye ederim.
Farklı bir oturumda, bireysel koçluk, mentorluk ve takım koçluğu çalışmalarına önem veren kurumların temsilcileri, edindikleri katma değerleri paylaştılar. Bu tür çalışmalar sayesinde, daha işbirlikçi, daha farklı bakış açılarına sahip, duygusal olarak daha dayanıklı bireyler olabildiklerini, bu dönemle başa çıkabildiklerini ve bu ahengin iş yapışlarına katkı sağladığını anlattılar. Üstelik yapılan çalışmalar sayesinde kurum içi güvenin ve bu çalışmalara duyulan güvenin de arttırmış olduğunu ifade ettiler.
Teorilerin uygulama boyutuna şahit olduğumuz diğer oturum “Koçluğun Kelebek Etkisi”nde, özellikle genç kuşak temsilcilerinin bu süreçte tecrübe ettikleri koçluk çalışmaları ile ne kadar güçlü ve etkili dönüşüm yaşadıklarını dinledik. Onların kelimeleri ile koçluk sürecinin fark yaratan özellikleri;
“içimizdeki iyiyi bulmamızda destek olması”,
“kendini tanımak, karar almak, aşağı çekenleri fark etmek, motivasyon”, “değerlerimizi fark etmek”,
“gelecekteki ben ile yolum aydınlandı”,
“öz şefkat, zaman yönetimi, iletişim”,
“hayaller ve yedek planlar”
“kaygı alanlarından, gerginlikten uzaklaşma”.
Özellikle gençlerin, kapanma ve belirsizlik dönemlerine rağmen, geleceğe umut ile bakabilmelerini, zihin sağlıklarını koruyabilmelerini, geleceğe adım atmaya hazır olabildiklerini duymak, hepimize güç veriyor.
İhtiyaca göre bireysel destek almanın önemine, başka hikayelerden esinlenmenin gücüne, farkındalık artırmanın, içsel gücüne ve kendi yoluna odaklı olmanın taşıdığı potansiyellere şahit olduğumuz bu söyleşiler çok kıymetli. Gören gözler ve duyan kulaklar için… Evrensel olarak fiziksel ve ruhsal kapanmanın sonlarına yaklaştık. Kısıtlamaların gitgide azaldığı, açılmaya ve tekrar yüz yüze sosyalleşmeye dönme arifesindeki bu günlerde, ceplerimizde biriktirdiğimiz yepyeni araçlar ve bakış açımızda yepyeni açılımlar ile hepimize sağlıklı günler dilerim